Güncelleme: 09:24 TS 2 Eki., 2002
|
|
Washington NTV-MSNBC |
IMF Avrupa Direktörü Depplerle söyleşi
|
|
IMF Avrupa 1. Direktörü Michael Depplerle yapılan söyleşinin tam metni.
|
|
-Bugün bir belirsizlik kalktı, seçimler büyük bir ihtimalle 3 Kasımda yapılacak planlandığı gibi ve bu konuda sorular da var. Ancak öncelikle programla başlamak istiyorum, gözden geçirme çalışmaları var biliyorsunuz. Temel olarak sizce herhangi bir sorun var mı şu anda gözden geçirmeyle ilgili olarak? Ve bir şekilde bir sonraki kredi diliminin serbest bırakılmasıyla ilgili bir sorun var mı?
Deppler: Hayır, program gerçekten çok iyi bir şekilde işliyor, büyüme oranı yüksek, enflasyon düşük ve şu anda her türlü koşul oldukça iyi. Yetkililerin performansları olabildiğince iyi, her zaman olduğu gibi iyi. Bir belirsizlik vardır piyasada, siyasi belirsizlikten kaynaklanan bir belirsizlik vardı ve bunun da geçici olduğunu düşünüyoruz ve program temel olarak orjinalinde olduğu gibi ilerliyor ve gözden geçirmeyle ilgili olarak da bir şekilde her zamanki işleyişi kapsamında ele alacağız.
Her zamanki karşıladığımız gibi bu gözden geçirmeyi de karşılayacağız. İMF heyeti Ankaraya gidecek, bugün bir kısmı uzmanlar ulaştı Ankaraya zaten. Ve her zamanki geleneksel çalışmalarını yapacaklar, ekonomiyi kontrol edecekler, performans kriterlerine başlayacaklar ve hem mali açıdan hem de diğer para politikaları açısından ekonominin durumunu gözden geçirecekler ve aynı zamanda yapısal açıdan da ekonomiye bakacaklar. Elbette burda sorulması gereken soru, gözden geçirme seçimlerden önce tamamlanır mı tamamlanmaz mı sorusu. Aslında gözden geçirme çalışmaları geçmişte bu kadar hızla tamamlanmamıştı. Bu yüzden çok da ihtimal vermiyoruz. Ancak yine de bu konuya her zamanki işleyişi açısından bakıyoruz, gözden geçirmeleri şimdiye kadar yaptığımız gibi yapacağız, bir de bu yönde bakacağız.
-Eğer her şey yolunda giderse o zaman normal olarak İMF Yönetim Kurulunun Kasım ortasında toplanmasını mı beklemeliyiz? Kredi diliminin o zaman serbest bırakılmasını mı beklemeliyiz?
Deppler: Evet, genel olarak Kasım ortası, normal koşullarda Kasım ortasında toplanmasını bekliyoruz. Kasım ortasından, Kasım sonundan önce olamayadabilir. Şimdiye kadar 1 aydan az bir gecikme olmamış, yani Kasım sonu diyebiliriz kısaca. Ama bunlarla birlikte kesin kurallar yoktur.
-Herhangi bir sorun var mı?
Deppler: Hayır, şu ana kadar bir sorun yok. Ve gerçekten Sayın Bakan da çok başarılı ve onunla çok kapsamlı görüşmeler yaptık son birkaç günde. Ve gerçekten bizi çok etkiledi, çok kararlı konularda ve bir şekilde ekonomik programı yürütme konusunda oldukça kararlı bir tavır sergiliyor.
-Türkiye seçim ortamı nedeniyle birtakım önceliklerin, normalde yapılması gereken önceliklerin seçim olmadığı zaman yapılacak önceliklerin bir sonraki bölüme bırakılabileceğine düşünüyor. Vergi reformu yasası ve birkaç yasada buna dahil olarak düşünülüyor ve normalde 12 bin kamu çalışanının ekim sonuna kadar işten çıkarılması bekleniyordu. Ancak birtakım toplumsal endişeler nedeniyle ve gönüllü emeklilik gibi konular nedeniyle belki bütün bu konular yıl sonundan önce yapılabilir, ekim sonu yerine. Bir sorun var mı bunda?
