| | | | Duruşmada söz alan avukat Coşar, Tasfiye Kurulu’ndan bir üyenin istifa etmesi nedeniyle tasfiyenin durduğunu belirterek, bu aşamada alınacak bir ihtiyati tedbir kararının hukuki karmaşaya neden olacağını söyledi.
Davacı avukatı Özsoy ise ihtiyati tedbir kararı alınmaması durumunda bankadaki zararın artacağını ileri sürdü. Bunun üzerine davayı karara bağlayan İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi heyeti, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun Türkbank’ın 1 Temmuz 2001’den itibaren bankacılık işlemleri yapma, mevduat kabul etme iznini kaldırma ve bankanın tasfiyesine ilişkin kararının iptali amacıyla Türk Ticaret Bankası Munzam Sosyal Güvenlik ve Emekli Sandığı Vakfı’nın Danıştay 10. Dairesi’ne başvurduğunu ve ilgili dairenin bu başvuruyu reddettiğini hatırlattı.
Bu karara yapılan itirazı görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun ise 18 Ekim 2002 tarihinde “ret kararını” eksik inceleme gerekçesiyle bozduğunu vurgulayan mahkeme heyeti, 9 Ağustos 2002 tarihinde toplanan Olağan ve Olağanüstü Genel Kurul’da alınan tasfiye kararının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını kararlaştırdı.
BUNDAN SONRAKİ PROSEDÜR
Davacı Türk Ticaret Bankası Munzam Sosyal Güvenlik ve Emekli Sandığı Vakfı avukatı Erbaşar Özsoy, bu kararın, Türkbank’ın bankacılık işlemi yapabileceği ve mevduat toplayabileceği anlamına geldiğini söyledi.
İcra yoluyla kararın infazını sağlayacağını belirten Özsoy, yarın bankaya giderek tasfiye memurlarının işine son verilmesini isteyeceğini ifade etti.
Özsoy, “Bu karar, 7 yıldır bankayla ilgili alınan tüm kararların yok sayılması anlamına geliyor. Bu nedenle yeniden bir düzenleme yapılması gerekecek. Gerekli usuller yerine getirilerek Olağan Genel Kurul toplanacak ve bankaya sivil bir yönetim kadrosu oluşturulacak” dedi.
Avukat Erbaşar Özsoy, alınan bu kararın kesin olduğunu ve davalı tarafın itiraz hakkının bulunmadığını sözlerine ekledi.
| |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
