| | |
MASSACHUSETTSDE GEÇEN ÇOCUKLUK
|
|
|
| |
Matthew Paige Damon 8 Ekim 1970 yılında Massachusettsde dünyaya geldi. Parlak bir çocuk olarak dikkat çeken Matt, bir kolejde öğretmenlik yapan aktivist bir anneyle vergi müfettişi bir babanın ikinci çocuğu. Kardeşi Kyle ise heykeltraş. Çocukluğunun ilk yıllarında yaşadıkları Newton bölgesinden taşınarak ailesiyle birlikte yüksek sosyeteye mensup ailelerin yaşadığı ve çevresinde seçkin okulların bulunduğu Boston yakınlarındaki Cambridgee yerleşen Matt, buradaki sosyal çevreden oldukça etkilendi. Nitekim burada tanıdığı yazar Howard Zinn (A Peoples History of the United Statesin yazarı)den, kendisine Oscar getiren Good Will Hunting filminde de sözediyor.
Rindge & Latin Schoolda eğitim alan Matt, henüz 10 yaşındayken yaşamı boyunca dost kalacağı bir arkadaş edindi. Bu arkadaş bir iki blok ötede oturan Ben Affleckden başkası değil elbette. Ben, bu yıllardan söz ederken vakitlerinin çoğunu Mattle birlikte geçirdiklerini ve tüm yaşıtları gibi sinemada Godzillayı ya da Kung-Fu sahneleriyle dolu filmleri izlemekten, bilgisayar oyunları oynamaktan ve kızlardan söz etmekten çok hoşlandıklarını anlatıyor. Anlattığı bir başka şeyse Mattin lise yıllarında yükselen popülaritesi.
GENÇKIZLARIN GÖZDESİ
|
|
|
| |
Etkileyici bakışını lise yıllarında kazanan Matt sosyal ilişkilerinde sergilediği güçlü kişilik sayesinde de saygı duyulan biri oldu. Benin kardeşi ve aynı zamanda da Good Will Hunting filminin oyuncusu Casey Affleck, Matt ile ilgili anılarından söz ederken Herzaman bir kızarkadaşı olurdu. Mutlaka. Eğer bir aktör olmasaydı gerçek bir çapkın olarak şöhreti yakalayabilirdi diyor. Bu arada Matt yalnızca kızların dikkatini değil öğretmenlerinin dikkatini de çekmeyi başarıyor. Nitekim lisedeki drama hocası Gerry Specca, Mattin oyunculuk konusundaki yeteneğini ilk keşfedenlerden. 16 yaşında anne ve babasından kendisini New Yorka aktör seçmelerine yollamalarını isteyen Matt izin almayı başardı ama para alamayı başaramadı. Bu nedenle de TJ Maxx reklam filminden kazandığı 200 doları bu iş için kullandı ve ilk beyaz perde filmi olan Mystic Pizzada sadece bir cümlelik rol kapmayı başardı. 92 yılında çevirdiği School Ties filminde ise nispeten iyi bir rol kaptı. Bu arada Mystic Pizza Julia Robertsın kariyerinin de ilk filmi.
HARVARD YILLARI
O dönemde de yakışıklılığı ile anılan Mattin gerçek bir zeka küpü olduğunu ancak birkaç kişi farkedebildi. Bu nedenle de Matt, neredeyse tüm dünyadaki en prestijli okullardan olan Harvard Üniversitesine kabul edildiğinde birçok kişi şaşırdı. Matt, en iyiler arasındaydı. Geleceğin en iyi doktorları, en iyi avukatları ve en iyi bilimadamları arasında. Aldığı bir dersin ödevi olarak bir senaryo yazmaya başlayan Mattin ilham cümlesi bir kitabı sadece kabına bakarak yargılayamazsın oldu. Yaratacağı karakter de bu klişeyi doğrulayan bir kişilik olmalıydı. Çok zeki ve yetenekli ama bunu açığa çıkaracak olanağa sahip olmayan bir kişilik. O zamanlar birlikte olduğu Skylar Statensteinin adını da karakterlerden birine vermişti. Ancak Matt bu senaryoyu tamamlamadı ve mezuniyetine iki sömestr kalmışken okuldan ayrıldı. Aktör olmak istiyordu ve Harvardda bukonuda yapabileceği hişbirşey yoktu. Bu arada Skylar şusıralar başarılı bir doktor olarak çalışıyor ve Metallica grubundan Lars Ulrich ile evli.
|
|
|
|
| | 
İDEALLER İÇİN SAVAŞ...