Deppler: Evet, aslında İMF heyeti Ankarada bütün bunları önümüzdeki iki hafta, birkaç haftadan önce bakacak ve bizim bakış açımıza göre bildiğiniz gibi bu konular hükümetin, hükümetle yaptığımız görüşmeler kapsamında ele alınan konular, gözden geçirmeleri elbette bütün bu konular tamamlanmadan yapamayız, bitiremeyiz. Ancak bazı şeylerde birtakım değişiklikler olabilir, bir sonrasi hükümete bırakılabilir bazı konular.
-Bu size uyar mı, peki bunu kabul eder misiniz?
Deppler: Evet, daha önce de söylediğim gibi özden geçirmeler için herhangi bir çizelge, belirli bir takvim, belirli bir kural yoktur. Tamamen politikalar yetkililerle yapılan görüşmeler çerçevesinde değiştirilebilir. Genellikle bir aydan fazla sürer bu konular, genel olarak kasım ayı içerisinde bunu yapacağız gibi görünüyor. Çok anormal bir durum yok bütün bu konularla ilgili olarak, bunların yapılmaması, ekim ayında yapılmaması anormallik değil.
-Yani geçmişte böyle örneklerle karlışaltınız mı, bir sonraki gözden geçirmelere bırakıldığı oldu mu?
Deppler: Evet, aslında öncelikli yapılması gereken faaliyetler yönetim için öncelikli olan konular vardır bildiğiniz gibi ve icra kurulu öncelikli konular yapıldıktan sonra toplanır. Ancak bunlarda bir gelişme olursa icra kurulu biraz daha geç toplanabilir, geçmişte de bunun örneklerini görmüştük. Ve bir şekilde minimum bir aylık bir süre söz konusudur, bundan sonra ancak toplanabilir. Bunlar rutin konular aslında.
-Bu 12 bin kişinin işten çıkarılmasını Ekim sonuna kadar talep ediyor musunuz?
Deppler: Hayır hayır, yetkililerin bu konuda bir taahhüdü var bildiğiniz gibi. Ve bu taahhüdün yerine getirilmesini bekliyoruz. Ancak bu taahhüdün yerine getirilme zamanlaması değişebilir. Seçimin getirdiği belirsizlikleri gözönüne alacak olursak bunu anlayışla karşılıyoruz. Bu konu belki yeni hükümetin yapması gereken bir şey olabilir, özellikle vergi reformundan bahsediyorum aslında ben bunu söylerken. Bildiğiniz gibi elbette yeni hükümetin mutlaka bütün bu konuları anlaması gerekiyor vergi reformuyla ilgili olarak. Yani yeniden söylemek istiyorum. Bunlar tamamen normal iş çerçevesinde gelişen olaylar.
SONRAKİ HÜKÜMETLE GÖRÜŞME YAPILABİLİR
-Vergi reformu tamamlanamazsa icra kurulu toplantısından önce o zaman bir sonraki hükümetle mi görüşeceksiniz bu konuları?
Deppler: Evet, kesinlikle. Elbette sorunuzun ima ettiği şey şu olabilir. Yani yeni hükümet mi ele alacak demek istiyorsunuz?
-Evet, aslında yeni hükümetin ne kadar zamanda kurulacağı da önemli herhalde, öyle değil mi? Birkaç ay olabilir örneğin. O zaman bu süre sizce biraz askıya alınabilir mi birkaç ay kadar?
Deppler: Aslında program gerçekten bir nebze biraz zorluyor Türk insanlarını, herkes bu konuda hem fikir, ama herkes şu konuda da femfikir, program yolunda gidiyor, ilerliyor, şimdiye kadar çok başarılı oldu ve büyünme oranı artıyor, enflasyon düşüyor, siyasi belirsizliklere rağmen faiz oranları yine de çok güzel bir davranış sergiledi ve yeniden uygun seviyelere gelmesini bekliyoruz. Bu temelde olaylara bakacak olursak programın temel konuları üzerinde bir anlaşma var aslında, yani %6.5lik faiz dışı bütçe fazlası dezenflansyon çabaları, Merkez Bankasının bağımsız olması, bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması böylece bağımsız şekilde faliyetlerine devam etmesi ve yapısal reformlar. Bunlar programın temel noktaları ve bir şekilde bu konuda gerçekten büyük bir konsersiyus var ve Türkiye için gidilmesi gereken doğru yol bu, bu bağlamda gözden geçirmenin de yine aynı şekilde yoluna devam etmesini bekliyorum. Bildiğiniz gibi yeni hükümetin mutlaka programa anlaması da çok önemli, bütün bu programın etkilerini anlaması da çok önemli, bu onların programı olacak ve bu programı anlamaları gerekiyor. Zamanlama açısından bir takım zorluklar olabilir bunu da anlayışla karşılıyorum gözden geçirmenin tamamlanmasıyla ilgili olarak.
