| | | | Uluslararası İntiharı Önleme Derneği ile WHO’nun ortaklaşa çalışmaları ile belirlenen bu günün, intiharların toplumları tehdit eden boyutu nedeniyle gündeme geldiği belirtiliyor. Dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlenecek olan etkinliklerle intiharın toplumsal bir tehdit unsuru haline geldiği anlatılacak ve intiharları azaltmanın yolları aranacak.
WHO verilerine göre, intiharlar dünyada ölüm nedenleri arasında 13. sırada yer alıyor. 15-44 yaş grubundaki ölümler arasında ise 4. sırada bulunuyor. Ayrıca sakatlığa neden olan sebeplerden de 6’ıncısını intiharlar oluşturuyor.
WHO raporlarına göre, hızla artış gösteren intihar vakaları toplumsal bir tehdit unsuru haline gelmeye başladı ve raporlara göre, dünyada ortalama 40 saniyede 1 kişi intihar ederek yaşamına son veriyor.
WHO verilerine göre, 2000 yılında dünya çapında 815 bin kişi intihar etti. Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre de Türkiye’de 2000 yılında 1802 kişi intihar etti. Bunların yüzde 57’sini, 15-34 yaş grubu oluşturdu.
“4 KİŞİDEN BİRİNİN RUHSAL SORUNU VAR”
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Işıl Sayıl, beden sağlığı gibi ruh sağlının da çeşitli iniş çıkışlar sergilediğini vurguladı. Prof. Dr. Sayıl, “Bir başka deyişle, insanların yüzde 25’i, hayatlarının herhangi bir döneminde ruhsal hastalığa yakalanma riski taşıyor. İstatistikler, dünyada her 40 saniyede 1 kişinin intihar ederek yaşamına son verdiğini gösteriyor” diye konuştu.
İntihar vakalarının pek çok ülkede önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olarak ele alındığını belirten Prof. Dr. Sayıl, Türkiye’de ise intiharı önleme çalışmalarının profesyonel düzeyde ilk kez 1989 yılında Ankara Üniversitesi Psikiyatrik Kriz Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından başlatıldığını bildirdi. İntiharın insanı derinden etkileyen bir davranış olduğunu, intihar edenlerin yakınlarının da bundan duygusal, sosyal ve ekonomik olarak etkilendiğini anlatan Prof. Dr. Sayıl, Kriz Merkezi’nde çapılan çalışmalarla Türkiye’de intihar girişimleri konusunda önemli ve güvenilir verilere ulaşıldığını kaydetti. Prof. Dr. Sayıl, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisi’nde de bir “kriz odası” kurularak intihar girişimlerine medikal bakımın yanı sıra yerinde, hastanın ruhsal durumunun gerektirdiği müdahale ve psikososyal destek sağlandığını ifade etti. Aynı zamanda Kriz Merkezi Müdürü olan Sayıl, merkezin, WHO tarafından Türkiye’de intiharın önlenmesi konusunda işbirliği yapılacak kurum olarak seçildiğini kaydetti.
| |
Kriz, kadınları bu sefer daha çok vurdu
