| | | Kayseri yakınlarındaki Kültepe-Kaniş Höyüğünde, 1948 yılından beri kazı çalışmalarına başkanlık eden Prof. Dr. Tahsin Özgüç, gün ışığına çıkartılan çivi yazılı tabletlerde, M.Ö 2 bin yılına ait önemli bilgilere rastlandığını söyledi.
BENİ BU KADINDAN KURTAR
Prof. Dr. Tahsin Özgüç, Kültepe ve Kanişe yerleşen Asurlu tüccarların, Mezopotamyadan getirdikleri kalay ve kumaşları Anadoluda yüksek fiyatlarla satarak gelir elde ettiklerini belirterek, şu bilgileri verdi: Asurlular, silah yapımında kullanılan kalay ile dünya moda merkezi olan Mezopotamyadan getirdikleri kumaşları Anadoluda pazarlamışlar. Asurlu tüccarlar ayrıca, Mezopotamyadan kendilerine kalay ve kumaş gönderen meslektaşlarıyla ve orada bıraktıkları yakınlarıyla karşılıklı çivi yazılı tabletler göndererek mektuplaşmışlar. Bu tabletler içerisinde Mezopotamyada kalan bir gelin, Kanişte bulunan kocasına kervanla gönderdiği mektupta kaynanasını şikayet edip (Annenden çok çekiyorum. Bana büyük kötülük yapıyor. Artık bunu taşıyacak halim kalmadı. Bir an önce dön ve beni bu kadından kurtar) diyor. Kocasının Kanişten geri dönmemesi üzerine dertli gelin, eşine gönderdiği ikinci mektubunda ise (Çocukların da büyüdü, onlara da söz dinletemiyorum. Annen ve çocukların beni öldürmeden çabuk gel) diye yazıyor. Adam, aldığı mektuplara rağmen Mezopotamyaya geri dönmüyor ve Kanişte ölüyor.
KADIN HAKLARI İLERİ DÜZEYDE
Prof. Dr. Özgüç, kaynınvalidesinden yana dertli olan gelinin gönderdiği iki çivi yazılı mektubun, Kanişte ölen tüccara ait mezarda bulunduğunu kaydetti. Prof. Dr. Özgüç, Günümüzden 4 bin yıl önce kadın hakları çok ileri düzeyde idi. Evlenen kadına nikah belgesi verilirdi. Kadın boşandığında veya eşi öldüğünde mirastan pay alırdı dedi.
TABLETLER, ZARF KIRILDIKTAN SONRA OKUNABİLİYOR
Kayseri-Malatya karayolundaki Kültepe-Kaniş Höyüğünde bulunan çok sayıdaki çivi yazılı tablet ile diğer tarihi eserler, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile Kayseri Arkeoloji Müzesinde sergileniyor.
Kil üzerine çivi yazısıyla yazılan tabletler pişirilip sertleştirildikten sonra, üzeri yeni bir kil tabakasıyla kaplanıp yeniden pişiriliyor. Mektup olarak da gönderilen tabletler, üstteki kil tabakası (zarf) kırıldıktan sonra okunabiliyor.
| |