|
10 Temmuz 2003 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB için her türlü yasal düzenlemeyi 2003 sonuna kadar tamamlama niyetinde olduklarını belirterek, ekonomik reform paketinin ABye sunulacağını söyledi. Ekonomik ve Sosyal Konsey (ESK) toplantısı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın başkanlığında Ankarada başladı. |
Tüketim verilerinde olumlu sinyal |
|||
Erdoğan, açılıştaki konuşmasında, uygulanmakta olan ekonomik programın enflasyonun düşürülmesine ivme kazandırdığını belirterek, tüm toplumsal kesimlerin enflasyon konusunda destek vermesini istedi. Erdoğan, Ulusal Programın önümüzdeki günlerde Bakanlar Kurulunda ele alındıktan sonra yürürlüğe gireceğini ifade etti. Erdoğan, programın 24 başlıktan oluşan müktesabata uyum çalışmalarını ve Türkiyenin AB yol haritasını içerdiğini kaydetti. Başbakan ayrıca, DPT tarafından hazırlanan ve AB fonlarının nasıl kullanılacağını gösterecek Ulusal Kalkınma Programının Ağustos ayında Avrupa Birliğine sunulacağını da belirtti. FDF HEDEFLERİN ÜZERİNDE Konuşmasında ekonomik gelişmelere de değinen Erdoğan, Ocak-Mayıs ayındaki konsolide bütçe gerçekleşmelerinde, programın önemli kriterlerinden olan faiz dışı fazlanın (FDF), 8 katrilyon liranın biraz üzerinde hedeflenmesine karşılık 9.3 katrilyon lira olarak gerçekleştiğini belirtti. Erdoğan, sanayi üretimi, büyüme, enflasyon gibi ekonomik göstergelerde son derece olumlu gelişmeler olduğunu belirtirken, uzun dönemli dengelerin yakalanabilmesi için hükümetin ciddi biçimde çalıştığını belirtti. Erdoğan, Ekonomik programın titizlikle sürdürülmesinde toplumsal kesimlerin desteği büyük önem taşımaktadır şeklinde konuştu. FAİZLER UMUT VERİYOR Gelecek için ümitli olunmasını sağlayan diğer bir gelişmenin, devlet iç borçlanma senetlerinin faizlerinin düşmesi olduğunu belirten Erdoğan, 2002 yılı Haziran ayında 149 gün olan ortalama vadenin, bu yılın Haziran ayında 276 güne ulaştığını söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti: Bu gelişmeleri, hükümetin ekonomik politikaları için oluşmakta olan güvenin işareti olarak değerlendirmek mümkündür. Ancak ekonominin temel göstergelerinin uzun dönemli denge değerlerine yaklaştırılması için, hükümetimizin daha büyük bir çaba içinde olacağını da vurgulamak isterim. Bu çerçevede uygulanmakta olan ekonomik programın titizlikle sürdürülmesinde, sizlerin temsilcisi olduğunuz toplumsal kesimlerin desteği büyük önem taşımaktadır. Başbakanlık Merkez Binada yapılan toplantının ana gündem maddesini ekonomideki gelişmeler yanında ABye üyelik süreci oluşturuyor. AB süreci konusunda sosyal tarafların görüşleri alınacak, katılımları gerçekleştirilecek. TÜRK-İŞ: ATILAN ADIMLARDAN GERİYE GİDİLİYOR Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, ABye katılımın yolunun tavizlerden değil, AB standartlarının yakalanmasından geçtiğini söyledi. Kılıç, Ekonomik ve Sosyal Konsey Toplantısında, Türkiyenin uluslararası ilişkilerde hassas bir dönemi yaşarken, konseyin AB ile ilişkiler gündem maddesiyle toplanmasının son derece önemli olduğunu vurguladı. Sendikal hak ve özgürlükler konusundaki bazı antidemokratik düzenlemelerin ABye girmede önemli engeller oluşturacağını ifade eden Kılıç, Ancak ne yazık ki 2. Türkiye Ulusal Programında bu konuda önemli bir geriye gidiş söz konusudur dedi. Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da, yaptığı değerlendirmede, Türkiyenin AB üyeliği yolunda ve kendi demokratikleşmesi konusunda radikal adımlar attığına yer vererek, MGKnın Türk siyasetindeki yerinin azaltılması gerektiğini söyledi. Bu konuda ilerlemeler olduğunu, ancak bu alanda daha ileri düzenlemeler yapmanın uygulamada zor olmadığı ifade edilirken, MGKnın tamamen kaldırılması zaten istenmiyor. Ancak işleyiş ve etki olarak siyasetin altında bir görüntü sergilemesi gerekir. Bunu da başarmak mümkündür görüşü dile getirildi. DİSKin değerlendirmesinde ise, AB üyeliğini destekleyen, üyelik için her türlü çabayı gösterdiğini söyleyenlerin uygulamada farklı bir davranış içinde oldukları ve çifte standart içinde bulunduklarının gözlerden kaçmadığı savunularak, verilen sözlerin, belgelere yansıyan taahhütlerin yerine getirilmediği iddia edildi. Uygulanan ekonomik politikaların sonuçta emeğin kayıplarını artırdığı belirtilen değerlendirmede, toplumsal diyalog ve uzlaşma koşullarının gerçekleştirilebilmesinin öncelikle emeğin kayıplarının karşılanması ile mümkün olduğu belirtildi. Çalışma yaşamına ilişkin düzenlemelerde köklü bir yenilenme ve demokratikleşmenin zorunluluk olduğu kaydedilirken, SSKyı özerk, katılımcı, şeffaf ve demokratik bir kurum işleyişine kavuşturacak yasal düzenlemelerin acilen yapılması istendi. TİSK de, ABye üyelik süreci konusunda Konseye görüş ve önerilerini sundu. Buna göre, ulusal programın revizyonunda ekonomiyi zayıflatacak bir gayretkeşlik gösterilmemesi istenirken, ABye uyumda ekonomi ile çalışma hayatı arasındaki dengeler asla gözden uzak tutulmamalıdır denildi. TÜRK-İŞTEN ESKYA RAPOR Bu arada, Türk-İş, Ekonomik ve Sosyal Konseye Türkiyenin Ulusal Programında çalışma yaşamını ilgilendiren hükümlere ilişkin rapor sundu. Raporda, 19 Mart 2001 tarihli Bakanlar Kurulu toplantısında kabul edilen Birinci Türkiye Ulusal Programının 24 Mart 2001 tarihli Resmi Gazetede yayımından sonra çıkarılan 4641 sayılı Ekonomik ve Sosyal Konsey kanununun uygulamaya geçmesinin önemli bir adım olduğu bildirildi. KAMU-SEN TOPLANTIYA KATILMIYOR Bu arada, Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, Ekonomik ve Sosyal Konsey toplantısına katılmayacaklarını söyledi. Akyıldız, Başbakanlıktaki toplantı öncesi yaptığı açıklamada, kamu çalışanlarının sorunları görüşülmesi gerekirken, AB gündemli bir toplantıyı kabul edemeyeceklerini belirterek, Türkiye Kamu-Sen olarak biraz sonra içeride başlayacak olan toplantıya katılmayacağız dedi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||