| | | | Ekonomistler Platformu, üyelerinin görüşlerini derleyerek hazırladığı “Irak Savaşının İktisadi, Sosyal ve Siyasi Etkileri” konulu raporu, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Antalya Milletvekili Mehmet Dülger’e sundu.
Rapora göre, Irak’a olası bir müdahalede faizlerin yüzde 70 seviyelerine, doların ise 1 milyon 700-750 bin aralığına yükselmesi bekleniyor. Savaş psikolojisinin yol açacağı bu artışlar, Irak’a müdahalenin kısa sürmesiyle birlikte tekrar iç dinamiklerine dönecek.
Irak ile gerçekleştirilen ihracat dışında diğer ülkelerle yapılan ticaretin, çok kısa vadede dış talepteki tedirginliğe rağmen olumsuz yönde etkilenmeyeceği vurgulanan raporda, “Aksine Türkiye’nin savaş sonrası dönemde bölgede aktif bir şekilde yer alması, dış ticaret açısından Türkiye’ye olumlu kazanımlar sağlayacaktır” denildi.
Rapora göre, enflasyonu tehdit eden tek unsur, müdahalenin uzaması halinde daha da yükselmesi beklenen petrol fiyatlarının Türkiye’ye getireceği ekstra maliyet olacak.
2003 yılında yüzde 20 olarak hedeflenen enflasyon rakamı ise, enerji maliyetleri ve kamu harcamlarındaki artışla beraber yüzde 25-30 seviyesinde gerçekleşecek. Yine 2003 yılında yüzde 5 olan büyüme hedefinin Irak’a operasyonun olumsuz etkileriyle yüzde 4-4.5 seviyelerinde gerçekleşmesi öngörülüyor.
Savaşın insanlık açısından gerçek bir yıkım olduğu vurgulanan raporda, tüm dünya ülkelerinin, savaşın yaşandığı bölgeye yakın ya da uzak olsun, üzerlerine düşen bedelleri ödemek zorunda kalacağı belirtildi.
“TÜRKİYE SAVAŞA KATILMALIDIR”
Irak savaşının sosyal etkilerini mülteci sorunu, terör riski, savaşın psikolojik etkileri ve din olarak dört ana başlıkta toplayan raporda, şu görüşlere yer verildi:
“Savaşın hukuki altyapı eksiği, savaşın nedeninin tam olarak açıklanamaması, birçok ülkenin savaş dışında çözümlerin olduğunu ve barışcıl yolların en azından İsrail için yapıldığı kadar denenmediğini düşünmesi, birçok ülkenin bu savaşı ABD’nin kendini ispatlama savaşı olarak görmesi, ABD’nin Irak petrollerinde gözü olduğunu düşünmesi, Irak savaşının meşruiyetinin önemli ölçüde sorgulanmasına neden olmaktadır. Herşeye rağmen gerçekleşecek bir harekata Türkiye, harekat sonrası oluşumlarda söz sahibi olabilmek ve bölgeyi demokratikleştirme konusunda inisiyatif alabilmek için kuzeyden açılacak cephede savaşa aktif olarak katılacak müttefik askerlere lojistik ve güvenlik desteği sağlamak üzere katılmalıdır. Bu yol Türkiye’nin alternatifleri arasında siyasi bakımdan en az maliyetli olanıdır. Türkiye’nin olası bir harekatta, harekata seyirci kalması seçebileceği en kötü yol olur.” | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
