Home page
Haber Menüsü


Elektronik Müzik Platosu / Müzisyenler
 
Etkinlik kapsamında dinleyicilerle buluşacak olan sanatçılar hakkında kısa bilgiler...  

 
NTV-MSNBC
12 Mart—  Hemen hepsi dünya çapında büyük başarılara imza atmış olan müzisyenler Elektronik Müzik Platosu kapsamında ülkemize gelecek.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
CARL CRAIG


       Carl Craig, hiç kuşkusuz ki, son on yılın dans müziğinin en radikal ve çığır acıcı sanatçılarından biri. 1995 tarihli “Landcrusing” ve 1997 tarihli “More Songs About Food and Revolutionary Art” albümleriyle modern dans müziğinin çehresini değiştiren Craig, Paperclip People, Pscyche, 69 gibi projeleriyle de tanınıyor. Craig, techno müziğin ilerici anlayışını farklı müzik türlerine de başarıyla uygulamaya devam ediyor. Perküsyoncu Francisco Mora Cattlet (Max Roach, Sun Ra), piyanist Craig Taborn (James Carter Quartet / Art Ensemble of Chicago) gibi müzisyenleri de kadrosunda bulunduran ve caz ile techno arasında köprüler kuran Innerzone Orchestra projesi Craig’in bu çokyönlülüğünün en başarılı örneğiydi.
       
BLAKE BAXTER


       80’li yılların ortalarından bu yana DJ ve prodüktör olarak kariyerine devam eden Blake Baxter; Juan Atkins, Kevin Saunderson ve Derrick May ile birlikte techno müziğin gelişmesinde ve popülerlik kazanmasında çok önemli bir rol oynadı. Efsanevi techno şirketleri KMS ve Underground Resistance’dan yayımlanan ilk EP’ler onun imzasını taşıyordu. Baxter, 90’ların başında Avrupa techno sahnesine adımını attı ve Berlin’in bir numaralı techno kulübü Tresor’un yerleşik DJ’liğine seçildi. Son yıllarda, müziğinde house öğelerini daha yoğun bir şekilde kullanmaya başlayan Baxter, kariyeri boyunca, bugün artık birçoğu klasik olarak adledilen sayısız prodüksiyona imzasını attı; Tresor etiketli “Endless Reflection” albümü, Chemical Brothers’ın sample aldığı “Brothers Gonna Work it Out”, “Sexuality” bunlardan sadece birkaçı.
       
DJ T-1000


       Techno dünyasının en heyecan verici DJ’lerinden biri olan Alan Oldham, kariyerine 80’lerin ortalarında WDT radyo istasyonundaki “Fast Forward” programı ile başladı. 1989’da techno’nun en radikal topluluklarından biri kabul edilen Underground Resistance ekibine dahil oldu. Jeff Mills’in Underground Resistance’dan ayrılmasında sonra ise topluluğun sürekli DJ’liğine terfi etti. Tresor ve kendi şirketi Pure Sonik’den, funky-hard techno tarzında birçok albüm ve single yayımlayan Oldham’ın en dikkat çeken prodüksiyonları ise, pikap ve mikser üzerindeki olağanüstü yeteneklerini sergilediği “Supercollider”, “Live Sabotage” gibi DJ-Mix albümleri oldu.
       
MU-ZIQ


       Günümüzün popüler akımlarından elektronikanın ilk temsilcilerinden olan Mike Paradinas (µ-Ziq), kariyeri boyunca modern müziğin farklı türlerinde ortaya koyduğu birçok özgün çalışmayla dinleyicilerin karşısına çıktı. Paradinas’ın techno alt yapılarıyla deneysel elektronik sesleri bir araya getiren ilk dönem µ-Ziq albümleri, daha sonra kendisiyle birçok ortak projeye imza atacağı Aphex Twin’in şirketi Rephlex tarafından yayımlandı. 90’ların ortasında, kendi kurduğu plak şirketi Planet Mu’nun başarısının yanında Virgin Records ile anlaşan Paradinas, bu şirketten yayımladığı “In Pine Effect”, “Lunatic Harmness” albümlerinde ise ses örgüsüne break-beat, jungle öğelerini de eklemişti. Paradinas, µ-Ziq dışında, Kid Spatula, Jake Slazenger, Diesel M gibi adlar altında yayımladığı, electro, down-beat, jazz-funk tarzlarından çalışmaları da bulunuyor. Prodigy, Chemical Brothers gibi dans müziğinin dev isimleriyle de ortak çalışmaları olan Paradinas, 1998 yılında, Björk’ün ön grubu olarak 5. Uluslararası İstanbul Caz Festivali’nde de sahne almıştı.
       
