| | | | Ekonomik sorunların aşılması için borç stokunun azaltılmasının önemine değinen Babacan, bu şekilde kaynakların özel sektöre verilerek üretim ve istihdamın artırılacağını vurguladı.
Babacan, son dönemde yakalanan iyimserlik havasının kesinlikle rehavete dönüşmesine izin verilmeyeceğini vurgulayarak, “Hükümet olarak kriz, gerilim ve çatışmanın nedeni olmayacağız. Puslu havadan faydalanarak rant sağlamaya çlışanlara izin vermeyeceğiz” dedi.
BANKACILIK SEKTÖRÜ KIRILGAN
Bankacılık kesiminin büyük ölçüde Hazine kağıtlarının getirisine ve riskli kaldıraç mekanizmalarına dayanan, gevşek bir düzenleme ve denetleme ortamında döviz ve faiz dalgalanmalarına karşı kırılgan bir pozisyona girdiğini anlatan Babacan, şunları söyledi.
“Bu durum ekonomide dolaylı finansmanın ağırlığını artırdığı için fonlama maliyetlerini yükseltmiş, finansman yetersizliği nedeniyle özel sektör yatırımlarının kısılmasına yol açmış ve yeterince büyüyemeyen ekonomide pek çok makro ekonomik dengesizliğin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Makro ekonomik istikrarı, mali istikrarı, parasal ve dolayısıyla fiyat istikrarını bulamayan ekonomi, bu çarpık yapılanma nedeniyle zaman zaman finansal kirizlerle karşı karşıya kalmıştır.”
Devlet Bakanı Babacan, net kamu kesimi borcunun milli gelire oranının 2002 sonunda yüzde 79’a düştüğüne dikkat çekerek, düşüş trendinin bu yıl da devam edeceğini kaydetti.
“BORÇ STOĞUNUN AZALMASI KİLİT FAKTÖR”
Borç stoğunun azalmasının “kilit faktör” olduğunu dile getiren Babacan, bunun azalmasıyla kamunun mali fonları emmesinin sona ereceğini, yaratılan kaynakların özel sektöre yönlendirileceğini vurguladı.
Babacan, bu doğrultuda hedeflerinin ekonominin ihtiyaç duyduğu uzun vadeli fonları temin eden, mali derinliliği olan, daha etkin ve verimli çalışan bir mali sistem oluşturmak olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Uygulamakta olduğumuz programın da başarıya ulaşmasıyla, finansal sistem üzerinde kamunun borçlanm politikalarından kaynaklanan olumsuzluklar giderilecektir. Zaten kamunun finansman dengesi sağlam temellere oturtulup, reel faizler makul düzeylere düştükçe ve kamunun finansal piyasalardaki ağırlığı azaldıkça, mali sistem kendini yeni koşullara adapte edecek, önceliklerini değiştirecek ve bugüne kadar gelişme ortamı bulamayan banka dışı kurumlar tekrar gelişme potansiyeline kavuşacaktır. Hükümet olarak bu gelişmeyi teşvik edici olacağız. Dünya Bankası raporunda yer alan öneri ve görüşleri de dikkate alarak, finansal piyasalarda derinliğin artırılması ve banka dışı mali aracılık faaliyetlerinin gelişmesi için gerekli kurumsal ve hukuki altyapıyı sağlama yönünde her türlü çabayı göstereceğiz.” | |
Denetime çerçeve yasa hazırlanıyor
