|
CARL CRAIG | |||||||||
Carl Craig, hiç kuşkusuz ki, son on yılın dans müziğinin en radikal ve çığır acıcı sanatçılarından biri. 1995 tarihli Landcrusing ve 1997 tarihli More Songs About Food and Revolutionary Art albümleriyle modern dans müziğinin çehresini değiştiren Craig, Paperclip People, Pscyche, 69 gibi projeleriyle de tanınıyor. Craig, techno müziğin ilerici anlayışını farklı müzik türlerine de başarıyla uygulamaya devam ediyor. Perküsyoncu Francisco Mora Cattlet (Max Roach, Sun Ra), piyanist Craig Taborn (James Carter Quartet / Art Ensemble of Chicago) gibi müzisyenleri de kadrosunda bulunduran ve caz ile techno arasında köprüler kuran Innerzone Orchestra projesi Craigin bu çokyönlülüğünün en başarılı örneğiydi. BLAKE BAXTER |
|||||||||
80li yılların ortalarından bu yana DJ ve prodüktör olarak kariyerine devam eden Blake Baxter; Juan Atkins, Kevin Saunderson ve Derrick May ile birlikte techno müziğin gelişmesinde ve popülerlik kazanmasında çok önemli bir rol oynadı. Efsanevi techno şirketleri KMS ve Underground Resistancedan yayımlanan ilk EPler onun imzasını taşıyordu. Baxter, 90ların başında Avrupa techno sahnesine adımını attı ve Berlinin bir numaralı techno kulübü Tresorun yerleşik DJliğine seçildi. Son yıllarda, müziğinde house öğelerini daha yoğun bir şekilde kullanmaya başlayan Baxter, kariyeri boyunca, bugün artık birçoğu klasik olarak adledilen sayısız prodüksiyona imzasını attı; Tresor etiketli Endless Reflection albümü, Chemical Brothersın sample aldığı Brothers Gonna Work it Out, Sexuality bunlardan sadece birkaçı. DJ T-1000 |
|||||||||
Techno dünyasının en heyecan verici DJlerinden biri olan Alan Oldham, kariyerine 80lerin ortalarında WDT radyo istasyonundaki Fast Forward programı ile başladı. 1989da technonun en radikal topluluklarından biri kabul edilen Underground Resistance ekibine dahil oldu. Jeff Millsin Underground Resistancedan ayrılmasında sonra ise topluluğun sürekli DJliğine terfi etti. Tresor ve kendi şirketi Pure Sonikden, funky-hard techno tarzında birçok albüm ve single yayımlayan Oldhamın en dikkat çeken prodüksiyonları ise, pikap ve mikser üzerindeki olağanüstü yeteneklerini sergilediği Supercollider, Live Sabotage gibi DJ-Mix albümleri oldu. MU-ZIQ | |||||||||
Günümüzün popüler akımlarından elektronikanın ilk temsilcilerinden olan Mike Paradinas (µ-Ziq), kariyeri boyunca modern müziğin farklı türlerinde ortaya koyduğu birçok özgün çalışmayla dinleyicilerin karşısına çıktı. Paradinasın techno alt yapılarıyla deneysel elektronik sesleri bir araya getiren ilk dönem µ-Ziq albümleri, daha sonra kendisiyle birçok ortak projeye imza atacağı Aphex Twinin şirketi Rephlex tarafından yayımlandı. 90ların ortasında, kendi kurduğu plak şirketi Planet Munun başarısının yanında Virgin Records ile anlaşan Paradinas, bu şirketten yayımladığı In Pine Effect, Lunatic Harmness albümlerinde ise ses örgüsüne break-beat, jungle öğelerini de eklemişti. Paradinas, µ-Ziq dışında, Kid Spatula, Jake Slazenger, Diesel M gibi adlar altında yayımladığı, electro, down-beat, jazz-funk tarzlarından çalışmaları da bulunuyor. Prodigy, Chemical Brothers gibi dans müziğinin dev isimleriyle de ortak çalışmaları olan Paradinas, 1998 yılında, Björkün ön grubu olarak 5. Uluslararası İstanbul Caz Festivalinde de sahne almıştı. PAN SONIC | |||||||||
