| | | | Türkiye’de, artık büyükbaş hayvanların da nüfus kayıt sicili olacak. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın Türkiye genelinde uyguladığı “küpeleme” projesiyle, hem kesin hayvan sayısı, hem hayvanların ırk ve yaş özellikleri ortaya çıkacak, hem de hayvan haraketleri internet üzerinden izlenebilecek. Önceki yıllarda hayvan kaçakçılığının önlenmesi, sınırdaki illerdeki hayvan varlığının kontrol altında tutulması amacıyla sınır illerinde yapılan kulak küpesi uygulaması, bu yıl Türkiye geneline yaygınlaştırıldı.
Bakanlık elemanları, herbir işletmeye giderek, mevcut büyükbaş hayvanlara kulak küpesi takıyorlar. Hayvanlara takılan küpede, ülke, il, işletme kodu ile hayvan numarası bulunuyor. Küpe takılan hayvanlara ayrıca sertifika düzenleniyor. Böylece, hem hayvan sayımı yapılırken, hem de hayvanların nitelikleri de ortaya çıkıyor.
Kulak küpesi takılan hayvanlara, bu hayvanların bulunduğu işletmelere ilişkin veriler, daha sonra bilgisayar ortamına yükleniyor. Bu veriler sayesinde, Türkiye genelinde hayvan varlığı ve işletme sayısı, hayvanların ve işletmelerin nitelikleri internet ortamından izlenebilcek.
Hayvanlara takılan küpeler, hayvan hareketlerinin izlenmesi açısından büyük önem taşıyor. Yapılacak denetimler sırasında bir ilden veya işletmeden daha önce kayıtlarda gösterilenden fazla sayıda hayvanın sevk edildiği, satıldığı belirlenirse, işletmenin sahibinden bilgi alınabilecek. Ölen ya da kesilen hayvan kayıtlardan düşülecek.
8 MİLYON BAŞ HAYVAN KÜPELENDİ, 4.4 MİLYONU KAYITLARA GEÇTİ
Bakanlık verilerine göre, şimdiye kadar bakanlık elemanları tarafından 8 milyon baş hayvana küpe takıldı. Bunlardan, 817 bin 532 işletmede bulunan 4 milyon 389 bin 775 büyükbaş hayvana ilişkin veriler bilgisayara yüklendi. Türkiye’de yaklaşık 10 milyon büyükbaş hayvan olduğu tahmin ediliyor. Bu durumda, hayvanların yüzde 44’üne ilişkin kayıt işlemi tamamlandı.
OPTİMUM BÜYÜKLÜKTE HAYVANCILIK İŞLETMESİ ÇOK AZ
Küpeleme ile birlikte yapılan tespitler, Türkiye’de hayvancılığın henüz sektör haline gelmediğini ortaya koydu. Belirlemelere göre, Türkiye’de hayvancılık halen, tarımsal üretime paralel olarak, neredeyse bir aile işletmeciliği şeklinde yapılıyor.
Kayda alanın işletmelerin yüzde 17’sinde 1 baş, yüzde 21’inde 2 baş, yüzde 13’ünde 3 baş, yüzde 10.4’ünde 4 baş, yüzde 7.3’ünde 5 baş, yüzde 5.3’ünde 6 baş, yüzde 3.7’sinde 7 baş, yüzde 3’ünde 8 baş, yüzde 2.2’sinde 9 baş ve yüzde 2.7’sinde 10 baş hayvan bulunuyor. Hayvan sayısı 10-15 arasında bulunan işletmelerin oranı yüzde 7’yi geçmezken, optimum sayılabilecek 15 baştan fazla hayvan bulunan işletme sayısı yüzde 7.5’te kaldı.
Türkiye için optimum hayvancılık işletmesi belirlenmemekle birlikte, 10 başlık bir işletmenin rantable olabileceği ifade ediliyor. Buna göre, Türkiye’deki hayvancılık işletmelerin yüzde 85’ini rantable kabul etmek mümkün değil. Yani bu işletmelerde ekonomik olarak hayvancılık yapmak ve bu işten para kazanmak mümkün olamıyor. Bu da verimi, tarımda teknoloji kullanımını, üretimi, üretim maliyetlerini olumsuz etkiliyor.
HAYVAN VARLIĞININ IRKLARA VE YAŞ GRUPLARINA GÖRE DAĞILIMI
Kayıtlara göre, küpe takılan hayvanların yüzde 9.5’i bir, yüzde 18.5’i 2, yüzde 19’u 3, yüzde 14.3’ü de 4, yüzde 8.3’ü 5 yaşında. Büyük baş hayvanların 4-5 yaşlarında en yüksek süt verimine ulaştığı belirtilirken, Türkiye’deki hayvan varlığının yüzde 57’sinin 3-8 yaş grubunda, süt verimi açısından en iyi dönemlerinde olduğu tespit edildiği. Hayvan varlığının yüzde 10.5’inin ise 11 yaşın üzerindeki hayanlar oluşturuyor.
Kayıtlar, Türkiye’de hayvan ırkındaki değişimi de ortaya koydu.
Halen hayvan varlığının yüzde 21.5’ini yerli ırk, yüzde 3.37’sini yerli kara, yüzde 33’ünü holstein, yüzde 7.7’sini montofon, yüzde 1.2’sini jersey, yüzde 32’sini de kültür ırkı melezler oluşturuyor.
| |
Kriz, kadınları bu sefer daha çok vurdu