PAN SONIC


       1994’de kurulan Pan Sonic, sanat ve bilim arasındaki sınırları zorlayan, deneyiciliği son noktaya taşıyan, elektronik müzik formların yeniden biçimlendiren bir ikili. Pan Sonic, müziğinde, technonun yapılarını bozuyor ve makine sesleri, gürültünün sonsuz ses olanaklarından faydalanarak alışılmadık bir ambient müzik ortaya koyuyor.
       İlk çalışmalarını Finlandıyalı plak şirketi Sahko’dan yayımlayan topluluk, daha sonraları Blast First/Mute Records ile anlaştı ve bu şirketten yayımladığı albümlerle kısa sürede çağdaş müzik sahnesinde kendine saygın bir yer edindi. Pan Sonic elemanları Jimi Tenor, Alan Vega (Suicide), F.M. Einheit, Peaches gibi önemli müziyenlerle ortak çalışmalara giriştiler ve Björk’ün parçalarına remiksler yaptılar. İkilinin avangard yaklaşımı ve ortaya koyduğu yenilikçi fikirler, onların müzik dünyası dışındaki çevrelerden de cazip teklifler almasına yol açtı: New York Modern Sanatlar Müzesi’ndeki sergilerde yaptıkları müzik performansları, Paris Pompidous Centre & Cartier Vakfı’nda sergilenen ses enstallasyonları, Jean Paul Gaultier ve Commes Des Garcons”un defilelerine eşlik eden şovları bunlardan sadece birkaçı.
       
TARWATER


       Tarwater, Bernd Jestram ile Alman post-rock topluluğu To Rococo Rot’dan tanıdığımız Ronald Lippok’dan oluşuyor. İkili, çoğu post-rock topluluğu gibi, akustik ve dijital seslerin barışıklığını sağlayarak, yeni bir müzik dili ortaya koyuyor. Tarwater tınısının ana referanslarını, Faust, Neu gibi Krautrock topluluklarının şarkı formuna getirdiği açılımlar ile Kraftwerk’den Mouse on Mars’a kadar uzanan Alman elektronik müzik geleneği oluşturuyor. İkili bu uyumlu füzyona, düzensiz melodiler ve Lippok’un vokali ile beslenen, kendilerine özgü bir pop duyarlılığı katmayı da başarıyor. Bugüne kadar beş albüm yayımlayan topluluğun 1998 tarihli çalışması “Silur”, NME dergisi tarafından o yılın en önemli albümleri arasında gösterildi. Tarwater’ın konseri, sadece elektronik müzikseverler için değil, Tortoise, Trans Am, Labradford ve benzeri post-rock topluluklarının takipçileri için de kaçırılmaması gereken bir performans olacak.
       
RECHENZENTRUM


       Berlinli “audio/video” topluluğu Rechenzentrum’un görsel işleri, Blixa Bargeld, Mina, Tarwater”ın da kliplerini çeken video sanatçısı Lillevaen Pobjoy tarafından tasarlanıyor. Topluluğun müzikleri ise DJ/Prodüktör Marc Weiser’in imzasını taşıyor. Sanatçının, Rechenzentrum prodüksiyonları dışında, Kid 606, Pansonic, Laub gibi isimlerin parçalarına yaptığı remiksler de bulunuyor. Rechenzentrum’un ses örgüsü minimal-techno, dub, abstract hip-hop vuruşları ve atmoferik sesler ile oluşturulmuş ses kolajları olarak tasvir edilebilir. Rechenzentrum’un sahne performanslarında Weiser’in komplike, sürekli değişen ses manzaraları ile Lillevaen Pobjoy’un canlı video-mixing’i heyecan verici bir diyalog içerisine giriyor. Daha önce plaklarla yapıldığını bildiğimiz mix ve scratch’lerin görsel olarak nasıl uygulandığını bize gösterecek olan Rechenzentrum’un hayranları arasında İngiltere’nin efsanevi radyo DJ’i John Peel de yer alıyor. Peel, topluluğu kendi programına konuk etmiş ve bu kayıtlar daha sonra Kitty-Yo şirketi tarafından yayımlanmıştı.
       