1994de kurulan Pan Sonic, sanat ve bilim arasındaki sınırları zorlayan, deneyiciliği son noktaya taşıyan, elektronik müzik formların yeniden biçimlendiren bir ikili. Pan Sonic, müziğinde, technonun yapılarını bozuyor ve makine sesleri, gürültünün sonsuz ses olanaklarından faydalanarak alışılmadık bir ambient müzik ortaya koyuyor. İlk çalışmalarını Finlandıyalı plak şirketi Sahkodan yayımlayan topluluk, daha sonraları Blast First/Mute Records ile anlaştı ve bu şirketten yayımladığı albümlerle kısa sürede çağdaş müzik sahnesinde kendine saygın bir yer edindi. Pan Sonic elemanları Jimi Tenor, Alan Vega (Suicide), F.M. Einheit, Peaches gibi önemli müziyenlerle ortak çalışmalara giriştiler ve Björkün parçalarına remiksler yaptılar. İkilinin avangard yaklaşımı ve ortaya koyduğu yenilikçi fikirler, onların müzik dünyası dışındaki çevrelerden de cazip teklifler almasına yol açtı: New York Modern Sanatlar Müzesindeki sergilerde yaptıkları müzik performansları, Paris Pompidous Centre & Cartier Vakfında sergilenen ses enstallasyonları, Jean Paul Gaultier ve Commes Des Garconsun defilelerine eşlik eden şovları bunlardan sadece birkaçı. TARWATER | |||||||||
Tarwater, Bernd Jestram ile Alman post-rock topluluğu To Rococo Rotdan tanıdığımız Ronald Lippokdan oluşuyor. İkili, çoğu post-rock topluluğu gibi, akustik ve dijital seslerin barışıklığını sağlayarak, yeni bir müzik dili ortaya koyuyor. Tarwater tınısının ana referanslarını, Faust, Neu gibi Krautrock topluluklarının şarkı formuna getirdiği açılımlar ile Kraftwerkden Mouse on Marsa kadar uzanan Alman elektronik müzik geleneği oluşturuyor. İkili bu uyumlu füzyona, düzensiz melodiler ve Lippokun vokali ile beslenen, kendilerine özgü bir pop duyarlılığı katmayı da başarıyor. Bugüne kadar beş albüm yayımlayan topluluğun 1998 tarihli çalışması Silur, NME dergisi tarafından o yılın en önemli albümleri arasında gösterildi. Tarwaterın konseri, sadece elektronik müzikseverler için değil, Tortoise, Trans Am, Labradford ve benzeri post-rock topluluklarının takipçileri için de kaçırılmaması gereken bir performans olacak. RECHENZENTRUM |
|||||||||
Berlinli audio/video topluluğu Rechenzentrumun görsel işleri, Blixa Bargeld, Mina, Tarwaterın da kliplerini çeken video sanatçısı Lillevaen Pobjoy tarafından tasarlanıyor. Topluluğun müzikleri ise DJ/Prodüktör Marc Weiserin imzasını taşıyor. Sanatçının, Rechenzentrum prodüksiyonları dışında, Kid 606, Pansonic, Laub gibi isimlerin parçalarına yaptığı remiksler de bulunuyor. Rechenzentrumun ses örgüsü minimal-techno, dub, abstract hip-hop vuruşları ve atmoferik sesler ile oluşturulmuş ses kolajları olarak tasvir edilebilir. Rechenzentrumun sahne performanslarında Weiserin komplike, sürekli değişen ses manzaraları ile Lillevaen Pobjoyun canlı video-mixingi heyecan verici bir diyalog içerisine giriyor. Daha önce plaklarla yapıldığını bildiğimiz mix ve scratchlerin görsel olarak nasıl uygulandığını bize gösterecek olan Rechenzentrumun hayranları arasında İngilterenin efsanevi radyo DJi John Peel de yer alıyor. Peel, topluluğu kendi programına konuk etmiş ve bu kayıtlar daha sonra Kitty-Yo şirketi tarafından yayımlanmıştı. LUOMO | |||||||||
