| | | | Krizlerin iki yıldır Türk ekonomisini çok önemli ölçüde olumsuz etkilediğine işaret eden Erdikler, “2003 yılında insanlar bir anlamda belki de kriz ortamında yaşamaktan sıkılarak olumlu beklenti haleti ruhiye içine girdi” dedi.
Talepte ufak tefek canlanma, kapasite kullanım oranlarında yükselmeler görüldüğünü belirten Erdikler, “Türkiye’nin 2003 yılında yüzde 5,5’in üzerinde bir büyüme göstereceği konusunda çok kuvvetli emareler var” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin temel problemlerine değinirken, aşmak zorunda olunan konulardan birinin özelleştirme olduğuna dikkat çeken Erdikler, şu görüşleri dile getirdi:
“Özelleştirmede de 4 milyar doların üzerinde rakamlar hedefleniyordu. Ancak, yılın bu zamanına kadar alınan mesafe iftihar edecek bir yer değil. Özelleştirmenin hızlanarak sürdürülmesi gerekiyor. Türkiye’de yanlış bir anlayış var. Bunu güzelleştirelim de fiyatı yükselsin dediğimiz zaman, bu özelleştirmeyelim fikrinin Türkçe’si oluyor. Bu anlayışın gerçekten sonu yok.”
SON DÜZENLEMELER OLUMLU
Hükümetin yabancı sermaye konusunda yaptığı son düzenlemelerle son derece olumlu adım attığını belirten YASED Başkanı, uluslararası doğrudan yatırımların ülkeye çekilebilmesi için yatırım ortamını iyileştirme çalışmalarının içinde kayıt dışı ile mücadelenin mutlaka birinci önceliği almak zorunda olduğunu vurguladı. Erdikler, şöyle devam etti:
“Bu hem yerli hem de yabancı sermaye için hayati önemde. Hiç kimse daha fazla haksız rekabetle karşı karşıya kalmak istemiyor. Türkiye’ye bakıldığında, başlangıçtan bugüne 35 milyar dolar tutarında yabancı sermaye müracaatı olmuş, fiili giriş 17 milyar dolarda kalmış. Firmalar belli bir seviyede de olsa ilgi göstermiş, gelmiş. Ama buraya gelince kazın ayağının kendisine anlatıldığı gibi olmadığını görmüş. İşçisini kayıt altında göstermeyen, sigortasını, vergisini ödemeyen, satışlarını KDV’siz yapan, kurumlar vergisini, gelir vergisini ödemeyen insanlarla karşı karşıya olduğunu ve bu insanlarla rekabet edemediğini gördüğü anda da ben burada yatırımını yapmayayım kararını vermiş. Ve böylece yüzde 50 oranında gerçekleşme var yabancı sermaye yatırımlarında. Ben eminim ki bugün Türk işadamı da kayıt dışı ekonomi karşısında yatırım yapmaktan vazgeçiyor.”
Yabancı sermaye gözüyle bakıldığında Türkiye’nin gerçekten vaat ettiği çok önemli kaynakları bulunduğuna dikkat çeken Erdikler, “Türkiye’nin problemi, tam anlamıyla okyanusu aşıp, derede boğulma problemidir. Küçük küçük noktalarda güveni zedeleyecek uygulamaları yapmış olmasıdır. Uygulanan kuralların yazılı olmaması, yazılı kuralların da uygulanmamasıdır. Bu tür sorunlarımız, güven unsurunu zedeliyor” dedi.
“2002 SONUÇLARI PARLAK DEĞİL”
Erdikler, YASED üyelerinin 2002 bilanço sonuçlarını değerlendirirken de yabancı sermayeli kuruluşlar açısından 2002 sonuçlarının parlak olmadığını ifade ederek, “2002, genelde olduğu gibi yabancı sermaye açısından da çok iyi bir yıl olmadı. 2003’ün bugüne kadar ki gelişmeleri, 2002’ye göre iyi ama, henüz 2000 yılı seviyesinde henüz değil” görüşüne yer verdi.
Herkesin yabancı sermayeyi Türkiye’ye cezbetmek için yapacağı işler bulunduğunu anlatan Erdikler, yabancı sermaye konusunda toplumda bazı önyargıların hala devam ettiğini belirterek, “Bu önyargıyı ortadan kaldırmaya yönelik, ülke içinde turlar düzenleyeceğiz. Şehirleri dolaşıp, vatandaşı, işçisi, patronuyla, herkese anlatacağız. Gidilecek illeri Hazine Müsteşarlığı ile birlikte planlıyoruz. İzmir’den başlamak niyetindeyiz. Sonra Adana, Bursa, Gaziantep gibi 7-8 ilde bu tanıtımı yapmayı düşünüyoruz” dedi.
Erdikler, yurt dışı tanıtım programlarının da Ağustos ayı sonunda başlayacak ve yıl sonuna kadar süreceğini bildirdi.
Erdikler, yabancı sermayeyi çekmek için her şeyi hükümetten beklememek gerektiğini, toplumun tüm kesimlerinin yapacakları bulunduğunu vurgulayarak, “Birbirimizi karalamadan, birbirimizden beklemeden hepimiz elimizi taşın altına koyup, üzerimize düşeni yapmalıyız” değerlendirmesinde bulundu. | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
