 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||
| ||||||||||
| 19 Nisan — Krueger, mevcut ekonomik zorluklarda, Irak’taki savaşın payının küçümsenmemesi gerektiğini belirtirken, güvenin zayıflamasında politika hatalarının da rolü olduğunu vurguladı. | |||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| IMF 1. Başkan Yardımcısı Krueger, IMF İcra Direktörleri Kurulu’nun, Türkiye için 701 milyon dolarlık yeni kredi dilimini serbest bıraktığı toplantısının ardından, Türk ekonomisinin durumuna ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Anne Krueger, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu ekonomik zorluklar göz önüne alındığında, hükümetin istikrar ve ekonomik reforma bağlılık yönündeki güçlü açıklamalarının, hem olumlu hem de çok gerekli olduğunu belirtti. Hükümetin, mevcut ekonomik programın genel ilkelerine ve temel ekonomik hedefler olan enflasyonun düşürülmesi, borçların azaltılması ve sürdürülebilir ekonomik büyüme sağlanması konularına uyma niyetini dile getirdiğini ifade eden Krueger, bu açıklamaların, hükümetin ekonomik yönetiminde ve kamu harcamalarının daha güçlü bir konuma getirilmesinde piyasa güveninin yeniden sağlanması açısından iyi bir temel teşkil ettiğini belirtti. “MALİ TUTUMLULUK TEMEL HEDEF” IMF 1. Başkan Yardımcısı Krueger, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Yakın zamanlardaki politika sapmalarının maliyeti oldu. Özellikle iç borcun rahatça döndürülebilmesinin sağlanması için hükümetin, finans piyasaları nezdinde güvenilirliğini yeniden sağlaması gerekiyor. Mevcut ekonomik zorluklarda, Irak’taki savaşın payının küçümsenmemesi gerekir, ancak güvenin zayıflamasında politika hatalarının da rolü oldu. Bu gelişmelerin tersine çevrilmesi ve güvenin artırılması için yetkililer programı sıkı şekilde uygulamalı, devamlı ve somut politika eylemleri gerçekleştirmeli. 2003 yılı için öngörülen yüzde 5 büyüme ve yüzde 20 enflasyon hedeflerine ulaşılması için de sıkı uygulama gerekmektedir. Borçların döndürülebilirliği, piyasa güveninin artırılması ve enflasyonun düşmeye devam etmesinin sağlanması için mali tutumluluk, temel önem taşıyor. Bu bağlamda hükümetin, programın mali hedeflerine ulaşması ve gereken ek önlemleri almaya hazır olduğunu göstermesi gerekiyor. Bütçede tutumluluk, verimli olmayan harcamaların kısılması, KİT’lerin yeniden yapılandırılması ve vergi idaresinin güçlendirilmesinde yoğunlaştırılmalı. Hükümetin vergi indirimi ve diğer af konularından vazgeçmesi, tarafımızca memnuniyetle karşılandı.” “BDDK’YA ZARAR VERİLMEMELİ” Anne Krueger, mali düzenlemelerin kalıcı olabilmesi için doğrudan vergi reformu, vergi idaresi, sosyal güvenlik kurumları gibi konularda reformlar yapılması gereğine işaret etti. Krueger, şöyle devam etti: “TC Merkez Bankası, enflasyon hedefinin 2002’de tutturulmasında büyük rol oynayan dalgalı kur uygulamasından ve para politikalarındaki temkinli tutumundan dolayı tebrik edilmeli. Bu başarının sürdürülmesi için para politikasının, enflasyonun düşürülmesi konusunda yoğunlaştırılmasına ve bağımsız kalmasına gerek var.” BDDK’nın güçlü kalmasının altını çizen Krueger, “Yetkililer, bazı yasal girişimlerden kaynaklanan ve BDDK’nın yasal yetkileri ile operasyonel ve finansal bağımsızlığını tehdit ederek, BDDK’ya şimdiden zarar veren duruma karşı eyleme geçmeli. Hükümetin, kamu bankalarının ticari kararlarına müdahale etmeme durumunu sürdürmeleri de şart.” dedi. Özelleştirme ve iş ortamının iyileştirilmesine yönelik reformların da canlandırılması gerektiğini söyleyen IMF 1. Başkan yardımcısı, “bu çerçevede, hükümetin iddialı bir özelleştirme sürecini yeniden harekete geçirmeye yönelik bağlılığı memnuniyet verici” dedi. “REFORM ÇABALARI, DESTEĞİMİZİ HAK EDİYOR” Anne Krueger, programın uygulanmasının sıkı şekilde sürdürülmesi gereğinin, Irak Savaşı’nın etkilerinden ortaya çıkan bazı önemli belirsizlikler tarafından da ortaya konulduğunu ifade etti. Krueger, açıklamasının son bölümünde şunları kaydetti: “Yakınlarda açıklanan Amerikan mali yardım planı, Türkiye’nin kısa vadeli borç döndürmesini büyük ölçüde rahatlatacak. Ancak Türkiye’nin kamu borçları yüksek olmaya devam ediyor ve herhangi bir finansman, programdan sapmama gereğinin yerine geçemez. Önemli riskler halen bulunmakla birlikte, piyasa güveninin sağlanmasında güçlü politikalar uygulanması ve daha olumlu dış ortam temel oluşturacak. Piyasa güveni de, orta dönemde Türkiye’nin sürdürülebilir borç pozisyonu elde etmesine ve makroekonomik hedeflerine ulaşmasına izin verecek. Hükümetin ekonomik hedeflerde yoğunlaşması, istikrar ve reforma yönelik güçlü politikalarına bağlılık açıklamalarını yeniden ortaya çıkardı. Bu çerçevede de Türkiye’nin düzenleme ve reform çabaları, desteğimizin sürdürülmesini hak ediyor.” | ||||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