Luomo, Pan Sonicden sonra İskandinav elektronik müziğinin en heyecan verici ismi Vladislav Delayin bir yan projesi. Sanatçı, Mille Plateaux, Chain Reaction, Max Ernst gibi şirketlerden yayımladığı ambient-techno prodüksiyonlarıyla bu tarza yeni bir soluk getirmişti. Delay, Luomo projesinde ise house müziğin formlarını yeniden şekillendiriyor. 80lerdeki disco tınısının ruhunu ve sıcaklığını, soyut ve inceltilmiş ses katmanlarıyla, minimal house altyapısıyla bir araya getirerek keyifli ve zekice kurgulanmış bir müzik ortaya çıkarıyor. Herbert, Akufen, Isolée ile birlikte minimal house sahnesinin günümüzdeki en özgün sanatçılarından biri olan Luomonun 2000 yılında çıkardığı albümü Vokal City bu tarzın kilometretaşı albümleri arasında yer alıyor. THOMAS BRINKMANN Thomas Brinkmann; Mike Ink, Pole ve Basic Channel ile birlikte, dub etkilenimli minimal-techno türünü ortaya çıkaran sanatçılardan biri. Brinkmann, ismini ilk kez Mike Inkin Studio 1 singlelarına yaptığı remikslerle duyurdu. Kendi icadı olan iki kollu pikap üzerinde, orijinal parçanın farklı şekillerde ve hızlarda çalınmasıyla kaydedilen bu prodüksiyonlar, geleneksel remiks kavramını yerle bir etmişti. Brinkmann daha sonraları aynı mantıkla Richie Hawtin (Plastikman)in parçalarını remiksledi ve bu parçalar 1 96:VR adıyla Hawtinin şirketi M_nus tarafından yayımlandı. Brinkmann ayrıca Depeche Mode, Akufen, Cari Lekebush, Tied &Tickled Trio parçaları için remiksler yaptı. Sanatçının 2002 yılında çıkardığı Soul Center 3 albümü The Wire dergisi tarafından yılın en önemli elektronik müzik albümleri arasında gösterildi. CHRIS LIEBING | |||||||||
Chris Liebing, techno çevrelerinde, Sven Vathin tahtını sarsmayı başarabilen tek DJ olarak kabul ediliyor. Kariyerine, 1991de Frankfurttaki Red Brick adlı küçük bir klüpte başlayan Liebing, kısa sürede OMEN, U60311 gibi Almanyanın en gözde techno klüplerinin yerleşik DJliğine terfi oldu. 90ların ortalarında Audio serisi ile klüplerde kazandığı deneyimi stüdyosuna taşımaya başlayan Liebing, Audio, Primate, Luxus gibi şirketlerden yayımlanan prodüksiyonlarıyla ününü daha da arttırdı. Pikaplar üzerindeki inanılmaz hakimiyeti, göz alıcı miks yeteneği ve dinleyici ile etkileşimi üst düzeyde tutabilmesiyle, tüm önemli techno organizasyonlarının vazgeçilmez ismi Liebingin 21 Marttaki performansı İstanbullu dinleyicilerle ilk buluşması olacak. MONIKA KRUSE |
|||||||||
Monika Kruse, techno müziğin Top DJleri arasına girmeyi başarmış ender bayan sanatçılardan. 1998de, Groove dergisince, Sven Vath ve DJ Hellden sonra Almanyanın en iyi DJi seçilen Kruse; Carl Cox, DJ Hell, Takkyu Ishino gibi dünyanın en önemli DJlerinin yer aldığı, 2000 yılı Love Paradeinin kapanış partisinde, yaklaşık 1.5 Milyon kişi önünde sahne almıştı. Oldukça rağbet gören DJ-Mix albümleri dışında, Kurbel ve kendi şirketi Terminal M tarafından yayımlanan birçok prodüksiyona imzasını atan sanatçı ünlü techno kulüpleri Fuse ve Ultraschalldaki yerleşik DJliğini de yıllardır sürdürüyor. Kruse DJ performanslarında, yavaş melodik parçalardan, BPMi yüksek, sert funky technoya uzanan ve oradan da duygu yüklü house parçalarıyla noktalanan eklektik bir set ortaya koyuyor. 7 HZ Topluluk elemanlarından Can Tanyeli farklı projeleriyle Borusan Kültür Merkezi, Babylon gibi mekanlarda sahne aldı. Tanyeli 1999da yayımlanan Aksi İstikamet adlı alternatif müzik toplama albümüne bir parçasıyla katıldı ve 2003 Ocak ayında ilk şiir kitabi Lale Deliliğini yayımladı. Topluluğun diğer elemanı Nilüfer Ormanlı ise başta elektro-akustik müzik olmak üzere farklı sanat projeleriyle birçok festival ve mekanda sahne aldı, sokak performansları yaptı. Tanyeli ve Ormanlının müzik performasına Emre Hünerde görselleriyle eşlik edecek. Can Tanyeli: Vokal, sampler, transwave synth, ses kolajı, metin Nilüfer Ormanlı: Vokal, sampler, ses kolajı, metin Emre Hüner: Görsel Zaman ERDEM HELVACIOĞLU PROJECT (E.H.P.) Erdem Helvacıoğlu, Esin Uslu ile başladığı uzun soluklu sanatsal birlikteliğini, 2000 yılında kurdukları elektronik müzik grubu HAZ ile çeşitli ödüller (6. Roxy En başarılı performans ödülü) alarak ve performanslar çıkararak (H 2000 Ömerli) sürdürdü. Ertesi yıl kadroya dahil olan Korhan Erel ile topluluk büyüyerek E.H.P. ismini aldı. E.H.P., elektro-akustik dokularla, çağdaş dans müziğinin ritimlerini ve geleneksel Türk melodilerini buluşturarak özgün bir ses örgüsü ortaya koyuyor. Erdem Helvacıoğlu: Elektro gitar, kemençe, sampler, beats ve laptop Korhan Erel: Klavye, beats, sampler, perküsyon ve canlı processing Esin Uslu: Vokal 2/5BZ Türk yeraltı müziğinin ünü yurtdışında taşmış topluluklarından 2/5BZ, Serhat Köksal tarafından 1986da kuruldu. Topluluk sadece müzik çalışmalarıyla değil, yayınladığı fanzinler ve video filmleriyle alternatif ve özgün bir sanat duruşunun temsilcisi oldu. Topluluk müziğinde B klasmanı Türk filmlerinden aldıkları sampleları, techno ritimler, saz , bağlama gibi canlı entrüman sesleriyle birleştiriyor. 2/5BZ geçtiğimiz günlerde, Kit Clayton, Scanner, Pan Sonic gibi isimlerin yer aldığı Berlindeki Club Transmediale Festivalinde sahne aldı. İLHAN MİMAROĞLU Akademik elektronik müziğin dünyadaki öncülerinden biri olan İlhan Mimaroğlu, 1955 yılında, Rockefeler Vakfı bursuyla, Columbia Universitesi müzikoloji bölümüne girdi. Birkaç yıl sonra Vladimir Ussachevskynin yönetimindeki Columbia-Princeton Electronic Music Centera kabul edildi. İlhan Mimaroğlu; Pierre Schaffer, Stockhausen gibi dehalarla birlikte bu yeni ve heyecan verici müziğin kurucuları arasında yer aldı. Sanatçı aynı zamanda Ertegün kardeşlerin şirketi Atlantic Recordsun çatısı altında Freddie Hubbard, John Coltrane, Charles Mingus birçok önemli caz müzisyeninin kayıtlarını gerçekleştirdi. Mimaroğlu ayrıca kurucusu olduğuu Finnadar şirketinden Stackhausen, John Cage, Jean Dubuffet gibi radikal sanatçıların albümlerini yayımladı ve Rota, Rustichelli gibi sanatçılarla birlikte Felliniin sinema klasiği Satyriconun müziklerini besteledi. Yayımladığı kitaplarıyla ve fotoğraf çalışmalarıyla da tanınan Mimaroğlunun eserlerinden önce, ses kaydı New Yorkta yapılan, sanatçının 1. İstanbul Elektronik Müzik Platosu için hazırladığı elektronik müzik bildirisi dinletilecektir. |
|||||||||
38. Rotterdam Film Festivali başladı | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||