Home page
Haber Menüsü


Güncelleme: 03:17 TSİ 23 May., 2003
AA
Yeni İş Yasası’nın getirdikleri

İşçi-işveren ilişkilerini yeniden düzenleyen yasa tasarısı TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Bazı istisnalar dışında işçi-işveren ilişkilerini yeniden düzenleyen İş Kanunu Tasarısı, uzun bir maratonun ardından TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı.
       Yasa, “işin gereği ve teknolojik nedenler ile uzmanlık gerektiren işler” sınırlaması içinde taşeronlaşmaya olanak tanıyor.
       Belirtilen nitelikte bir işyerini kuran veya kapatan işveren, yasanın öngördüğü bilgileri 1 ay içinde bölge çalışma müdürlüğüne bildirecek. Yeni düzenlemeye göre yasa kapsamı dışında tutulan iş ve iş ilişkileri şöyle:
       “Deniz ve hava taşımacılığı işleri, 50 ve daha az işçi çalıştıran tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerleri veya işletmeler, aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili yapı işleri, bir ailenin üyeleri ile üçüncü dereceye kadar akrabaları arasında evlerde ve ev sanatlarının yapıldığı işler, ev hizmetleri, (iş sağlığı ve güvenliği hükümleri saklı kalmak üzere) çıraklar hakkında, sporcular ve rehabilite edilenler ile Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu’ndaki tanıma uygun üç kişinin çalıştığı işyerleri.” Kapıcılar da yeni düzenleme kapsamında olacak.
       
EŞİT DAVRANMA
       İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri ayırım yapılmasını yasaklayan yasa, eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret verilemeyeceğini öngörüyor.
       Bu hükümlere aykırı davranma durumunda işçi 4 aylık ücreti tutarında tazminattan başka, yoksun bırakıldığı hakları da talep edebilecek. İşçi bu durumu ispatla yükümlü tutulacak.
       
İŞYERİNİN DEVRİ
       İşyerinin devri durumunda, devir tarihinde işyerindeki geçerli iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçecek. Her iki işverenin müteselsil sorumluluğu, devir tarihinden itibaren 2 yılla sınırlı olacak. Devralan veya devreden işveren, bu işlemden dolayı iş sözleşmesini feshedemeyecek.
       
GEÇİCİ İŞ İLİŞKİSİ
       İşveren, yazılı rızasını almak suretiyle bir işçiyi holding bünyesi içinde veya aynı sermaye grubuna ait başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak verdiğinde “geçici iş ilişkisi” kurulmuş olacak. Bu halde iş sözleşmesi işverenle devam etmekle beraber üstlendiği işin görülmesini geçici iş ilişkisi kurulan işverene karşı yerine getirmekle yükümlü bulunacak.
       Geçici iş ilişkisi en fazla 6 ayı geçmemek üzere ve yazılı olarak yapılacak, gerektiğinde en fazla bir defa yenilenecek. Geçici iş ilişkisi kurulan işveren, talimat verme hakkına sahip olduğu işçiye sağlık ve güvenlik risklerine karşı gerekli eğitimi vermekle yükümlü tutulacak.
       Geçici iş ilişkisi kurulan işveren, işçinin kendisinde çalıştığı sürede ödenmeyen ücretinden, işçiyi gözetme borcundan ve sosyal sigorta primlerinden işveren ile birlikte sorumlu olacak.
       İşçiyi geçici olarak alan işveren, grev ve lokavt aşamasına gelen bir toplu iş uyuşmazlığının tarafıysa, işçi grev ve lokavt sırasında çalıştırılamayacak. İşveren, işçisini grev ve lokavt süresince kendi işyerinde çalıştırmak zorunda olacak.
       Toplu işçi çıkarmaya gidilen işyerlerinde, çıkarma tarihinden itibaren 6 ay içinde toplu işçi çıkarılmasının sonucu olan işlerde geçici iş ilişkisi gerçekleşmeyecek.
       