Yani başka şeyler bekliyor musunuz?
Deppler: Hayır.
-Aynı zamanda vergi reformu yasasının da tamamlanmasını bekliyorsunuz öyle değil mi?
Deppler: Aslında bir şekilde niyet mektubunda böyle bir talepte bulunuldu bildiğiniz gibi, herkes bunu biliyor açık bir şekilde. Bütün bu konular gözden geçirilme çalışmaları çerçevesinde tamamlanması gereken şeyler.
-Yani bu hükümet olmazsa bir sonraki hükümet yapabilir ama mutlaka bunarın yapılmasını istiyorsunuz değil, mi?
Deppler: Evet, kesinlikle bunu istiyoruz.
-Yani icra kurulu toplantısından önce tamamlanması gerekiyor öyle değil mi, bütün öncelikli konuların?
Deppler: Bu hükümet yada bir sonraki hükümet olabilir ama icra kurul toplantısından önce bütün bunların tamamlanması gerekiyor.
-Seçimlere bakacak olursak biraz da nasıl bir sonuç, bir şekilde Türkiyede rahata kavuşturur sizce? Yani parti ismi vermeyebilirsiniz.
Deppler: Aslında her hükümetle olabilir. Şunu vurgulamak istiyorum bizler en başından beri bu koalisyon hükümetiyle birlikte çalışıyoruz ve gerçekten farklı bakanlar geldi, gitti. Bütün hükümetlerle, farklı bakanlarla çalıştık, yani her hükümetle çalışabiliriz, insanların iradesi, isteği çok önemli bu konuda. Bildiğiniz gibi biz inanıyoruz ki bir takım prensipler var Türkiyede işleyen ve farklı geniş politikalar var, bunların takip edilmesi gerekiyor. Buna inanmak için de her türlü sebebim var elbette. Hangi hükümet olursa olsun, hangi hükümet iktidara gelecek olursa olsun mutlaka aynı çerçevede olayları işlemesi gerikyor.
FAİZLER YAVAŞ YAVAŞ DÜŞECEK
-Bir takım makro ekonomik rakamlar var, büyüme, enflasyon gibi oldukça olumlu, dövüz kurları istikrarı açısından da bir olumluk var. Faiz oranları da gerçekten çok kötü bir durumda, neler söyleyeceksiniz siyasi istikrarsızlık ve Türkiyedeki oy hakları gibi gibi konuların yarattığı endişe faiz oranları sizce seçimlerden sonra düşebilir mi?
Deppler: Evet açık bir şekilde görünüyor faiz oranları aslında çok iyi işliyordu bütün bu siyasi belirsizliklerden önce ve siyasi belirsizliklerden bu yana oldukça yüksek; aslında o kadar yüksek değil ancak program açısından tehlikeye sokacak bir durum yok, yolunda gidiyor. Ama bizim hedeflediğimizden biraz daha yüksek durumda ve biz ümit ediyoruz ki seçimlerden sonra belirsizliklerin ortadan kalkmasından sonra faiz oranları yavaş yavaş düşecek, ellilere düşebilir daha önceki düzinde olduğu gibi ve bizim bakış açımıza göre bizim gerçekten büyük bir istekle beklediğimiz konu ve bu da şu anlama geliyor Türkiye artık sıkıntıdan kurtulacak anlamına geliyor. Bu Türkiyenin mutlaka düşünülmesi gereken bir konu, herkes IMFnin pek tek kötü haber olduğunu düşünüyor aslında. Ancak bugün dünyada bir takım iyi haberler varsa o da Asyanın performansıdır. Asya bir kaç yıl önce herkesin bir felaket olarak tanımladığı bir bölgeydi. Ancak Asya dünya ekonomisinde en iyi performans gösteren bölgelerden bir tanesi haline geldi. Bu aslında Türkiye için de beklediğim bir durum, bu reformlar gerçekten çok zorlu, bazı insanlara çok zor geliyor. Ancak mutlaka bedelini göreceğiz, sonucunu göreceğiz ve güçlü bir iyleşme göreceğiz hep birlikte. Çok iyimserim ben bu konuda, Türkiyenin geleceğinden çok mutluyum ve bir şekilde devam edersek sonuç olucak.
