|
Bilinmeyen şey eğer olumlu yorumlanırsa yatırımcı borsada günlerce alacak kağıt bulamaz, kötü yorumlanırsa da satmaya çalıştığı kağıtlara alıcı bulamaz.
Irak operasyonu başlarsa, AB Türkiyeye geç tarih verirse kötü. Ama ya enflasyon düşmeye devam eder, ekonomik program tam başarıya ulaşır, büyüme istikrarlı şekilde sürerse...
DIŞ ETKİLER BEKLENTİLERİ ETKİLİYOR
Beklentilerimizin ne olduğu sorusuyla başlayalım.
Borsada beklentilerin ilk sırasında Avrupa Birliğinin (AB) devlet ve hükümet başkanlarının Kopenhagda yaptıkları toplantıdan çıkacak nihai sonuç bulunuyor. Sonuç az çok belli. Kulislerde dilden dile dolaşan söylentiler nihai sonucun rengini ortaya koydu.
Piyasa için asıl önemli olan ve henüz fiyatların içine girmemiş olan bir diğer beklenti ise Iraka yapılacak operasyon. Eğer Irak lideri Saddam Irakın çelişkileri sonrasında kendiliğinden devrilmezse ya da ne olacaksa bir an önce olur da biterse Irak bu güncelliğini yitirir aksi takdirde piyasaların en büyük tehdidi olarak kalmaya devam eder.
Irak operasyonunda genel hava olumsuz.
Birleşmiş Milletler (BM) silah denetçileri Irakta teftişlerini sürdürüyor. Ocak ayının 15inde raporlarıın yazıp genel sekreterliğe tesklim edecekler. Aslında silah denetçilerinin Iraktaki temaslarına yönelik henüz çok da kötü bir haber, haber merkezlerine ulaşmış değil. Ama yine de dünya kamuoyunda, ABDnin Iraka bir operasyon yapmak için fırsat kolladığı izlenimi var.
Irakta yapılacak bir operasyon 200 milyar doların üzerinde maliyet getirecek. Bu belki dünya ekonomik büyümesine etki eder ama o kadar dolaylı düşünmek Türkiyeye çok da fazla birşey kazandırmaz. Economic Intelligance Unit (EIU) Irak operasyonu başlarsa petrol fiyatları 40 dolar seviyelerine kadar yükselir diyor. İşte bu Türkiye ile doğrudan ilişkili. 40 dolarlık petrol demek enflasyonist baskı demek. Dolayısıyla bu olumsuz beklenti satılanlar arasında.
GERÇEKLER AĞIR BASIYOR
Gözden kaçırılmaması gereken gerçeklerimiz biraz daha ağır basıyor.
AB Türkiyeye koşullu tarihte verse, tarih için tarihte verse, tarihin tarihi için tarihte verse, yine de Türkiyenin özellikle 3 Ağustostan bu yana yaptığı anayasal reformlar hiç de gözardı edilecek nitelikte değil.
Türkiye demokratikleşme kriterlerini yerine getirmekte oldukça kararlı. Bu artılardan biri ve olumsuz beklentiler hanesinin karşısına olumlu gerçekleşme olarak yazıldı bile.
İkinci olumlu gerçekleşme, piyasaların uzunca bir süre tedirginlik yaşadığı seçimler sonrası ortaya çıktı. Piyasalarda uzmanlar seçimden istikrar çıksın istiyorlardı. Uzmanların istediği oldu. Seçimden tek parti iktidarı çıktı. Bu da artılar hanesine yazıldı.
Diğer olumlu gerçekleşmeler makro ekonomik açıdan geliyor. Enflasyon kriz öncesi seviyelerin dahi altında ve daha önemlisi geleceğe yönelik beklentiler çok daha iyi.
Türkiye enflasyonsuz yaşama doğru gidiyor. Büyüme hızı hedeflerin önemli sayılabilecek seviyelerde üzerinde, ihracat adeta patlama noktasında ve iç tüketim talebinde hareketlenme var.
Tüm bunlara ek olarak, bir de son AB zirvesi öncesinde AKP Lideri Tayyip Erdoğanın yaptığı ABD ziyaretinde yakalanan olumlu hava var. Unutmamak lazım piyasa için ABD, ABden daha önemli bir aktördür.
KRİZLER VE PİYASALAR
Normal koşullarda piyasada beklentiler alınır, gerçekler satılır. Yani öncelik beklentilerdedir. Kriz anlarında öncelik yer değiştirir. Gerçekler aniden satılır, beklentiler sonraya ertelenir. Piyasalarda, şimdi en önemli beklentilerden birincisi, AB zirvesinin sonucu ve sonuç sonrası Ankaranın tepkilerinin sertlik derecesi. İkincisi ise Irak operasyonu.
Piyasa için ilk an çok önemli. Irak operasyonu başladığı anda, ya da ABnin kararının beğenmeyen Ankaradan ilk sert tepki çıktığı anda rakamların ne yönde ne kadar hızlı hareket edeceği önemli.
Benzer örnek teşkil etmesi açısından ve genel psikolojinin tüm yatırımcılar için aynı olması açısından, belki ABD borsasının krizlere tepkilerini bilmek işimize yarar.
|
|
|
| |
7 Aralık 1941deki ani Pearl Harbour baskınına, New York borsası ilk anda yüzde 10luk kayıpla yanıt verdi, ama aynı borsa 1 yıl sonra yüzde 15.3 yükseldi. Aynı hava Kore Savaşında, Küba Krizinde, Vietnam Savaşında, Kuveyt İşgalinde ve en son 11 Eylül saldırılarında da yaşandı.
İlk anda yüzde 10lar civarında değer yitiren borsa, sonra yeniden yükseldi. Aynı şey Türkiye borsasında da yaşandı. 10 Eylül 2001 günü ile 13 Eylül 2001 günü arasında yüzde 15e yakın değer yitiren İMKB 100 endeksi, takip eden aylarda yeniden yüzde 30lara varan oranlarda değerlendi. Her iki örnekte de gerçekler kötüydü ama beklentiler iyiydi.
Bugün Türkiyede tam tersi yaşanıyor, beklentiler kötü gerçekler iyi.
Ama bir gerçek daha var. Beklenmedik ani haberlerde, ani krizlerde ilk anda satan kaybediyor. | |