BELİRLİ VE BELİRSİZ SÜRELİ ÇALIŞMA
       İş sözleşmeleri belirli veya belirsiz süreli yapılabilecek. Bu sözleşmeler çalışma biçimleri bakımından “tam süreli”, “kısmi süreli” veya “deneme süreli” ya da “diğer tür”de oluşturulabilecek.
       İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılacak. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi ise belirli süreli iş sözleşmesi sayılacak.
       Yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması halinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisi, çağrı üzerine çalışmaya dayalı “kısmi süreli bir iş sözleşmesi” olacak.
       Kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi, ayrımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin kısmi süreli olmasından dolayı tam süreli emsal işçiye göre farklı işleme tabi tutulamayacak. Kısmi süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir çıkarları, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenecek.
       
ÇAĞRI ÜZERİNE ÇALIŞMA
       Ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını taraflar belirlemedikleri takdirde, haftalık çalışma süresi 20 saat olarak kararlaştırılmış sayılacak. Sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise işveren her çağrıda işçiyi günde en az 4 saat üst üste çalıştırmak zorunda olacak.
       Taraflarca iş sözleşmesine bir deneme kaydı konulduğunda, bunun süresi en çok 2 ay olabilecek. Ancak deneme süreleri toplu iş sözleşmeleriyle 4 aya kadar uzatılabilecek. Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini, bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedebilecek.
       
SÜRELİ FESİH
       Yasaya göre birden çok işçinin meydana getirdiği bir takımı temsilen bu işçilerden biri, “takım kılavuzu” sıfatıyla işverenle sözleşme yapabilecek.
       Yasanın “süreli fesih” başlıklı 17. maddesi ise belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun taraflara bildirilmesini zorunlu kılıyor. Buna göre, işi altı aydan az sürmüş olan işçi için bildirim süresi 2 hafta, işi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için bildirim süresi 4 hafta, işi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için bildirim süresi 6 hafta, işi üç yıldan fazla sürmüş olan işçi için bildirim süresi 8 hafta olacak. Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödeyecek. İşverene, bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshetme hakkı tanınıyor.
       
İŞ GÜVENCESİNE 30 İŞÇİ SINIRLAMASI
       Yasanın iş güvencesine ilişkin en önemli maddelerinden biri olan ve feshin geçerli sebebe dayandırılmasını düzenleyen 18. maddesine göre 30’dan az işçi çalıştıran işyerleri iş güvencesi kapsamı dışında kalacak. Buna göre, 30 veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az 6 aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, feshi geçerli bir nedene dayandırmak zorunda olacak.
       Aynı maddeye göre ırk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş, iş sözleşmesinin feshi için geçerli bir neden olamayacak.
       Sendika üyeliği, sendikanın işyeri temsilciliği, sözleşmeden doğan hakları takip için işveren aleyhine adli makamlara başvurmak gibi nedenler de iş akdinin feshi için geçerli bir neden olarak sayılmayacak.
       
FESİH BİLDİRİMİ YAZILI YAPILACAK
       İşveren fesih bildirimini yazılı yapacak, fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtecek. Bir işçinin iş sözleşmesi, hakkındaki iddialara karşı savunması alınmadan, davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemeyecek.
       İş sözleşmesi feshedilen işçi, tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilecek. Toplu iş sözleşmesinde hüküm varsa veya taraflar anlaşırlarsa uzlaşmazlık aynı sürede özel hakeme götürülebilecek.
       Feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene ait olacak. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bunu ispatla yükümlü olacak. Dava iki ay içinde sonuçlandırılacak.
       
GEÇERSİZ SEBEPLE YAPILAN FESİHLERİN SONUÇLARI
       Mahkeme veya özel hakem, geçersiz sebeple iş sözleşmesine son verildiğine karar verir ise işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmakla yükümlü olacak. Mahkeme kararını uygulamayan işveren işçiye en az 4 aylık ve en çok da 8 aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olacak. Bu tazminatın miktarını, feshin geçersizliğine karar veren mahkeme veya özel hakem belirleyecek. İşçiye, kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için en çok 4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenecek.
       İşçi işe başlatılırsa peşin olarak ödenen bildirim süresine ücret ile kıdem tazminatı bu ödemeden mahsup edilecek.
       Yasa, kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren işçinin 10 gün içinde işverene başvurmasını öngörüyor.
       
