| | | | Televizyon için çekilmiş western filmlerinden tüm dünyaya açılan ve gezegenin dört bir yanında ilah haline gelen, yakın zamanlarda ünvanlarına bir de yönetmenliği ekleyen kült isim.. “Malpaso” adını verdiği yapım şirketiyle orta bütçeli, kimi zaman açıkça ticari, kimi zaman ise etkileyici, öznel ve tutkulu filmlere imza atan Eastwood, sinema tarihinin en unutulmaz isimleri arasındaki yerini çoktan aldı kuşkusuz..
|
|
|
| | 
Çocukluğunu buhran döneminde California’da geçiren sanatçının annesi ve babası yol işçileriydi. Liseyi bitirdikten sonra kendisi de orman işçiliğinden taverna piyanistliğine kadar çeşitli işlerde çalışan Eastwood, Amerikan ordusunda yüzme hocalığı da yapmıştı. Ordunun maddi desteği sayesinde Los Angeles City College’i bitiren aktör, Universal şirketiyle yaptığı ilk anlaşmada “Francis in the Navy” (Bahriyeli Francis) adlı filmde rol almıştı. Pek çok B sınıfı yapımla devam ettiği sinema kariyeri, New York’a taşınmasının ardından “Rawhide” adlı televizyon dizisinde bir rol kapmasıyla değişti.
MİNİMALİST ANLATIMI TAKDİR TOPLADI
Televizyon dünyasının sıkı programcılık anlayışı ve bol pratik tecrübesi, sonradan kendisine ün kazandıran ve stilini oluşturan minimalist anlatımını geliştirmesine yardımcı oldu. Aslında Eastwood’u ilk takdir edenler Avrupalı seyirci ve eleştirmenlerdi. Sergio Leone’nin İspanya’da filme aldığı bir western üçlemesinde parlayan oyuncu kuvvetli, az ve öz konuşan, ölümcül tiplemesiyle Avrupalılar’ı fethetti. “A Fistfull of Dollars”, “For a Few Dollars More” ve “The Good, the Bad, and the Ugly”, western klasikleri haline gelip Eastwood’u uluslararası starlık mertebesine taşıdılar. Yönetmen Don Siegel ile birlikte çalıştığı “Coogan’s Bluff”, aktörün yüzünü yeniden yeni dünyaya çevirmesine vesile olan film oldu.
|
|
|
|
| | 
Eastwood’un ekranlarda ikinci parlayışı, Don Siegel yönetimindeki “Dirty Harry” ile gerçekleşti. Eastwood bu filmde, suçluları soruşturmaktansa vurmayı tercih eden haşin bir polis müfettişini canlandırdı. Aktör, canlandırdığı karakterler için “doğru ve yanlış üzerine keskin ve isabetli bir tavır geliştirmiş, çoğunlukla umursamaz adamlar” yorumunu yapıyor ve ekliyordu: “Benim filmlerim ahlak adına bir şey söyler, politik bir söylemi yoktur.”
DEĞİŞİK TÜRLER DE DENEDİ
Erkeksi tavırlarıyla aksiyon filmlerinin yıldızı haline gelen Eastwood, “Every Which Way But Loose” ve “Any Which Way You Can” gibi birkaç popüler komedi filminde de rol aldı. “Bird”de, içinde barındırdığı “yoğun bir iç dünyası olan ve dış dünyayla iletişim kurmakta güçlük çeken, acı çekmiş adam”ı, caz müzisyeni Charlie Parker rolünde konuşturdu. Görsel kontrolü sayesinde “High Plains Drifter”, “Pale Rider” gibi alışılmışın dışında westernler ile “Sudden Impact” ve “Tightrope” gibi feminist yaklaşımlar içeren polisiyelere imza attı.
| |
| Bazı filmleri |
| | | | |
| | | • | Space Cowboys(2000)
| |
| | | • | True Crime(1999)
| |
| | | • | A Soldier' Daughter Never Cries(1998)
| |
| | | • | Absolute Power(1997)
| |
| | | • | The Bridges of Madison County(1995)
| |
| | | • | A Perfect World(1993)
| |
| | | • | In the Line of Fire(1993)
| |
| | | • | Unforgiven(1992)
| |
| | | • | The Rookie(1990)
| |
| | | • | White Hunter Black Heart(1990)
| |
| | | • | The Dead Pool(1998)
| |
| | | • | Pale Rider(1985)
| |
| | | • | City Heat(1984)
| |
| | | • | Tightrope(1984)
| |
| | | • | Sudden Impact(1983)
| |
| | | • | Any Which Way You Can(1980)
| |
| | | • | Escape from Alcatraz(1979)
| |
| | | • | Every Which Way but Loose(1978)
| |
| | | • | The Man with No Name(1977)
| |
| | | • | Magnum Force(1973)
| |
| | | • | Dirty Harry(1971)
| |
| | | • | The Beguiled(1971)
| |
| | | • | Two Mules for Sister Sara(1969)
| |
| | | • | Coogan's Bluff(1968)
| |
| | | • | The Good, the Bad, and the Ugly(1966)
| |
| | | • | For a Few Dollars More(1965)
| |
| | | • | A Fistful of Dollars(1967)
| |
| | | • | Never Say Goodbye(1956)
| |
| | | • | Tarantula(1955)
| |
| | | • | Francis in the Navy(1955)
| |
| | |
|
|
Ne var ki Eastwood’un ticari açıdan güvenilirliği, 80’lerin sonlarında sallantıya girdi. Çektiği beşinci “Dirty Harry” filmi “The Dead Pool”, ilk filmlerin başarısından çok uzak bulundu. “The Rookie”, “White Hunter, Black Heart” ve “The African Queen”, gişede büyük başarısızlığa uğradı. Ancak 1992 senesinde “Unforgiven” ile Eastwood, maddi ve manevi bir rehabilitasyon yaşayabildi. Eastwood bu western ile en iyi film ve en iyi yönetmen dalında Oscar dahil pek çok ödlle onurlandırıldı. David Webb Peoples tarafından 1976’da yazılan ahlaki öyküde Eastwood, geçmişteki görkemli karakterlerine yeniden yaklaştı. Zaten film de 100 milyon barajını aşarak büyük bir hasılat başarısı yakaladı.
Aktörün bir sonraki hiti “In the Line of Fire” da yine bir gişe zaferiyle sonuçlandı. Bu politik gerilim filminden sonra çektiği “A Perfect World” ile Eastwood, 90’lı yılları da başarıyla kapatmış oldu.
Eastwood’un hem yönetip hem oynadığı son filmi “Space Cowboys” bu hafta Amerikan sinemalarında gösterime girdi. İddialı olan filmin nasıl bir tepki uyandıracağı merakla bekleniyor.
| |
| |
ARŞİV: SİNE-PORTRELER
38. Rotterdam Film Festivali başladı
