|
Kadın Girişimcileri Derneği’nin basın toplantısından sonra, CNBC-e’nin sorularını yanıtlayan Özilhan, “Ülke çok büyük bir kriz geçirdi. Bu nedenle bir an önce büyüme sürecine girmek istiyor. Kamuoyundan da hükümete bu konuda çok ciddi baskı geliyor. Büyüme ve istihdam elbette lazım, ancak bu konuda çok da büyük baskı yapmamak lazım. Çünkü hızlı bir büyüme trendi beraberinde enflasyonist baskı getirebilir. Onun için hesapsız-kitapsız büyümemek gerekiyor. Böyle bir durum, çekilen tüm sıkıntıların boşa gitmesine neden olabilir” dedi.
KAYNAKSIZ PROJEYE HAYIR
Acil Eylem Planı’nın, seçim öncesinde kendilerinin gelecek hükümete sunulmak üzere hazırladıkları planla benzeştiğini vurgulayan Özilhan, “Aslında bunlar bilinmeyen şeyler değil. Şimdi bunların altının dolması gerekiyor” dedi.
TÜSİAD olarak, kaynağı olmayan hiçbir harcama ve projeyi desteklemediklerini belirten Tuncay Özilhan, “Programda yazılı olan tüm yatırım ve projelerin karşılığında kaynağının bulunması gerekiyor. Popülist politikalara tamamen karşıyız” diye konuştu.
Türkiye’nin kaynak konusunda sıkıntı çekmeyeceğini de kaydeden Tuncay Özilhan, “Kamuda bazı tasarruflarla, yatırım projelerinin gözden geçirilmesiyle, özelleştirmenin artırılmasıyla, yolsuzlukla mücadeleyle ciddi kaynaklar yaratılabilir” dedi.
ANİ VERGİ İNDİRİMİ YANLIŞ
Vergi indirimi konusuna da değinen Özilhan, “Ani bir vergi indirimi olumsuz olabilir. Hızlı bir vergi indiriminin beklentileri karşılamayabilir, ciddi bir gelir düşüşü yaşanabilir. Faiz dışı fazla hedefinin tutturulamamasına neden olabilir. Bunların hepsini deneyerek bir karara varmak lazım. Ancak, arz yanlı bazı vergilerin düşürülmesi sözkonusu olabilir. Örneğin istihdamın, enerjinin ve faizin üzerindeki vergilerin indirilmesi şart. Bunlar Maliye ve Hazine’ye de katkı yapmayan vergiler. O nedenle vergi indiriminin belli ölçülerde denenerek neticelendirilmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.
AB’NİN AKP TEREDDÜDÜ AZALDI
Avrupa Birliği konusundaki soruları da yanıtlayan TÜSİAD Başkanı Özilhan, şöyle konuştu:
“Avrupalı liderlerle yaptığımız görüşmelerde bize dönen en büyük teredddüt AKP iktidarına dönüktü. Ancak, seçim sonrasında AKP’nin verdiği ılımlı mesajlar ve Erdoğan’ın AB ziyaretlerine hemen başlaması, bu soru işaretlerini ortadan kaldırdı, kaldırmaya devam ediyor. Kopenhag kriterleriyle ilgili gereken adımlar da atıldı.
Meclis’in çalışmaya başlamasının ardından, gereken birkaç yasa daha çıkarsa Avrupa’nın söyleyecek sözü kalmaz. Türkiye, Kopenhag’dan tarih ya da isteklerine yakın bir sonuç alabilir” yorumunu yaptı. |
|