-Bir başka başka belirsizliğe bakacak olursak Irak ile ilgili belirsizlik bildiğiniz gibi. Öyle görünüyor ki bir şeyler yavaş yavaş yaklaşıyor, bir savaş olabilir bu. Bu Türk ekonomisini nasıl etkiler sizce? Bir şekilde sorunların boyutu artabilir mi, Türkiyeye çok büyük etkisi olur mu?
Deppler: Açık bir şekilde görüyoruz bazı senaryolar var Irak ile ilgili olarak ve insanlar kötü senaryolardan da bahsediyorlar. Ancak bu kötü senaryolar dünya ekonomisi için elbette kötü olacak, yanlızca Türkiye için değil. Şimdiye kadar Türkiye ile ilgili olarak şunu söyleyebilirim: bir takım iyi senaryolar da var, kısa bir savaş olursa çok da kötü olmaz. Aslında Türkiye için elbet bir takım endişeleri olabileceğinden biz de endişeleniyoruz. Turizm düşebilir, petrol fiyatları artabilir ancak bunları sistem emebilir, çözebilir kendi içerisinde. Türkiyenin şuanda içinden geçtiği siyasi istikrarsızlık daha önemli. Bir şekilde geçmişte bunlar daha çok piyasa güvenin sarsılmasına yol üçmıştı ve sanırım program gerçekten çok daha güçlü hale getirdi. Ben ümit ediyorum ki insanlar bunu da karşılayacaklardır, Irakla ilgili şoku mutlaka emeceklerdir.
-Yani Türk ekonomisi yeterince güvençli, güçlü mü sizce Irakın oluşturuacağı şoklara karşı?
Deppler: Aslında politaka şoklarına çok da dirençli değil Türkiye Irak ile ilgili olarak. Mutlaka politikaların insanların güvenini hemen tesis edecek şekilde uygulanması gerekiyor, bu gerçekten çok önemli. Eğer insanlar gelecekle ilgili böyle bir beklentiye sahip olurlarsa, güvenleri olursa her türlü risk mutlaka emilebilir.
-Bir finansman boşluğu bekliyor musunuz 2003, 2004 yada 2005 yılında Türkiyede? Eğer bekliyorsanız bu nasıl telafi edilebilir. Anladığım kadarıyla IMF biraz isteksiz gibi görünüyor daha fazla fon sağlama konusunda Türkiyeye.
Deppler:Aslında temel beklentilerimize bakacak olursak Türkiye ile ilgili gelişmelerle ilgili olarak 2003 yılında yada 2004 dört yılında her hangi bir finansman boşluğu beklemiyoruz Türkiyede. Daha önce de söylediğim gibi faiz oranlarının düşmesini bekliyoruz, güven ortamının yeniden tesis edilmesini bekliyoruz piyasalarda ve temel olarak iyi bir performans bekliyoruz, bu yılın ilk yarısında gördüğümüz iyi performansın devam etmesini, daha da ileriye gitmesini bekliyoruz. Bu bakış açısıyla bakacak olursak her hangi bir finansman boşluğu beklemiyoruz Türkiyede. Irak ile ilgili olarak da Irak ile ilgili gelişmelerde bir boşluk olabilir, bir finansman boşluğu olabilir. Ancak yine de ekonomi yeterince dirençli olduğu için insanların düşündüğü kadar büyük bir finansman boşluğu olmayacaktır eve bizim bakış açımıza göre Irak tamamen siyasi bir olay, ekonomik bir olay değil ve bu nedenle bu IMFyi ilgilendiren bir konu değil. Bu süreçte IMF dahil olmayacaktır.
-Sayın Köhler geçen hafta bir açıklama yapmıştı Brezilya örneğini vermişti kendisi ve eğer ülkeler bir şekilde porgramlarını iyi uygularlarsa IMF olmadı öylece duraklar demişti. Türkiye için de aynı şey geçerli mi acaba? Türkiye elinden geleni yaparsa, bütün iyi niyetiyle herşeyi yaparsa o zaman Türkiyeyi desteklemeyi devam eder misiniz her koşulda?
