|
|
16 Haziran 2003 The Prize, The Epic Quest for Oil, Money & Power ilk yayınlandığı 1991 yılından bu yana enerji ve petrol konularıyla ilgilenenlerin en vazgeçilmez başvuru kaynaklarından biri. Yazarı Daniel Yergine 1992 Pulitzer ödülünü getiren kitap Türkçeye de Petrol, Para ve Güç Çatışmasının Epik Öyküsü adıyla çevrildi. Uluslararası politika, enerji ve ekonomi konularında dünyanın en önde gelen otoritelerinden biri olarak kabul edilen yazarın ayrıca Soğuk Savaşı konu edinen The Shattered Peace, Joseph Stanislawla birlikte kaleme aldığı ve devletlerle piyasalar arasındaki güç savaşıyla küreselleşmenin anlatıldığı The Commanding Heights, the Battle for the World Economy adlı kitapları ve sayısız makalesi var. |
BTC, hayalden gerçeğe dönüyor Bakü-Tiflis-Ceyhan'a ilk kaynak SOCAR: Hazar'da petrol rezervi yeterli OPEC üretim kotalarını değiştirmedi Irak'ta savaş sonrası ilk petrol satıldı |
|||
CERA Başkanı Daniel Yergin |
Daniel Yergin aynı zamanda Joseph Stanislaw ile birlikte çalıştığı Cambridge Energy Research Associates (CERA) adlı enerji araştırmaları konusunda uzmanlaşmış kuruluşun da Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyor. Yergin Üç Denizin Hikayesi enerji konferansının eş başkanlarından biri olarak bulunduğu İstanbulda CNBC-enin konuğu oldu. Yaptığımız söyleşinin geniş bir özetini sunuyoruz: - Çiğdem Güçlü: Petrol ulusal stratejiler ve uluslararası ilişkiler açısından kritik olmaya devam edecek mi? - Daniel Yergin: Sanırım evet. Petrol çağının yakında biteceğini düşünme eğilimi var ancak petrol, kullanımı en uygun madde olma özelliğini halen koruyor. CERAda yaptığımız araştırmalar petrol talebinin önümüzdeki on yılda %20 artacağı sonucunu veriyor. Petrol temel bir madde ve stratejik önemi var. Petrol kadar önemli bir diğer madde de doğal gaz. - Petrol piyasasındaki temel oyuncular kimler olacak? Devletler mi, şirketler mi? - Devletler ve şirketler arasında bugün de devam eden sürekli bir tansiyon var. Devletler pek çok ülkede kaynakların kontrolüne sahip olmalarına rağmen yatırım, teknoloji ve pazarlara ulaşım için şirketlere ihtiyaçları var. Bu durum böyle devam edecek. - Bu bağlamda OPECin geleceğini nasıl görüyorsunuz? - Yıllar içinde bu konuda çok şey söylendi, her kuvvet kaybetti zannedildiğinde örgüt yeniden önem kazandı. OPEC ana petrol ihracatçılarının kuruluşu ve onların menfaatlerine hizmet ettiği sürece de varolacak. - Irak savaşı gibi yeni krizlere, yeni sürprizlere ne kadar hazırlıklıyız? - Pek çok ders aldık, stratejik rezervlerimiz var, piyasalar daha hazırlıklı. Geçtiğimiz aylarda petrol fiyatlarının dünya ekonomisi için çok yüksek seviyelere yükselmesinin sebebi aynı zamanda Iraktan daha büyük bir ihracatçı olan Venezüellada ve kısmen Nijeryada da arz sorunları yaşanmasıydı. PİYASADA KIRILGANLIK ARTACAK - Petrol arz ve talebinin gelecekte bugünkünden daha hassas bir dengede olacağı görüşüne katılıyor musunuz? - Son yıllarda petrol piyasası oldukça sıkışık durumdaydı ve bugün de öyle olmaya devam ediyor. Bunun sebeplerinden biri Irakın piyasalara dönüşünün beklenenden uzun sürüyor olması. Piyasa şokları emebilir ancak geçmişteki kadar rahatlıkla değil. Geçtiğimiz yıllarda olduğundan çok daha fazla kırılganlık söz konusu. - Alternatif enerji kaynakları petrol ve doğal gaz piyasalarını nasıl etkileyecek? - Alternatif enerji kaynaklarının gelişimi tahmin edilenden uzun sürecek. Petrol ucuz ve kullanımı en uygun madde. Şu an için petrole iki ciddi alternatif var. Biri Türkiyenin de yoğunlukla kullandığı doğal gaz. Diğeri ise enerjinin verimli kullanımı ve korunması. Hidrojen enerjisi daha uzak gelecekte kullanılabilir. Güneş ve rüzgar enerjilerinin tüketimdeki payları çok kısıtlı. Petrol ve doğal gaz daha uzun