Üç yıllık üniversite eğitiminin ardından tüm zamanını aktör olabilmek için harcayan Matt, ilk oyunculuk deneyimini American Reportory Tiyatrosunda ve Bostonda bulunan tiyatrolarda edindi. Şansı çok da yaver gitmedi. Ufak tefek roller aldı ama bunlar gerçekten çok önemsizdi ve yeteneğini ortaya çıkaracak yapımlar değildi. Büyük hayal kırıklıkları ardarda geldi. Sonunda umutlarını, Denzel Washington ve Meg Ryanın başrolleri paylaştığı Courage Under Fire filmi için gelen teklife bağladı. Rol için iki ayda 20 kilo veren Matt, filmin ardından metabolizmasını düzene sokmak için yıllarca ilaç tedavisi gördü. En büyük pişmanlıklarından biri olarak andığı bu durum Mattin sağlığına ciddi zararlar verdi. Bir eroin bağımlısını canlandırdığı filmdeki performansı başarılıydı ve iyi bir çıkış sayılabilirdi ancak adını duyurmaya yetmedi çünkü Mattin bağlı bulunduğu bir ajansı ya da geniş bir çevresi yoktu. Üstelik bu kadar yıldızın arasında gölgede kalmamak imkansız gibi birşeydi. Bu deneyimin ardından Matt vazgeçmeye ve yolunu değiştirmeye karar verdi. Ama yapamadı. O yıllardan söz ederken Elimi kalbime koydum ve bunun yaşadığım son hayal kırıklığı olacağına inandım diyen Mattin yanında herzaman olduğu gibi yakın dostu Ben Affleck vardı.
BÜYÜK İKRAMİYE
Kast listelerinde yalnızca Tom Cruise, Brad Pitt ya da Chris ODonnell (92 yapımı School Ties filminde birlikte oynadılar) gibi genç aktörlerin adı varken Matt bir karar verdi. Harvardda iken yarım bıraktığı senaryoyu tozlu raflardan indirecek ve kendisi için bir senaryo yazacaktı. Ancak Benin yardımına ihtiyacı vardı çünkü bu aslında ikisinin senaryosuydu. Good Will Huntingin tamamlanmasının ardından da büyük bir mücadele başladı. Malum hikayenin baş karakterleri Matt ve Ben tarafından canlandırılacaktı. Kapı kapı dolaşan ikili hem senaryolarını hem de şartlarını kabul ettirmeye çalıştılar. Bu kez çabalar sonuçsuz kalmayacaktı... Matt Damon ve Ben Afflecki hayallerinin de ötesinde bir gelecek bekliyordu.
HOLLYWOODUN ALTIN ÇOCUĞU | |
| 
Matt Damon ve Ben Affleck
Oscar töreninde | |
|
Senaryo 1994de Castle Rocka satıldı. Rob Reiner, Terrence Malick, William Goldmanın tavsiyeleriyle senaryoyu baştan yazan iki arkadaş, sonunda senaryodan vazgeçen Castle Rockdan ayrılıp, Miramax film şirketiyle anlaştılar. Robin Williamsın da başrolde oynamasını sağlayan Miramax, sonuçtan oldukça memnun kaldı. 600 bin dolara sattıkları senaryonun baş karakterlerini de kendileri canlandıran ikilinin hayatı filmin vizyona girmesiyle tümden değişti. 1997nin sürpriz hiti olan ve yönetmenliğini Gus Van Santin yaptığı film 1998 yılında haddi hesabı olmayan övgüler aldı. Aralarında Golden Globes, Screen Actors Guild Awards ve Oscarın bulunduğu birçok organizasyonda ödül aldılar. Ben ve Mattin 1998 Oscar ödül töreninde En İyi Orijinal Senaryo Ödülünü kaldırdıkları an neredeyse Oscar tarihine geçecek kadar sempatikti. Üstelik tek övgü dahice diye anılan senaryoya değil aynı zamanda da Mattin oyunculuk performansınaydı. Nitekim Matt En İyi Aktör dalında Oscara aday olmakla yetinirken Altın Küre ödülünü kucaklamayı başardı. Matt ile Ben artık, Francis Ford Coppola ve Steven Spielberg gibi yönetmenlerle çalışma fırsatını yakaladı. Mattin Rainmaker ve Saving Private Ryandaki performansları ona ayrıcalıklı bir konum kazandırdı ve sadece onun oynaması için senaryolar yazılmaya başlandı. Hollywoodun altın çocuğu daha ne dileyebilirdi ki?