KOŞULLARDA DEĞİŞİKLİK
       Yasaya göre işveren, iş sözleşmesi veya bunun eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği, ancak bu durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilecek.
       Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından 6 işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamayacak.
       Yasa, süresi belli olsun veya olmasın işçi ya da işveren, sağlık, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve zorlayıcı sebepler nedeniyle iş sözleşmesinin süresinin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeden sözleşmeyi derhal ve tek taraflı olarak fesih hakkına sahip olacak.
       
İŞ ARAMA İZNİ
       Yeni İş Yasası’na göre bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermekle yükümlü olacak. İş arama izninin süresi günde 2 saatten az olmayacak ve işçi isterse iş arama izin saatleri birleştirilerek toplu olarak kullandırılacak. İşveren, işçiye bu süreyi vermezse karşılığında ücret ödeyecek.
       
TOPLU İŞTEN ÇIKARMA
       İşveren ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu toplu işçi çıkarmak istediğinde bunu en az 30 gün önceden bir yazıyla işyeri sendika temsilcilerine, ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumu’na bildirecek. İşveren, işyerinde çalışan işçi sayısı 20-100 arasında ise en az 10 işçinin; 101-300 işçi arasında ise en az yüzde 10 oranında işçinin; 301’den daha fazlaysa en az 30 işçinin işine son verebilecek.
       İşveren, 50 veya daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde Bakanlar Kurulu’nca belirlenecek oranda özürlü ve eski hükümlü ile terör mağduru istihdam edecek. Bu kapsamda çalıştırılacak işçilerin toplam oranı yüzde 6 olacak.
       Özürlülük oranı yüzde 80’den fazla olanların sigorta primlerinin yüzde 50’si Hazine tarafından ödenecek.
       Askerlik ödevi dışında manevra veya herhangi bir nedenle silah altına alınan ya da bir kanundan doğan ödevi yüzünden işinden ayrılan işçinin iş sözleşmesi, işinden ayrıldığı günden başlayarak iki ay sonra işverence feshedilmiş sayılacak.
       
45 SAATTEN SONRASI “FAZLA ÇALIŞMA”
       TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen İş Yasası’na göre, haftalık 45 saati aşan süreler “fazla çalışma” sayılacak. Cumartesinin yarım gün tatil olduğuna ilişkin hüküm kaldırılırken, haftanın herhangi bir günü hafta tatili olabilecek.
       Yasa, ücretin Türk Lirası olarak ödenmesine ilişkin hükmü korurken, yabancı para birimiyle yapılacak ödemelerin günün kuru üzerinden Türk Lirası olarak ödenebileceği kuralını getiriyor. Ücret en fazla aylık olarak ödenecek, bu süre sözleşmeyle bir haftaya kadar indirilebilecek. Bono veya senetle ücret ödemesi yapılamayacak. Ücretin banka hesabına yatırılması, yasa hükmü haline getiriliyor.
       
ÜCRET GARANTİ FONU
       İşverenin konkordato ilanı, iflas veya aciz belgesi alınması yoluyla ücret ödeme güçlüğüne düşmesi durumunda geçerli olmak üzere, işçilerin son üç aylık ücret alacaklarını karşılamak üzere İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında “Ücret Garanti Fonu” oluşturulacak. Bu Fon’a, sigortalının prime esas kazancının işverene düşen bölümünün binde 5’ini aşmamak üzere işverenden kaynak sağlanacak. Yasayla, ücret hesap defteri uygulamasına da son veriliyor.
       Asgari ücret tespiti ve süresine ilişkin mevcut düzenleme korunurken, kanun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçi asgari ücret konusundaki düzenlemeden yararlanacak. Yarım ücret uygulamasına ilişkin mevcut düzenlemeler ise yeni yasada da korunuyor.
       
FAZLA ÇALIŞMA
       Genel iş süresini haftada en çok 45 saat olarak düzenleyen ve bunun çalışma günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanmasını öngören yasada, “Haftalık 45 saati aşan süreler fazla çalışmadır” hükmü getiriliyor. Haftalık çalışma süresi 45 saatin altında belirlenmiş ise bunu aşan ve 45 saate kadar olan süre, “fazla çalışma” sayılacak. Fazla çalışma ücreti saat ücretinin yüzde 25 fazlası olarak uygulanacak.
       İşçi, fazla çalıştığı her saat için 1.5 saatlik “serbest zaman (izin)” kullanabilecek. Fazla çalışmada işçinin onayı alınacak ve uygulama çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Zorunlu fazla çalışmada Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne bildirim zorunluluğu kalkıyor. Fazla çalışma süresi toplamı, 1 yılda 270 saati aşamayacak.
       