zaman sahnede olmaya devam edecekler. - Bu durumda çevre problemleri nasıl çözülecek ? - Farklı boyutlarda çevre problemleri var. Bunlardan biri taşıt araçlarının eksozlarından çıkan gazların yarattığı türden problemler ve bunlar yeni teknolojilerle artık çözülebiliyor. Günümüzde ABDde yeni bir araç 25 yıl önceki bir aracın ancak %5i kadar kirliliğe neden oluyor. Diğer çevre problemleri ise boğazlardan geçiş güvenliği gibi konular. Buradaki konferansta da bunlara ilişkin endişeler sık sık dile getirildi. Çözüm için geçmişe kıyasla çok daha fazla şey yapılıyor, bunlardan biri de Bakü - Ceyhan gibi boru hatlarının inşası. - Bölgesel bazı konular hakkında görüşlerinizi almak istiyorum. Iraktaki gelişmeleri de göz önüne aldığımızda Ortadoğuda enerji yatırımlarının geleceğini nasıl görüyorsunuz ? - Ortadoğunun dünyanın diğer bölgelerinden daha fazla yabancı yatırım çektiğini görebiliriz önümüzdeki günlerde. Örneğin Kuveyt konferans sırasında potansiyel kontratlar için davette bulundu. Ülkeler arasında yatırımlar için ciddi rekabet olacaktır. Ülkeler petrol sektöründe sınırsız para olduğunu düşünüyorlar ancak finansal piyasaların taleplerinden dolayı mali disiplin petrol endüstrisinde artık çok önemli. - Hazar petrolü Körfeze nasıl taşınacak ? İran bu konuda etkin bir rol oynamak istiyor. Bu Bakü-Tiflis-Ceyhanı nasıl etkileyecek? - Bakü-Tiflis-Ceyhan projesi devam edecek, bu konuda bir tereddüt yok. BTC global enerji düzeninde temel bir unsur olacak. Proje global enerji güvenliği açısından da çok önemli, boğazlardan geçiş sorununa da bir çözüm sağlıyor. Konferans sırasında İran ve İranın Hazardaki rolü konusunda pek çok tartışma yapıldı. Bu konu İranın gelecekteki politik yönü, global enerji politikaları ve ekonomi gibi daha kapsamlı bir çerçevede belirlenecek. - Rusyanın enerji politikaları ve arzında nasıl bir rolü olabilir? - Rusya bugün dünyanın ikinci büyük petrol sağlayıcısı ve geçtiğimiz üç yılda enerji arzı %25 oranında azaldı. Burada temel soru yeni boru hatlarının inşa edilip edilmeyeceği. Taşıma sorunu en önemli darboğazı oluşturuyor. Bu sorun çözülürse, Rusyanın bölgesel yerine global tedarikçi olma potansiyeli taşıdığına inanıyoruz. Hükümetin yatırım yapılacak ortamı ve şartları sağlaması, boru hatları inşası gibi kararları verebilmesi Rusyanın oynayacağı rolde belirleyici olacak. - Peki ya Çin ? - Çinin oynadığı rol gitgide daha fazla önem kazanıyor. Çin 1990ların başında net petrol ithalatçısı oldu, şu anda Japonyadan sonra üçüncü büyük ithalatçı konumunda ve yakında da ikinci olacak. Çinin hızlı ekonomik büyümesinden kaynaklanan artan enerji talebi günümüzün enerji sahnesinin en önemli konularından biri. - Gürcistan ve Kazak petrolleri Hint Denizine nasıl indirilecek? - Boru hatları Kazakistandan doğudan Çin ve güneyden İrandan geçerek Hindistana mı gidecek yoksa Hindistan petrolü İran Körfezinden tankerlerle mi almaya devam edecek? Bunlar çok önemli enerji soruları olduğu kadar aynı zamanda da çok önemli jeopolitik sorular. - Tüm bu konuştuklarımız ışığında Türkiye enerji stratejilerini nasıl belirlemeli? - Türkiye hem büyüyen nüfusu hem de gelişen ekonomisiyle önemli bir enerji pazarı. Aynı zamanda bir enerji kavşağı ve finans, ticaret ve mühendislik açısından da bir merkez. Türkiye komünizmin sona ermesinin ardından ortaya çıkan yeni ekonomik bölgenin merkezi konumunda. - Türkiye bu rolü oynayabilecek mi? Daha etkin olmasi için neler yapmalı? - Daha esnek ve rekabetçi bir enerji piyasası, istikrarlı kurallar ve istikrarlı mali sistem kararlar verilmesi ve yatırım yapılabilmesi için gerekli koşullar. Geçtiğimiz yıllarda büyümede sorunlar yaşamış olsa dahi Türkiye önemli bir pazar. |
|||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||