ŞÖHRETİN BEDELİ | |
| 
Matt Damon ve Winona Ryder | |
|
Şöhretin zamanla daha az eğlenceli hale geldiği ve birsüre sonra kişiyi büyük bir yalnızlığa ittiği söylenir. Mahremiyet kalmaz, özel hayat halka açık gösteri alanı gibidir. Bu dönemde Matt de birlikte olduğu kadınlarla gündeme geldi. Minnie Driver ve Winona Ryder bunlardan ikisi. Ancak elbette kızlar konusunda oldukça şanslı olan Matt, şöhretini bu alanda da en iyi biçimde değerlendirdi. Onun zekası ve yeteneği oyunu kuralına göre oynama konusunda da geçerliydi. Şöhret ancak kişiliği sağlam temllerle desteklenmemiş kişileri yerlebir edebilirdi. Matt gerçek bir insan olarak yetiştirilmişti. Ben Affleck, Mattin annesini anlatıken özellikle aktivist ve sol görüşlü biri olmasının altını çiziyor. Bu önemli çünkü Matt eşitlik, adalet ve herşeyden önemlisi ev işleri konusunda çok iyi eğitim almış. Ayrıca Matt, verdiği röportajlardan birinde şöhretin baskısı altında kalmaktan söz ederken ...bu yollardan Ben Affleck olmadan geçmek çok daha zor olurdu. Benim başıma gelenin ona da olduğunu görmek olayları daha gerçekçi yapıyor. Bunları onunla konuşmak harika birşey, çünkü bunların çoğu garip ve korkutucu olaylar diyor. Neyse ki Matt bu evreleri de atlatıp gerçek bir profesyonel olarak yoluna devam ediyor. | |
|
ŞÖHRET, GELECEK VE FİLMLER
Bu akıl almaz başarı sayesinde onlarca filmde daha rol alan aktörün en önemli yapımları arasında yine Ben Affleck ile birlikte oynadığı Dogma, Tom Hanks ile birlikte rol aldığı Er Ryanı Kurtarmakın yanısıra, Yetenekli Bay Ripley, Oceans Eleven, Rounders ve ülkemizde henüz vizyona giren Bourne Idendity gibi filmler var. Aktör, yönetmenliğini Billy Bob Thorntonun yaptığı 2000 yapımı All the Pretty Horses adlı karanlık bir western filminde büyükbabası öldükten sonra düşlerini gerçekleştirmek üzere güneye giden John Grady Cole karakterini canlandırdı.
Aktörün son filmi Confessions of a Dangerous Mindın ise ne zaman ülkemizde gösterileceği belli değil. Filmin yönetmeni George Clooney. Başrollerinde ise Julia Roberts ve Drew Barrymore gibi isimler var.
Matt Damon son söz olarak Başarı sürekli düşündüğüm bir mesele değil. Eğer insanlar benim filmlerime giderlerse, evet bu başarı. Ama gitmezlerse, kuru gürültüden başka bişey değil diyor.
|
|
|
| Bourne Idendity
| | 
FİLMOGRAFİ
Confessions of a Dangerous Mind (2002) .... Game Show Contestant
Bourne Identity, The (2002) .... Jason Bourne
Third Wheel, The (2002) .... Kevin
Spirit: Stallion of the Cimarron (2002) (voice) .... Narrator
Gerry (2002) .... Gerry
Majestic, The (2001) (voice) .... Luke Trimble
Oceans Eleven (2001) .... Linus Caldwell
All the Pretty Horses (2000) .... John Grady Cole
Finding Forrester (2000) .... Steven Sanderson
Legend of Bagger Vance, The (2000) .... Rannulph Junuh
Titan A.E. (2000) (voice) .... Cale
Talented Mr. Ripley, The (1999) .... Tom Ripley
Dogma (1999) .... Loki
Rounders (1998) .... Mike McDermott
Saving Private Ryan (1998) .... James Francis Ryan
Good Will Hunting (1997) .... Will Hunting
Rainmaker, The (1997) .... Rudy Baylor
Glory Daze (1996) .... Edgar Pudwhacker
Courage Under Fire (1996) .... Ilario
School Ties (1992)
Mystic Pizza (1988)
| |
|