Deppler: Aslında önemli bir konu finansman bildiğiniz gibi biz bir şekilde Türkiyeye yardım edecek finansman bulma konusunda elimizden geldiğince. Gerçekten Türkiyenin bu açıdan bir desteği olursa mutlaka IMF buna yardım edecektir. Ancak kesin bir şekilde bütün diğer boyutlarıyla bakacak olursak Türkiyeyi aktif olarak mutlaka destekleyeceğiz. Türkiye aslında politikaların çok iyi uygulandığı, sonuçnların çok iyi çıktığı bir ülke ve daha da fazlasını göreceğiz. Eğer bugün bir siyasi belirsizlik olmasaydı daha fazlasını görecektik. Bunun devam etmesini bekliyoruz.
-Her hangi bir borç ödeyememe durumu olabilir mi? Borcun çevrilmesi durumu olabilir ami Türkiyenin?
Deppler: Hayır, beklemiyoruz. Türkiye gerçekten çok yüksek bir borca sahip olan bir ülke malesef ve Türkiyenin ana sorunu bu ve sürekli olarak piyasalara güven vermesi gerekiyor bu borcun döndürülebileceğine dair, gerçekleşebileceğine dahir. Yavaş, yavaş program kapsamında borç istiyor ve tutarlı bir şekilde 70lere kadar kadar düşecek borç oranı, düzeylere kadar inecek ve bu koşullar altında bir şekilde elbette bunu çözeceğiz diye düşünüyoruz. Ancak şunu söylemek istiyorum, önemli olan konu piyasaların güven ortamının yeniden tesis edilmesi, sağlanması ve Türk insanlarına da gerçekten bu konuda önemli bir rol düşüyor.
-Peki efendim Türkiyenin kararlığından bahseder misiniz? porgrama olan kararlılığı gerçekten çok önemli vergi reformuyla ilgili olarak, kamu çalışanlarının durumlarıyla ilgili bir takım açıklamalar geldi. Programdan bir sapma, bir isteksizlik söz konusu olabilir mi Türkiyede yetkililer arasında?
Deppler: Aslında politikalar şimdiye kadar oldukça olumluydu ve Türkiyenin performanıs gerçekten çok güzel bir şekilde ilerliyordu. Ancak bir şekilde politikaların ileri götürülmesi gerekiyor. Bazı konular var, bir sonra ki hükümetin getirebileceği konular var. Bu hükümetin sonun ne olacağı konusunda bir takım belirsizlikler var bildiğimiz gibi ve bu nedenle bir yavaşlama söz konusu olabilir ancak benim yorumumu soracak olursanız son yılda özellikle şuandaki bakanın yönetiminde politikaların uygulanma performansı oldukça güzeldi, diğer hükümetlerle karşılaştırdığınız zaman.
-Bir mesajınızı almak isitoyrum. Anladığım kadarıyla Türkiye mutlaka ileriye gitmeli diyorsunuz ve bütün öncelikli yerine getirmesi gerektiğini koyuyorsunuz ve IMFnin esnekliğine dayanmaması gerekyior, mutlaka bunları yapması gerekiyor bu hükümet yada diğer hükümet farketmez. Yeni hükümetin oluşması ne kadar zaman alırsa alsın bunların yapılması gerekiyor diyorsunuz öyle değil mi?
Deppler: Mutlaka gelecekle ilgili güvenli olunması gerekiyor. Aslında parlamento bir şekilde bugün tatile girdi ve bundan mutluluk duyuyoruz.
-Yani mutlusunuz öyle mi?
Deppler: Evet, kesinlikle. Bu seçimlerin olacağı anlamına geliyor ve insanlar yeni bir hükümete karar verecekler ve bir şekilde gelecek ve daha da belirgin hale gelecek ve benim beklentilerim şu yönde aslında. Mutlaka Türkiyeye yeni bir, güzel bir gelecek getirecektir, ben de bunu dört gözle bekliyorum ve bundan sonra neler olacağını ümitle bekliyorum.
-Geç kime olursa?
Deppler: Hayır, aslında şunu söylemek istiyorum: Türkiyenin şuanki durumu yanlızca faiz oranlarının düşük olması, yüksek olması konusu değil. Hükümetin kendi, kendini finanse edebilmesi gerçekten çok önemli, şuanda oldukça güçlü bir durumda Türkiye ve çok yakın bir kriz durumuyla karşı karşıya değil, yani oldukça güçlü temel konular ve bir şekilde doğru kararların alınması gerekiyor, bu da IMFnin beklediği doğru kararlar. |
|