| |
| Ukrayna son yıllar metalürji gibi enerji yoğun sektörlerden çekilince, ekonomik darboğazı nedeniyle yakıtsızlık sıkıntısı da yaşanınca, Ukrayna, Türkiye’nin 25 yıl içersinde oluşacak enerji açığının yarısını kadar karşılayabilecek duruma geldi. Santrallar hızla devreye sokulabileceği gibi, iletim bağlantılarının da kısa bir sürede kurulabileceğinden, Türkiye, 6 ay gibi kısa bir sürede 2-3000 MW ek bir kapasiteye kavuşabilecektir. Türkiye’nin Ukrayna ile bu konuda bir anlaşmaya varıması, enerji sıkıntısını 2001 ve 2002 de ağır bir şekilde yaşanacak olan ülkemiz için, 25-30 milyar dolarlık bir yatırım faturasını hatırı sayılır bir şekilde hafifletebilecek bir formül.
Bu yaklaşımın savunucusu, DEİK Türk-Avrasya İş Konseyleri Başkanı ve Tekser Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tuğrul Erkin.
1970-73 yılları arasında Enerji Bakanlığı’ndaki müsteşar yardımcılığı görevinden bu yana, enerji sektörünü hep yakından takip etmiş Tuğrul Bey, yakın bir geçmişe dek Türkiye-Ukrayna İş Konseyinin Başkanlığını yürütüyordu. Ukrayna’nın böyle bir işbirliğine açık olduğunu belirtiyor. Dahası, Ukrayna’ya yapılacak ödemenin yüzde 25-30’u kadar hizmet ve mal karşılığı yapılması halinde de, enerji sorununa kolay bir çözüm sağlanmış olacağı gibi, Türkiye ekonomisi de yeni bir açılım kazanmış olacağını da belirtiyor.
TÜRKİYE RUS PAZARINA ETKİN ŞEKİLDE GİRMELİ
Meksika ve Türkiye arasındaki en önemli benzerlik, Kuzey komşularının sunduğu ekonomik potansiyel. Bu noktaya değinen Tuğrul Erkin, “Türkiye bu şansı daha iyi bir şekilde değerlendirmeli ve Rusya’nın sunduğu pazara daha ciddi bir biçimde eğilmeli. Gaz anlaşması gibi yeni bir kaldıraç bulmak gerekiyor” diyor.
Türkiye- Sovyetler Birliği ticari ilişkilerine önemli bir niceliksel değişiklik getiren 1984 tarihli doğal gaz anlaşması çerçevesinde, SSCB gaz ihracatından elde ettiği gelirin yüzde 70’ini Türkiye’den mal ve hizmet alımına ayırınca, iki ülke arasındaki ticaret kat kat artmış, Avrupa Birliği’den sonra Rusya Türkiye’nin ikinci büyük ekonomik ortağı konumuna gelmiştir.
KEK’LER ETKİNLEŞTİRİLMELİ
Tuğrul Bey, kapsamlı bir çalışma ile, iki ülkenin de öbürü için ciddi bir potansiyle taşıdığını düşünüyor. Örnek olarak, boru hatları, yüksek gerilim hatları, demir yolların elektrifikasyonu konusunda başarısı kanıtlanmış Rusya için, Türkiye cazip bir pazar. Rusya’nın ise, Türk müteahhitleri ve ihracatçıları için ne kadar büyük bir pazar olduğu kanıtlanmış durumda. Ancak: “Karma Ekonomik Komisyonlarını acilen etkin bir hale getirmek gerekir” diyor. KEK’lerde temsilin pek de etkin bir şekilde yürütülmediğini belirtiyor. Herhangi bir ülkenin işinin ehlili olan ekonomi doktoru bir Ekonomi Bakanı karşısında bir Spor ya da Kültür Bakanını çıkartmanın pek de anlamlı olmadığını vurguluyor.
KEK’lerin daha etkin bir yapıya kavuşması için bir model çalışmasını gerekli gören Tuğrul Erkin, çareyi özel sektörden de katkı alacak bir Dış Ekonomik İlişkiler Bakanlığı’nda görüyor. Rusya Federasyon ile ilişkilerinde, Yeltsin dönemindeki sahipsizliğin sonucu, bazı siyasilerin hırçınlaştığı, bazı işadamlarının da aşırı cesaret kazandığını söylüyor: “Türkiye’deki alışkanlıklar oraya taşındı. Ancak Putin dönemi bunları yıkacak. Rusya’nın arka bahçesinde kimse artık at koşturamayacaktır. Hem Devlet hem iş adamları bu değIşikliğI göz önünde bulundurmalı” | |