|
Ekonomi kadrosuna göre, reel faizlerin 15-20 puan düşürülmesi halinde, yüzde 6.5 düzeyinde bir faiz dışı fazlaya gerek kalmayacak.
Hazineden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan liderliğindeki ekonomi yönetimi, faizlerdeki gerilemenin belli bir istikrara kavuşması ile birlikte makasın daraldığını gören IMF yetkililerinin kendilerine hak vereceği görüşündeler.
Eğer faiz dışı fazla hedefi aşağıya çekilirse de elde edilecek harcama imkanı, sosyal ağırlıklı projelerin finansmanında kullanılacak.
Yani verimli olmayan projelerin uygulamadan kaldırılmasıyla, kaynaklar, sosyal içeriği yüksek olan projelere aktarılacak.
ÖNCELİK BÜYÜMEYE
Bu arada IMFye de, enflasyon hedefinden herhangi bir taviz verilmeyeceği ama önceliğin büyümede olacağı söylenecek. Yani bir şekilde düşük enflasyonla da büyümenin sağlanabileceği vurgulanacak.
IMF ile yapılacak görüşmelerde, özerk kurulların yeniden yapılandırılması konusunun da gündeme geleceği kaydediliyor.
Görüşmelerde, büyüme ve dış ticaret başta olmak üzere bazı makroekonomik hedeflerin yenilenmesi konuları da yer alınacak.
IMF STAND-BYDA DEVAM DİYOR
IMF halen yürürlükte bulunan ve 2004te sona erecek olan Stand-By anlaşmasının tamamlanmasını istiyor.
Dördüncü Gözden Geçirme çerçevesinde, kamu iktisadi teşebbüslerindeki (KİT) atıl istihdamın azaltılması, Tekelin özelleştirme planlarının hazırlanması, vergi reform tasarısı ve İcra İflas Kanununun değiştirilmesi gibi kriterler bulunuyordu.
IMF, özelleştirmenin çok yavaşladığını vurgularken, vergi ve sosyal sigorta primlerinin toplanmasında yeterli performansın ortaya konmadığını da belirtiyor.
Bankacılık reformunun taviz verilmeden devam ettirilmesi ise IMFnin en öncelikli konularının başında geliyor.
IMFnin, sosyal yönünün ağır basması nedeniyle, kamudaki istihdamı gönüllü emeklilik yoluyla azaltma politikasına karşı çıkmayacağı kaydediliyor.
Yine de Fonun öncelikli gündemi faiz dışı fazla. IMFye göre, Türkiyenin borç seviyesi şuanda çok yüksek ve borçlarını ödeyebilmesi için kaynak yaratması gerekiyor. Bu kaynak da ancak kamu maliyesine konulan yüzde 6.5lik fazlayla sağlanabilir.
FAİZ DIŞI FAZLA NEDEN BU DENLİ ÖNEMLİ?
IMF teorik olarak bütçede gelirler giderler kalemleriyle çok ilişkili değil. IMFnin asıl ilgi alanı toplam harcamalardan faiz harcamaları çıkarıldığı zaman gelirin gideri karşılayıp karşılayamadığı.
Faiz dışı fazla denilen şeyin açık söylemi aslında faiz dışı bütçe fazlası. Yani konu bütçe ile çok yakından ilgili.
Bütçe fazlası denilen şey, devletin bütçesindeki toplam gelirlerle toplam harcamalar arasındaki fark. Faiz dışı bütçe fazlası ise, yine toplam gelirlerle bu kez faiz ödemeleri yok sayıldığında geriye kalan harcamalar arasındaki fark.
Bugün Türkiyede toplam 139.5 Milyar dolarlık iç ve dış borca, her yıl 11.2 milyar dolar borç ödeniyor. Bu rakam da mevcut durumda milli gelirin yüzde 6.5una denk geliyor.
İşte son günlerin en tartışmalı konularından biri faiz dışı fazla tartışması da buradan çıkıyor. IMF, en az yüzde 6.5 faiz dışı fazla verin ki borcunuzun faizi -yani dolayısıyla borcunuz- büyümesin diyor.
DEPPLER KENDİSİ DİNLEYECEK
Uluslararası Para Fonu (IMF) Avrupa Birinci Bölge Direktörü Michael Depplerin, iki günlük ziyarette, öncelikle, hükümetin ekonomik amaçlarını siyasilerden duymayı amaçladığı ifade ediliyor.
Dördüncü gözden geçirme çerçevesinde Washingtondan gelecek olan Fon heyeti ise 9 Aralıkta temaslarına başlayacak.
IMF faiz dışı fazlaya çok hassas yaklaşıyor. Verdiği borçları geri alabilmek için bu hassasiyeti gösteriyor. Bu arda AKPde vergiyi artırabilmek için radikal çözümler üretiyor. Yani faiz dışı fazla oranını düşürmek istiyor.
Öyle görünüyor ki bu konu, uzun uzun müzakere edilecek. | |