LUOMO


       Luomo, Pan Sonic’den sonra İskandinav elektronik müziğinin en heyecan verici ismi Vladislav Delay’in bir yan projesi. Sanatçı, Mille Plateaux, Chain Reaction, Max Ernst gibi şirketlerden yayımladığı ambient-techno prodüksiyonlarıyla bu tarza yeni bir soluk getirmişti. Delay, Luomo projesinde ise house müziğin formlarını yeniden şekillendiriyor. 80’lerdeki disco tınısının ruhunu ve sıcaklığını, soyut ve inceltilmiş ses katmanlarıyla, minimal house altyapısıyla bir araya getirerek keyifli ve zekice kurgulanmış bir müzik ortaya çıkarıyor. Herbert, Akufen, Isolée ile birlikte minimal house sahnesinin günümüzdeki en özgün sanatçılarından biri olan Luomo’nun 2000 yılında çıkardığı albümü “Vokal City” bu tarzın kilometretaşı albümleri arasında yer alıyor.
       
THOMAS BRINKMANN
       Thomas Brinkmann; Mike Ink, Pole ve Basic Channel ile birlikte, dub etkilenimli minimal-techno türünü ortaya çıkaran sanatçılardan biri. Brinkmann, ismini ilk kez Mike Ink’in “Studio 1” single”larına yaptığı remikslerle duyurdu. Kendi icadı olan iki kollu pikap üzerinde, orijinal parçanın farklı şekillerde ve hızlarda çalınmasıyla kaydedilen bu prodüksiyonlar, geleneksel remiks kavramını yerle bir etmişti. Brinkmann daha sonraları aynı mantıkla Richie Hawtin (Plastikman)’in parçalarını remiksledi ve bu parçalar “1 96:VR” adıyla Hawtin’in şirketi M_nus tarafından yayımlandı. Brinkmann ayrıca Depeche Mode, Akufen, Cari Lekebush, Tied &Tickled Trio parçaları için remiksler yaptı. Sanatçının 2002 yılında çıkardığı “Soul Center 3” albümü The Wire dergisi tarafından yılın en önemli elektronik müzik albümleri arasında gösterildi.
       
CHRIS LIEBING


       Chris Liebing, techno çevrelerinde, Sven Vath’in tahtını sarsmayı başarabilen tek DJ olarak kabul ediliyor. Kariyerine, 1991’de Frankfurt’taki Red Brick adlı küçük bir klüpte başlayan Liebing, kısa sürede OMEN, U60311 gibi Almanya’nın en gözde techno klüplerinin yerleşik DJ’liğine terfi oldu. 90’ların ortalarında “Audio” serisi ile klüplerde kazandığı deneyimi stüdyosuna taşımaya başlayan Liebing, Audio, Primate, Luxus gibi şirketlerden yayımlanan prodüksiyonlarıyla ününü daha da arttırdı.
       Pikaplar üzerindeki inanılmaz hakimiyeti, göz alıcı miks yeteneği ve dinleyici ile etkileşimi üst düzeyde tutabilmesiyle, tüm önemli techno organizasyonlarının vazgeçilmez ismi Liebing’in 21 Mart’taki performansı İstanbullu dinleyicilerle ilk buluşması olacak.
       
MONIKA KRUSE

       Monika Kruse, techno müziğin Top DJ’leri arasına girmeyi başarmış ender bayan sanatçılardan. 1998’de, Groove dergisince, Sven Vath ve DJ Hell’den sonra Almanya’nın en iyi DJ’i seçilen Kruse; Carl Cox, DJ Hell, Takkyu Ishino gibi dünyanın en önemli DJ’lerinin yer aldığı, 2000 yılı Love Parade’inin kapanış partisinde, yaklaşık 1.5 Milyon kişi önünde sahne almıştı. Oldukça rağbet gören DJ-Mix albümleri dışında, Kurbel ve kendi şirketi Terminal M tarafından yayımlanan birçok prodüksiyona imzasını atan sanatçı ünlü techno kulüpleri Fuse ve Ultraschall’daki yerleşik DJ’liğini de yıllardır sürdürüyor.
       Kruse DJ performanslarında, yavaş melodik parçalardan, BPM’i yüksek, sert funky technoya uzanan ve oradan da duygu yüklü house parçalarıyla noktalanan eklektik bir set ortaya koyuyor.
       