ZORUNLU NEDENLER VE OLAĞANÜSTÜ HALLER
       Zorunlu nedenlerle fazla çalışma, bir arıza sırasında ya da bir arızanın mümkün görülmesi durumunda makine ve araç gereç için hemen yapılması gereken acele işlerde ya da zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkmasında işyerinin normal çalışmasını sağlayacak dereceyi aşmamak koşuluyla işçilerin hepsi veya bir kısmına yaptırılabilecek. Bu durumda, fazla çalışma yapan işçilere uygun bir dinlenme süresi verilecek.
       Olağanüstü hallerde fazla çalışma ise seferberlik sırasında ve bu süreyi aşmamak suretiyle yurt savunmasının gereklerini karşılayan işlerlerinde fazla çalışmaya gerek görülürse işlerin çeşidi ve ihtiyaçların derecesine göre Bakanlar Kurulu günlük çalışma süresini, işçinin en çok çalışma gücüne çıkarabilecek.
       Ulusal bayram ve tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı, toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleriyle kararlaştırılacak. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı alınacak.
       
HAFTALIK VE YILLIK İZİN
       Yasayla, “Yasa kapsamına giren işçilerin belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşuluyla 7 günlük zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat hafta tatili yapması” esası kabul ediliyor. Hafta tatili günü için tam ücret uygulanacak.
       Cumartesi günlerinin yarım gün tatil olduğuna ilişkin hüküm ise kaldırılıyor. Yeni yasada mevcut kanundaki “yevmiye” yerine, “günlük ücret” ifadesine yer veriliyor.
       “Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez” hükmünü getiren yasayla bu süre AB normlarına uygun hale getirilerek yıllık ücretli izin sürelerine ikişer gün ekleniyor. Buna göre, çalışma süreleri 1-5 yıla kadar olanlar 14 gün, 5-15 yıl arasında olanlar 20 gün, 15 yıldan fazla olanlar da 26 gün ücretli izin kullanacak.
       18 yaşından küçükler ile 50 yaşından büyüklerin yıllık ücretli izin süreleri 20 günden az olmayacak. Yıllık izin süresi tarafların anlaşmasıyla 10 günden az olmamak üzere en çok üçe bölünebilecek, izin süreleri sözleşmeyle artırılabilecek. Ücretsiz yol izni süresi de 4 gün olacak.
       
HAFTALIK ÇALIŞMA SÜRESİ
       Haftalık 45 saat olan çalışma süresi, sözleşmeyle aksi kararlaştırılmamışsa haftanın çalışılan günlerine eşit olarak bölünerek uygulanacak. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, haftanın çalışılan günlerine günde 11 saati aşmamak koşuluyla farklı şekilde dağıtılabilecek. Bu durumda 2 aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi normal haftalık çalışma süresini aşamayacak. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile 4 aya kadar artırılabilecek.
       Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi ya da benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde işveren, iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilecek. Bu çalışmaların fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmayacağı ve telafi çalışmalarının günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşuluyla günde 3 saatten fazla olamayacak, tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamayacak.
       
