|
Yılmaz: Tüm cezaevlerinde devlet hakimiyeti olacak düzenleme olmalı Kutan'dan hükümete 'acizlik' suçlaması Bumin KHK hakkında yorum yapmadı |
|||
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yasalara aykırı hareketlerinin belirlenmesi durumunda haklarında hem ceza kanunları çerçevesinde yargı organlarınca ceza kovuşturması, hem de personel kanunlarında yer alan disiplin cezaları çerçevesinde kurumlarınca disiplin kovuşturması yapıldığı ifade edilen açıklamada, şöyle denildi: Memurların, Cumhuriyetin demokratik, laik, sosyal hukuk devleti niteliklerine aykırı veya kanunların suç saydığı, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ve cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetlerde bulunduğunun belirlenmesi halinde bu tür faaliyetlerde bulunulması bir disiplin cezası ile cezalandırılmamış olduğundan açılan disiplin kovuşturmalarında ancak uyarma ve kınama gibi cezalar verilebilmektedir. Verilen hafif disiplin cezalarının ilgililerin memuriyetleri ile bu nitelikteki faaliyetlerinin devam etmesine yol açması, irticai, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerin önlenmesinde zaaf yaratmaktadır. HİZBULLAH MİLİTANLARI MEMUR Örneğin, Cumhuriyeti yıkıp dini esaslara göre bir devlet kurmayı hedefleyen ve işlediği cinayetlerden 60dan fazlası itiraflarla belirlenen Hizbullah terör örgütüne yönelik operasyon çerçevesinde, 535 kamu görevlisi gözaltına alınmış olup, 27 Temmuz 2000 tarihi itibariyle 378i tutuklanmıştır. Bunlardan 118i öğretmen, 69u imamdır. kalan 201 kamu görevlisi arasında hakim, belediye başkan yardımcısı, doktor ve mühendisler de bulunmaktadır. Devam eden ceza kovuşturmaları yanında, kurumlarınca açılan disiplin kovuşturmalarında haklarında uyarma, kınama ve aylıktan kesme gibi disiplin cezaları verilebilen bu kişilerden cinayet işleyenler de halen devletin memurudur, devletten maaş almaktadırlar. Cinayet işleyen, terör örgütüne devlet dairelerinin yerleşim planından, adres ve telefon listelerine kadar çeşitli bilgileri ilettiğini itiraf eden veya PKK terör örgütüne devletin mali kaynaklarını usulsuz bir şekilde aktaran bir memurun faaliyetlerine ancak uyarma ve kınama gibi disiplin cezaları verilebilmesi ve dolayısıyla bu kişilerin memuriyetlerinin devamı, irtica ve bölücü faaliyetlerde zafiyet yaratmaktadır. YENİ BİR PROSEDÜR YOK Açıklamada, bu zafiyeti gidermek amacıyla 1998 ve 1999 yıllarında hazırlanarak TBMMye sevk edilmiş olan 4 ayrı kanun tasarısının tek bir KHK haline getirildiği belirtildi. Açıklamada, daha sonra şöyle denildi: KHK ile zaten personel kanunlarında mevcut olan veya memuriyetten ihraç cezasının verileceği haller arasına, (yıkıcı veya bölücü faaliyette bulunmak, Cumhuriyetin temel niteliklerinden herhangi birisini değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik veya bunlara aykırı faaliyetlerde bulunmak) halleri de eklenmektedir. Bu cezaların hangi hallerde, hangi idari usullere göre ve hangi yetkili kurullar tarafından verileceği ve ne şekilde yargı denetimine tabbi tutulacağı, başta Anayasa olmak üzere ilgili kanunlarda açık bir şekilde belirlenmiş, KHK ile yeni herhangi bir prosedür getirilmemiştir. KHK yasalaştığında bu tür faaliyetleri belirlenmiş olan memurlar hakkında Başbakanlık Takip Kurulunca herhangi bir işlem yapılması da söz konusu değildir. Belirtilen faaliyette bulunan kamu görevlileri hakkındaki disiplin kovuşturmaları, kanunda belirtilen prosedür çerçevesinde kurumlarınca yapılacaktır. Yapılacak bu tür işlemler, Anayasanın 129. maddesi gereği tamamen yargı denetimine tabidir. | ||||
Ecevit: 28 Şubat'a uygun çalışıyoruz |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||