| | | Ağustos ayında TBMM beklenmedik şekilde AB reformlarını tüm zorluklara rağmen çıkardı. Ancak o süreçte o kadar çok problem çıktı o kadar kavga yaşandı ki herkesin hevesi kırıldı.
Piyasalar komisyondan hızla geçen reformlara alkış tutmaya hazırlanırken, hevesini kursağında bıraktıran muhalefet şerhlerini, matbaaya gitmeyen Resmi Gazeteleri unutmadı. Neyse ki reformlar çıktı da, rahata erdik.
Ama piyasanın hevesi o kadar kırıldı ki; ne piyasa olayın keyfini doya doya yaşayabildi, ne de verilmesi gereken olumlu tepkiyi yeterince rakamlara yansıtabildi.
Ancak piyasa tedirgin olmakta haklıydı.
Çünkü bu günlerde bile şiddeti çok azalsa da hala seçim tarihini tartışıyoruz.
Oysa ki tarih, Ağustos ayında belirlenmemiş miydi ?
Seçime gidiyoruz yepyeni bir dönem başlayabilir, heyecanı yaşanacakken insanların aklında acaba bugün hangi siyasi hangi senaryoyla karşımıza çıkacak sorusu var!
İşte bunlar piyasayı yıldıran, yoran nedenler.
BELİRSİZLİK, TEDİRGİNLİK SÜRÜYOR
Dünya ekonomisinde ve yakın çevremizde yaşanabilecek belirsizlikler dizboyu iken üstüne bir de tüm bunlar.
Peki bunların pratikte sonucu ne?
Piyasa da 1 güne inen vadeler. İleriye dönük artan tedirginlik. Hazine ihalelerine gelmeyen teklif.
İşte bu yüzden yeter artık. Ne olacaksa olsun.
Unutmayalım, her grinin ardından eninde sonunda gök masmavi olur her yağmurun ardından ise mutlaka güneş açar. Önemli olan sele kapılmamak. | |