İŞYERİNDEKİ FAALİYETİN DURDURULMASI
       Genel ekonomik kriz veya zorlayıcı nedenlerle işlerindeki haftalık çalışma sürelerini geçici olarak önemli ölçüde azaltan veya işyerindeki faaliyetini tamamen ya da kısmen geçici olarak durduran işveren, durumu gerekçeleriyle birlikte Türkiye İş Kurumu’na bildirecek. Talebin uygunluğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca belirlenecek ve buna ilişkin usullere ilişkin yönetmelik çıkarılacak. İşyerinde geçici olarak en az 4 hafta işin durması veya kısa çalışma hallerinde, işçilere çalıştırılmadıkları süre için işsizlik sigortasından kısa çalışma ödeneği ödenecek. Kısa çalışma süresi, zorlayıcı nedenin süresini ve her durumda 3 ayı geçemeyecek.
       Günlük kısa çalışma ödeneği miktarı işsizlik ödeneği miktarı kadar olacak. İşçinin kısa çalışma ödeneği aldığı süre içinde, hastalık ve analık sigortasına ait primler İşsizlik Sigortası Fonu tarafından, üçte iki oranında SSK’ya aktarılacak.
       Yeraltı veya su altında çalışacak işçilerin asıl çalışma yerine iniş ve çıkış süresi, işçilerin işverenler tarafından işyerinden başka yere götürülmesi, iş görmeye hazır durumdaki işçinin çıkacak işi beklemesi, kadın işçilere tanınan emzirme süresi, yol ve köprü gibi yerlerde çalışan işçilerin yerleşim merkezinden uzaktaki işyerine götürülmesi çalışma süresinden sayılacak.
       İşin niteliğinden kaynaklanmayan, ancak işveren tarafından sosyal yardım amacıyla işyerine götürülüp getirilme sırasında araçlarda geçen zaman ise çalışma süresinden sayılmayacak. Günlük çalışmanın başlama ve bitişi ile dinlenme süreleri işyerlerinde duyurulacak. Bu süreler işin niteliğine göre belirlenebilecek.
       Günlük çalışma süresi 4 saat veya daha kısa süreli işlerde 15 dakika, 4-7.5 saate kadar olan işlerde 30 dakika, 7.5 saatten fazla olan işlerde bir saat ara dinlenmesi verilecek.
       
GECE ÇALIŞMALARI
       Yasada, 20.00-06.00 saatleri arasında kalan ve 11 saati geçmeyen zaman dilimi “gece” olarak tanımlanıyor. İşçilerin gece çalışması 7.5 saati geçemeyecek.
       Gece çalıştırılan işçiler, masrafları işveren tarafından karşılanmak üzere 2 yılda bir düzenli olarak sağlık kontrolünden geçirilecek.
       Gece ve gündüz işletilen, nöbetleşe işçi postası kullanılan işlerde en fazla 2 haftalık nöbetleşme esası uygulanacak. Postası değiştirilecek işçi 11 saat dinlendirilmeden diğer postada çalıştırılamayacak.
       
“KIDEM TAZMİNATI FONU”
       TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen İş Yasası, yasayla getirilen hükümlere aykırı davrananlara 50 milyon liradan, 5 milyar liraya kadar değişen miktarlarda çeşitli idari para cezaları verilmesini öngrüyor.
       Yasa, “Kıdem Tazminatı Fonu” kurulmasını öngörüyor. Çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanması, denetimi ve teftişiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı yetkili kılan yasa, askeri işyerleri ile yurt güvenliği için gerekli maddeler üretilen işyerlerinin denetim ve teftişinin ise Milli Savunma Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı’nca birlikte hazırlanacak yönetmeliğe göre yürütülmesini öngörüyor.
       Yasa ile çeşitli idari para cezaları hükme bağlandı. Buna göre, işyeri bildirme yükümlülüğüne aykırı davranan işveren veya işveren vekiline, çalıştırılan her işçi için 50 milyon lira para cezası verilecek. Bu para cezasının kesinleşmesinden sonra bildirim yükümlülüğüne aykırılığın sürmesi halinde takip eden her ay için aynı miktar ceza uygulanacak.
       Genel hükümlere aykırı davranan, çalışma belgesi düzenlemeyen işveren de her işçi için 50 milyon lira para cezası ödemekle yükümlü olacak.
       Yasaya aykırı olarak toplu işçi çıkaran işverene işten çıkardığı her işçi için 200 milyon lira para cezası verilecek.
       Özürlü ve eski hükümlü çalıştırmayan işveren, çalıştırmadığı her bir özürlü ve eski mahkum için 750 milyon lira ceza ödeyecek. Kamu kurum ve kuruluşları bu cezadan muaf tutulamayacak.
       İş sözleşmesinden doğan işçi ücretini ödemeyen ya da eksik ödeyenlere her işçi ve her ay için 100 milyon lira, ücrete ilişkin hesap pusulası düzenlemeyen veya yasaya aykırı ücret kesme cezası verenlere de 200 milyon lira para cezası uygulanacak. Fazla çalışmalara ilişkin ücreti ödemeyen, işçiye hak ettiği serbest zamanı 6 ay içinde kullandırmayan, fazla saatlerde yapılacak çalışmalar için işçinin onayını almayan işverene, her işçi için 100 milyon lira para cezası uygulanacak.
       Yıllık ücretli izinle ilgili hükümlere aykırı davranan işverene her işçi için 100 milyon lira para cezası öngören yasaya göre, işin düzenlenmesine ilişkin hükümlere aykırılık halinde 500 milyon lira para cezası verilebilecek.
       Yasada öngörülen hükümlere uymadan işyeri açanlara ve tehlikeli işlerde 16 yaşından küçükleri çalıştıranlara 500 milyon lira ceza öngörülüyor. İşveren, alınmayan her iş sağlığı ve güvenliği önlemi için 50 milyon lira ceza ödeyecek.
       İşçilere doktor raporu almayan işveren, her işçi için 100 milyon lira para cezası verecek. İş ve işçi bulma hükümlerine aykırılık ile iş hayatının denetim ve teftişi ile ilgili hükümlere aykırılık hallerinde de işveren, 5 milyar lira idari para cezası ödeyecek.
       