7 HZ
       Topluluk elemanlarından Can Tanyeli farklı projeleriyle Borusan Kültür Merkezi, Babylon gibi mekanlarda sahne aldı. Tanyeli 1999’da yayımlanan “Aksi İstikamet” adlı alternatif müzik toplama albümüne bir parçasıyla katıldı ve 2003 Ocak ayında ilk şiir kitabi “Lale Deliliği”ni yayımladı. Topluluğun diğer elemanı Nilüfer Ormanlı ise başta elektro-akustik müzik olmak üzere farklı sanat projeleriyle birçok festival ve mekanda sahne aldı, sokak performansları yaptı. Tanyeli ve Ormanlı’nın müzik performasına Emre Hüner’de görselleriyle eşlik edecek.
       Can Tanyeli: Vokal, sampler, transwave synth, ses kolajı, metin Nilüfer Ormanlı: Vokal, sampler, ses kolajı, metin Emre Hüner: Görsel Zaman
       
ERDEM HELVACIOĞLU PROJECT (E.H.P.)
       Erdem Helvacıoğlu, Esin Uslu ile başladığı uzun soluklu sanatsal birlikteliğini, 2000 yılında kurdukları elektronik müzik grubu HAZ ile çeşitli ödüller (6. Roxy En başarılı performans ödülü) alarak ve performanslar çıkararak (H 2000 Ömerli) sürdürdü. Ertesi yıl kadroya dahil olan Korhan Erel ile topluluk büyüyerek E.H.P. ismini aldı. E.H.P., elektro-akustik dokularla, çağdaş dans müziğinin ritimlerini ve geleneksel Türk melodilerini buluşturarak özgün bir ses örgüsü ortaya koyuyor. Erdem Helvacıoğlu: Elektro gitar, kemençe, sampler, beats ve laptop Korhan Erel: Klavye, beats, sampler, perküsyon ve canlı processing Esin Uslu: Vokal
       
2/5BZ
       Türk yeraltı müziğinin ünü yurtdışında taşmış topluluklarından 2/5BZ, Serhat Köksal tarafından 1986’da kuruldu. Topluluk sadece müzik çalışmalarıyla değil, yayınladığı fanzinler ve video filmleriyle alternatif ve özgün bir sanat duruşunun temsilcisi oldu. Topluluk müziğinde B klasmanı Türk filmlerinden aldıkları sampleları, techno ritimler, saz , bağlama gibi canlı entrüman sesleriyle birleştiriyor. 2/5BZ geçtiğimiz günlerde, Kit Clayton, Scanner, Pan Sonic gibi isimlerin yer aldığı Berlin’deki Club Transmediale Festivali’nde sahne aldı.
       
İLHAN MİMAROĞLU
       Akademik elektronik müziğin dünyadaki öncülerinden biri olan İlhan Mimaroğlu, 1955 yılında, Rockefeler Vakfı bursuyla, Columbia Universitesi müzikoloji bölümüne girdi. Birkaç yıl sonra Vladimir Ussachevsky’nin yönetimindeki Columbia-Princeton Electronic Music Center’a kabul edildi. İlhan Mimaroğlu; Pierre Schaffer, Stockhausen gibi dehalarla birlikte bu yeni ve heyecan verici müziğin kurucuları arasında yer aldı. Sanatçı aynı zamanda Ertegün kardeşlerin şirketi Atlantic Records’un çatısı altında Freddie Hubbard, John Coltrane, Charles Mingus birçok önemli caz müzisyeninin kayıtlarını gerçekleştirdi. Mimaroğlu ayrıca kurucusu olduğuu Finnadar şirketinden Stackhausen, John Cage, Jean Dubuffet gibi radikal sanatçıların albümlerini yayımladı ve Rota, Rustichelli gibi sanatçılarla birlikte Fellini”in sinema klasiği “Satyricon”un müziklerini besteledi.
       Yayımladığı kitaplarıyla ve fotoğraf çalışmalarıyla da tanınan Mimaroğlu’nun eserlerinden önce, ses kaydı New York’ta yapılan, sanatçının 1. İstanbul Elektronik Müzik Plato’su için hazırladığı elektronik müzik bildirisi dinletilecektir.
       
 
       
    TOP5 38. Rotterdam Film Festivali başladı  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları