Home page

Haber Menüsü


 
F1’ in günah keçisi
 
F1 yayınlarında mevcut heyecanı acaba yeterince takip edebiliyor muyuz? Yoksa yavan geçen yarışların günah keçisi televizyon ekranları mı ?!
 
 
12 Aralık—  Heyecanın saliseler mertebesinde olduğu F1’de acaba ekran karşısındaki seyirciler pistteki heyecanın ne kadarını hissederek izleyebiliyor? Mesela Amerikan filmlerinde seyirciyi sürekli diken üstünde tutabilmek için aksiyon sahneleri birbiri ardına gelir ve çeşitli film hileleri veya bilim kurgu yöntemleriyle izleyiciye ekstra heyecan pompalanır !

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Ancak F1’de bunların hiç birine gerek yoktur. Zaten doğal haliyle bir F1 yarışı her enstantanesi ile heyecan deposudur. Aslında mevcut aksiyonun en az yarısı izleyiciye gerçekten layığıyla aktarılabilse seyredenler zaten koltuklarına çivilenecek ve çoğu kez yapılan “sıradan bir yarıştı” veya “çok sıkıcıydı, sürekli dönüp durdular” gibisinden yorumlar da rafa kaldırılacaktır. Peki bu heyecanı bize aktarması gereken TV ekranları neden bu kadar sönük kalıyor ve yayınlardan tad alamıyoruz? Yoksa sorun sahip olduğumuz televizyonların donanımında ve artık yeni çağ TV ekipmanlarından mı almamız gerekiyor?
       Aslında tabi ki iyi bir ses çıkışına sahip, geniş boyutlu ve görüntü kalitesi mükemmel olan likit kristal ekran bir televizyona sahip olmak mevcut seyir hazzımızı bayağı körüklerdi ama sorunun çözümü sadece buna bağlı değil tabi ki!. Üstelik belirtelim bu donanımda bir televizyonu satın almak da her bütçeye uygun değil ve fiyatı ise yaklaşık 5,000 $ mertebesinde… Neyse biz TV fiyatlarını bir kenara bırakarak aşağıda asıl konuyu biraz daha açalım ve değişik açılardan vurgulayalım.
       
TV YAYINI KALİTESİ
       
Açıkçası her yerde olduğu gibi işin en önemli kısmı mutfağı! F1’in mutfağında ise her şey var ama ne yazık ki bu zevkli menü bize yeterince servis yapılamıyor. Yani servis kalitesi genel olarak düşük! Dikkat ederseniz bırakın değişik enstantaneler ve ilginç görüntüleri izlemeyi yarış düzenleyen ülkeler arasında bile görüntü çekimi ve yayın kalitesinde ciddi farklılık oluşabiliyor. Malezya’daki Sepang’dan alınan görüntü ile Almanya’daki Hockenheim yarışının görüntüsü arasında kalite yönünden ciddi fark var. Şimdi buna teknik olarak uydulardan nakilde olası yayın kayıpları, hava şartlarının olumsuz etkileri vs. gibi zahiri mazeretler eklenebilir ama tabi ki problemin asıl kaynağında ise yayın yapan ülke ekiplerinin tecrübe ve bilgi eksikliği, görüntü alma ve aktarma yetersizliği ile F1’ deki ülkelerarası yayın standartı eksikliği mevcuttur.
       Sorun sadece görüntü kalitesi olsa bir nebze olsun affedilebilirdi ama asıl ciddi konu mevcut heyecanın çok azının biz izleyenlere yansıması. Şöyle bir hafızalarımızı yoklayalım. Kaç tane yarışta geçiş sahnelerini anında veya hemen sonrasında izleyebiliyoruz. Çoğu geçiş bölümleri ya unutulduğundan yada çekime alınmadığından F1’ in can alıcı aksiyon sahneleri böylece kayboluyor. Biz ise sıralamalara bakarak yarış içerisinde ne olduğunu sonradan anlamaya çalışıyoruz. Bunun asıl nedeni ise bize o an ulaşan görüntünün hiç ilgisiz bir kareye saplanıp kalması. Mesela ön sırada rahatça giden bir Ferrari’ yi izlerken çoğu zaman deyim yerindeyse arkada kıyamet kopuyor ve peşpeşe giden pilotlar birbirini geçmek için kıyasıya mücadele veriyorlar.
       Aslında zevkli ve heyecanlı görüntülerin aktarılabileceği çeşitli kritik (ve panoramik) kamera açısı noktaları ile teknik ekipmanlar çoğunlukla pist üzerinde ve yarış zamanında mevcut. Buna ilave olarak otomobil içerisinde farklı açılardan alınan pilotların görüntüsü, aracın seyir halindeyken ön görünümü veya arka plan görüntülerini sağlayan küçük kameralar yayın ekibinin elinin altındaki önemli potansiyeller. Eğer F1’ in düzenlendiği ülkeden ülkeye naklen yayın ve görüntü kalitesi dağıtımı yerel şartlara bağlı olarak değişiyorsa bunu standart şekle getirmenin görevi başta F1’ in patronu Bernie Ecclestone olmak üzere F1 yönetiminindir. En azından sorunu giderme yönünde deneyimli teknik ekip ve modern ekipmanların her yarışda kullanımı sağlanarak söz konusu ülkeler arasındaki bilgi paylaşımıyla birlikte görüntü eksikliği ve ciddi kalite düşümü de böylece önlenmiş olur.
       
ANLATIM VE YORUM
       
Bu konuda her ne kadar yayını anlatan ve yorumlayanlara büyük iş düşse de yarış heyecanı az olunca çoğu zaman onlar da normal olarak genel havaya uyabilmektedir. NTV’ deki meşhur aktarımla ” tampon tampona mücadele ! ” sözü çoğu izleyici tarafından ” F1 arabalarında tampon yok ki ! ” şeklinde eleştirilse de işe espritüel açıdan bakarsak bu ifade peşpeşe giden iki arabanın durumunu gayet güzel belirtiyor aslında. Ayrıca bu tür bir anlatım tarzı hoş ve sıcak bir ortam da yaratıyor.
       Özellikle yarışın durgun zamanlarında izleyiciye aktarılan güncel bilgi ve gelişmeler yine mümkün mertebe yarışın rutin görüntüleri arasında araya alınacak reklamlar mutlaka seyir zevkine olumlu bir katkı sağlayacaktır. Hatta reklamların giriş ve çıkışı normal yayın kuşağının aksine daha çabuk devreye alınabilirse (reklam anons görüntüsü olmadan) değmeyin keyfimize ! Yarış sonrası basın toplantısında tercümesi yapılan ilk üç sıradaki pilotların demeçleri deneyimli tercümanlar (gerektiğinde iki kişi) ile eş zamanlı ve kayıpsız aktarılabilecektir. Yukarıda bahsedilenler çoğunlukla zaten yapılmaktadır. Ancak yine de eksik olan ve geliştirilmeye muhtaç bölümler de mutlaka vardır.
       
YARIŞ BİLGİLERİ
       
İlk kez ABD Indianapolis’de izlediğimiz yarışta, otomobillerin devir sayısını ve pit stoplarda tahmini verilen benzin miktarı ile yine tahmini gidilebilecek menzili ekrandaki gösterge ve aktarılan bilgilerle öğrenme imkanı bulduk. Hakikaten bu bilgiler başlangıç olarak gerçekten etkileyiciydi ve gelecek için umut vaadetmekteydi. Fakat sonraki yarışlarda devamlılığını en azından bu sezon için göremedik. Halbuki 2003 sezonunda izlemeyi ümit ettiğimiz bu bilgilere ilaveten aracın anlık hızı, kaçıncı viteste olduğu, pistin hangi metresinde yer aldığı vs. gibi ayrıntılar sırasıyla verilebilse ekran karşısında oturanlar heyecana daha çok ortak olacaklardır.
       Tabi ki yarış sadece pist üzerinde olmuyor. Pit stoplar ve yarış esnasında inanılmaz bir koşuşturma sürüyor. Ekiplerin pit personeli ve pilotlar arasındaki diyalogları kapsayan görüntüler ekrana sesli yansımadığından biz de genellikle gerçek gelişmelerden habersiz kalıyoruz. Yada yarış dışı kalan bir pilotu sadece pisti terk ederken izlemekle yetiniyoruz. Halbuki o esnada bir muhabir vasıtasıyla pite dönmekte olan pilota sorulacak bir kaç soru ile neden yarış dışı kaldığı daha iyi aydınlanacak ve bizde daha sonraki yarış kritiklerini beklemek zorunda kalmayacağız. Bu tür sesli diyaloglar takımları zora düşürmeyecek şekilde izleyiciye aktarılabilse çok daha ilginç ve zevkli bir yayın izleyebiliriz. Aslında aynı konuyla ilgili F1 dünyasında şu an tartışılmaya başlanan bir gündem de zaten mevcut. Sözünü ettiğimiz diyaloglarla yakın bir gelecekte ekran karşısında karşılaşırsak hiç de şaşırmayalım.
       F1’ in belki de zaman zaman zevksiz diye nitelendirilmesinin en büyük nedenlerinden biri de hemen hemen her bilginin takımlar arasında çok gizli ve devlet sırrı şeklinde kalmasıdır. Açıkçası bu kadar kapalılık F1 severlerin de son derece izole bir yarış seyretmesine neden olmaktadır. Yani mübalağa etmezsek neredeyse bilinmeyenlerle dolu uzay hakkında bile çok daha fazla bilgimiz vardır. Takımların F1 yönetiminin tavsiye ve iknası doğrultusunda daha çok teknik bilgi ve detayı kamuoyuna aktarması veya bunun F1 yönetimi kanalıyla (takım adı zikretmeden) genel ve ortak bir dille medyaya iletilmesi seyredenlerin F1 hakkında daha çok fikir edinmesini ve izlediğini de idrak etmesini sağlar. Bu şekilde izleyiciler arasında yapılan yorumlar da derinlik kazanır.
       Çoğu izleyicinin teknik detaylara hakim olmadığı için F1’ de yarış kazanmak ve kaybetmenin onlarca farklı parametreye bağlı olduğunu bilmemesi aynı zamanda yanlış hükümler vermesine de neden olmaktadır. Bu yüzden körü körüne takım yada pilot taraftarlığı yapanlara bile rastlanır. Sonuçta bilginin paylaşımı izleyenin niteliğini ve bu spora bağlılığını daha da arttıracaktır. Bilinçli ve entellektüel bir seyirci kitlesine sahip olmak tüm F1 camiasının arzulaması gereken bir ortam olmalıdır. Umulur ki F1 yönetimi yakın bir gelecekte bu konuda gereken hassasiyet ve önemi gösterir.
       Son olarak; F1’ de yayın kalitesinin iyileştirilmesi için dijital yayıncılık konusunda çalışmalar devam ediyor. Umarız ki bundan sonra teknolojik gelişmelere bağlı olarak daha çok bilgi ve yayın kalitesi ile zenginleşen F1 yarışlarını hep birlikte ağız tadıyla izleriz. Kimbilir böylelikle yapılacak yenilikler diğer spor dalları için dahi ilham kaynağı olabilir ?
 
 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları
Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın
Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları