|
DB: Kalkınma düzeyi adaylarla aynı 'Japonya ve Avrupa küresel büyümeyi engelliyor' Köhler: Küresel durgunluk riski yok "Ekonomide iyiye gidiş başladı" |
|||
Finansal piyasalardaki belirsizlik ortamının, 2002 yılı başında görülen ekonomik iyileşmeyi zayıflattığı belirtilen raporda, sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkelerin büyüme sürecine geçmeleri için atılması gereken adımlar belirtildi. BÜYÜME GÜÇLENECEK 2003 yılında yüzde 2.5 büyümesi beklenen küresel ekonominin, 2000 yılında yapılan yüzde 3.9luk tahminin çok altında kaldığı belirtilen raporda, Türkiyede yaşanan olumlu gelişmelerin ve ekonomik iyileşmenin etkisiyle, Avrupa ve Orta Asya bölgesindeki 28 ülkede büyümenin bu yıl yüzde 3.6ya ulaşabileceği belirtiliyor. Raporda, yeni hükümetin reformlara hız vermesi, faizlerin düşmesi ve tüketici güveninin yükseldiğine dair işaretler görülmesine rağmen, Türk ekonomisinin bölgenin geleceği için soru işareti olarak kalmaya devam ettiği bildirildi. Faiz oranlarının inişe geçmesinin, borçların döndürülmesi açısından kilit öneme sahip olduğu belirtilen raporda, hükümetin IMF ile ilişkilerindeki seyir ve Ortadoğuda yaşanan istikrarsızlık ortamının, uluslararası finans piyasalarının Türkiyeye bakışında belirleyici olduğunun altı çiziliyor. TİCARET ANLAŞMALARI ÖNEM KAZANIYOR Dünya Bankası Başekonomisti Nicholas Stern ise, gelişmekte olan ülkelere zarar veren serbest ticaret önündeki engellerin kaldırılmasının, ticaret görüşmelerinin esas amacı olması gerektiğini belirtti. Dünya Bankası Uluslararası Ticaret Bölümü Başkanı Uri Dadush da, yaptığı açıklamada, yavaşlayan küresel büyümenin, ticaret görüşmelerini de yavaşlatmasından endişe duyduğunu söyledi. Geçen yılın Kasım ayında Katarın başkenti Dohada başlayan küresel ticaret müzakerelerinin tıkandığını belirten Dadush, Eylül 2003te Meksikada toplanacak Dünya Ticaret Örgütüne (WTO) üye ülke bakanlarının görüşmeleri hızlandırması gerektiğini vurguladı. Raporda, ticaret anlaşmalarında varılacak bir uzlaşmanın yatırımlara hız vereceği ve tarife dışı ticaret engellerinin ortadan kalkmasının gelişmekte olan ülkelerin ihracat rakamlarını arttıracağı, bunun sonucunda yoksullukla mücadelede başarı sağlanabilineceği belirtildi. Gelişmekte olan ülkelere yapılan özel yabancı yatırımların 1997 yılına oranla yüzde 25 azaldığı belirtilen raporda, Gelişmiş ülkelerde ortaya çıkartılan şirket yolsuzluklarının ardından WorldCom ve Enron gibi dev şirketlerin piyasalardan çekilmesiyle yatırımcıların uzun vadeli projelere girmekten çekinir hale geldiği bildirildi. Kalkınma için yerli ve yabancı özel yatırımların altyapı hizmetlerine yönelmesinin zorunlu olduğu vurgulanan raporda, Mevcut koşullarda -enerji, yol ve su sistemleri gibi- bir çok önemli proje gerekli özel sermayeyi çekemeyecektir. Bazı projelerin finansmanında hükümetlerin daha büyük rol oynamasından başka seçenek olmayabilir denildi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||