SÖZLEŞMELİLERE YAPILAN ÖDEMELER
       Bildirimler ilgiliye yazılı olarak ve imza karşılığı yapılacak. Bildirim yapılan kişi bunu imzalamazsa, durum o yerde tutanakla tespit edilecek.
       Kamu kuruluşlarında sözleşmeli olarak istihdam edilenlere mevzuat veya sözleşmelerine göre “kıdem tazminatı niteliğinde” yapılan ödemeler kıdem tazminatı sayılacak. 50’den az işçi çalıştırılan tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerleri ile Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu çerçevesinde 3 kişinin çalıştığı işyerlerinde çalışan işçiler hakkında, İş Yasası’nda öngörülen ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin esasları içeren maddeler uygulanacak.
       
ÜÇLÜ DANIŞMA KURULU
       Çalışma barışının ve endüstri ilişkilerinin geliştirilmesinde, çalışma hayatıyla ilgili mevzuat çalışmalarının ve uygulamalarının izlenmesi amacıyla; hükümet ile işveren, kamu görevlileri ile işçi sendikaları konfederasyonları arasında etkin dayanışmayı sağlamak üzere, üçlü temsile dayalı istişari mahiyette bir danışma kurulu oluşturulacak.
       150 ve daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde işçilerin açacağı kantinlere işveren yer vermek zorunda olacak.
       İş güvencesini düzenleyen madde hükümleri gazetecilere de kıyasen uygulanacak. Yasada öngörülen yönetmelikler 6 ay içerisinde çıkarılacak. Kıdem tazminatı ile ilgili 14. maddesi dışında 1475 sayılı iş kanunu yürürlükten kaldırılacak. Diğer mevzuatta 1475 sayılı İş Kanunu’na yapılan atıflar bu kanuna yapılmış sayılacak. 1475 sayılı Kanuna göre halen yürürlükte bulunan tüzük ve yönetmeliklerin bu kanun hükümlerine aykırı olmayan hükümleri yeni yönetmelikler çıkarılıncaya kadar yürürlükte kalacak.
       Yasa uyarınca “kıdem tazminatı fonu” kurulacak. Buna göre, kıdem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu oluşturulacak. Kıdem Tazminatı Fonu’na ilişkin kanun yürürlüğe gireceği tarihe kadar işçinin
       
DOĞUM İZNİ 16 HAFTA
       TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen İş Yasası’na göre 15 yaşını doldurmamış olan çocukların herhangi bir işte çalıştırılması yasaklandı. Çalışan kadınlara doğum öncesi ve sonrası verilecek olan izin ise toplam 16 haftaya çıkartıldı.
       Yeni İş Yasası’na göre, temel eğitimi tamamlamış veya okula gitmeyen çocukların çalışma saatleri günde 7 ve haftada 35 saatten fazla olamayacak.
       Yer altı ve su altında çalışmayı gerektiren işlerde 18 yaşını doldurmamış erkek ve her yaştaki kadın çalıştırılamayacak. Sanayi işyerlerinde 18 yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçiler gece çalıştırılamayacak.
       Kadın işçilere doğumdan önce 8 ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta izin verilecek. Çoğul gebeliklerde doğum öncesi izin süresi 10 haftaya çıkarılacak. İsteği halinde kadın işçiye doğum izninin tamamlanmasının ardından 6 aya kadar ücretsiz izin verilecek. Bu süre yıllık izin hesabında dikkate alınmayacak. Kadın işçilere bir yaşından küçük çocukları için günlük 1.5 saat emzirme izni verilecek.
       
İŞÇİ ÖZLÜK DOSYASI
       İşveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenleyecek. İşveren bu dosyada işçinin kimlik bilgileri yanında, bu kanun ve diğer kanunlar uyarınca düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve kayıtları saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili memur ve mercilere göstermek zorunda olacak. Haftalık çalışma süreleri en fazla 45 saat olacak.
       
İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ
       İşverenler, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlü olacak.
       İşverenler işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını en geç iki iş günü içinde yazı ile ilgili bölge müdürlüğüne bildirecekler. Herhangi bir işyerinin tesis ve tertiplerinde, çalışma yöntem ve şekillerinde makine ve cihazlarında işçilerin yaşamı için tehlikeli olan bir husus tespit edilirse bu tehlike giderilinceye kadar tehlikenin niteliğine göre iş tamamen veya kısmen durdurulacak veya işyeri kapatılacak.
       
İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ KURULU
       Yasa’ya göre, e az 50 işçi çalıştıran ve 6 aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı sanayi işyerlerinde her işveren bir iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurmakla yükümlü olacak. Devamlı olarak en az 50 işçi çalıştıran işverenler, işçilerin sağlık durumunun ve alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin yerine getirilmesi amacıyla, ilk yardım ve acil tedavi ile koruyucu sağlık hizmetlerini yürütmek üzere işyerindeki işçi sayısına ve işin tehlike derecesine göre bir veya daha fazla işyeri hekimi çalıştıracak ve işyeri sağlık birimi oluşturacak.
       
MÜHENDİS VEYA TEKNİK ELEMAN ÇALIŞTIRMA ZORUNLULUĞU
       Devamlı olarak en az 50 işçi çalıştıran ve 6 aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı sanayi işyerlerinde işverenler, işyerinin iş güvenliği önlemlerinin sağlanması, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi için alınacak önlemlerin belirlenmesi ve uygulanmasının izlenmesi hizmetlerini yürütmek üzere işyerindeki işçi sayısına, işyerinin niteliğine ve tehlikelilik derecesine göre bir veya daha fazla mühendis veya teknik elemanı görevlendirecek.
       
AĞIR VE TEHLİKELİ İŞLER
       Yasaya göre 16 yaşını doldurmamış genç işçiler ve çocuklar ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamayacak.
       Ağır ve tehlikeli işlerde çalışacak işçilerin işe girişinde veya işin devamı süresince en az yılda bir, bedence bu işlere elverişli ve dayanaklı oldukları işyeri hekimi, iş sağlığı dispanserleri, bunların bulunmadığı yerlerde sırası ile en yakın SSK, sağlık ocağı, hükümet veya belediye hekimleri tarafından verilmiş muayene raporları olmadıkça, bu gibiler işe alınmayacak veya işte çalıştırılmayacak.
       Yasa uyarınca, 14 yaşından 18 yaşına kadar (18 dahil) çocuk ve genç işçilerin işe alınmalarından önce işyeri hekimi, işçi sağlığı dispanserleri, bunların bulunmadığı yerlerde sırası ile en yakın SSK, sağlık ocağı, hükümet veya belediye hekimlerine muayene ettirilerek işin niteliğine ve şartlarına göre vücut yapılarının dayanıklı olduğunun raporla belirtilmesi gerekiyor. Ayrıca bu çocuk ve genç işçilerin 18 yaşını dolduruncaya kadar 6 ayda bir defa aynı şekilde doktor muayenesinden geçirilerek bu işte çalışmaya devamlarına sakınca olup olmadığı kontrol edilecek. Bütün bu raporlar ise işyerinde saklanarak yetkili memurların isteği üzerine kendilerine gösterilecek. SSK ilk giriş muayenesini yapmaktan kaçınamayacak.

 

 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları