|
Ecevit, bir kanalında gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı. Seçim kararı alınmadan önce MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ve ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ile yaptıkları liderler toplantısında, seçimlerin zamanında yapılmasını kararlaştırdıklarını anlatan Ecevit, Aradan iki hafta geçti, geçmedi, önce Sayın Bahçeli, arkasından Sayın Yılmaz, erken seçim kampanyası açtılar. (Neden bunu gündeme getirdiniz?) dedim, verdikleri bilgilerden hiçbiri doyurucu olmadı diye konuştu. Her partinin erken seçimden yanaymış gibi bir tavır aldığını ifade eden Ecevit, Türkiyenin böyle bir ortamın içine sürüklendiğini söyledi. Erken seçime teşvik edenlerin başında eski Devlet Bakanı Kemal Dervişin görüldüğünü kaydeden Ecevit, Dervişin bunu neden istediğini anlayamadığını belirtti. Ecevit, ortamın büsbütün karışık olduğunu, içinden nasıl çıkılacağının bilinemediğini ifade ederek, Halen bazı partiler erken seçim istiyor mu, bir yana mı bıraktı, bunu da henüz anlayabilmiş değilim dedi. Kendilerinin erken seçim istemediklerini ancak, artık bunu istememek için zamanın geçtiğini vurgulayan Ecevit, milletvekili adaylarının ortaya çıktığını, işlemlerin yapılmaya başlandığını söyledi. Ecevit, Bu ortamda bir yandan erken seçimden vazgeçme eğilimi gitgide yaygınlaşıyor, ama bir yandan da erken seçimden vazgeçmek gitgide güçleşiyor diye konuştu. Ecevit, Erken seçimden Meclis vazgeçerse, Türkiyede yeni bir hükümete gerek duyulmayacak mı? yönündeki soruya, Tabii, yeni bir hükümete ihtiyaç duyulacak. Fakat, kolay kolay seçimden dönüş olmadığını zannediyorum, tabii istenirse bu sağlanabilir, fakat kolay olmaz karşılığını verdi. SİYASAL DARBE Ecevit, neden DSPnin tasfiye edilmek istendiğine ilişkin bir soru üzerine, bunu, kendisinin de anlayamadığını kaydetti. 57. Hükümet ile Türkiyeye herhangi bir kötülükte bulunmadıklarını anlatan Ecevit, biriken sorunlara çözüm bulduklarını, bunda da DSPnin büyük etkisi bulunduğunu belirtti. Ecevit, şöyle devam etti: Bundan herhalde memnun olmayan çevreler vardı. İlerde belki tarihçiler bunları teşhis edecekler. DSP ile daha önceden uğraşılmaya başlanmıştı. Medyanın büyük kesiminde DSPye, bana ve eşime karşı yoğun kampanya açıldı. Benim yaz ortalarındaki rahatsızlık dönemimde, bana ve DSPye karşı olan kampanya büsbütün ivme kazandı. (Artık DSP ile Ecevit yerinde duramaz) anlayışı birçok kesime egemen oldu. Bizim grupta da bazı arkadaşlar herhalde (DSP de iş yok) demeye getirdiler. İlkelere büyük ağırlık veren bir partide olmaması gerekirdi. Ecevit, Bu bir darbe girişimi mi yönündeki soruyu, Bence de öyle, deyim yerindeyse siyasal darbe. Bunu kimlerin, niçin tezgahladığını hala anlamış değilim diye yanıtladı. Dervişin neden seçim istediğine ilişkin bir soru üzerine Ecevit, Dervişin bunu özellikle istediğini zannetmediğini söyledi. Ecevit, Aklına öyle esti veya bazı çevrelerin telkinleri altında kaldı. Derviş politikacı değil, iyi bir ekonomist olduğunu sanıyorum, siyasal deneyimi yok. Hazineden sorumlu Devlet Bakanının ağzından erken seçim istediği belirtilmeye başlayınca, bir takım olaylara ivme kazandırmış oluyor diye konuştu. BİRBİRLERİYLE SÜREKLİ KAVGA ETTİLER Sosyal demokrat kavramının farklı anlaşılır olduğunun belirtilerek, Ulusal solcularla bir araya gelmeniz, onlara çağrınız olacak mı? DSPde, ulusal solun birleşmesi yaşanacak mı? diye sorulması üzerine Ecevit, şunları söyledi: Demokratik sol anlayışı, bilinçli ve içtenlikle isteyen her kesime, herkese kapımız açık. Zaten o sayede DSP, seçimden seçime güçlendi. Şimdi de umuyorum ki demokratik sol hareketi ve kültürü benimsemiş birçok kimse, bu seçimlerde DSPye oy verecek veya katılacaktır. DSP dışındaki sosyal demokrat niteliğindeki partiler, bir türlü istikrarlı bir ideolojik çizgiye oturamadılar, birbirleriyle sürekli kavga ettiler, küsüştüler. Şimdi de (birleştir bunları) deniliyor. Oysa kendi içlerinde sürekli bölündüler. 12 Eylülden sonra, Halkçı Parti, SODEP, SHP kuruldu. Onun ardından CHPde DSPnin söylemlerine benzer söylemler ifade edilmeye başlandı özellikle Deniz Baykal tarafından. Ama bunların hangisine, ne kadar inanılabilir, halkımız henüz bunları anlayabilme fırsatı bulmuş değil. Örneğin, son kurultaydaki Deniz Baykal ile son zamanlardaki Deniz Baykal farklı söylemler dile getiriyor. Bunlardan hangisi içtenliklidir bunu anlamak mümkün değil. Sosyal demokrat niteliğindeki partilerden bazıları HEP ile işbirliği yaptılar, bölücü akımı temsil eden bir partiyle işbirliği yapmaktan sakınca görmediler. Buna karşılık DSP çizgisinden hiç şaşmadı, her konuda vatandaşlara güven verdi. DSPden istifalarla milletvekili sayılarının düştüğünü ancak, TBMMde hiçbir partinin DSPyi düşürmeyi göze alamadığını ifade eden Ecevit, ideolojik ve güven vericilik bakımından DSPnin yerini dolduran veya dolduracak bir partinin henüz olmadığını savundu. ÇOK KAYPAK ZEMİNDE SİYASET YAPILIR OLDU Başbakan Bülent Ecevit, seçimin ertelenmesine ilişkin bir soru üzerine, bunun gerçekleşemeyecek bir olasılık gibi göründüğünü söyledi. Ecevit, İş işten geçti dedi. Ecevit, 4 Kasımda Türkiyenin nasıl uyanacağına ilişkin soruya karşılık, bunu kendisinin de bilmediğini belirtti. Ecevit, şöyle devam etti: Şimdiye kadar akla hayale gelmedik şeyler olmaya başladı Türkiyede. Ne olacağı belli olmaz. Çok kaypak zeminde siyaset yapılır oldu. Bundan 1 yıl, 6 ay önce bir dinci parti ile bir arada görünmeyi aklından geçirmeyen bazı bilim adamları, entelektüeller, dinci partinin saflarında üyelik olanağı aramaya çıktılar. HADEPe kur yapanlar var. Türkiyede şimdiye kadar benzeri görülmedik ideolojik dalgalanma, kargaşa var. Bu kargaşa ortadan kaldırılmadıkça, verimli siyasal yaşama kolay kolay geçilemez. Ecevit, Rahşan Ecevite yönelik eleştirilerin anımsatılması üzerine de, bir hanımın politikada iddiası olmasının yadırgandığını belirtti. Rahşan Ecevitin kendine özgü kişiliğinin olduğunu ifade eden Ecevit, Hem politikanın içinde, politika yapıyor hem politikacı olmayı istemiyor. Öyle olunca üstüne yürümek daha da kolaylaşmış oluyor. Türkiyenin siyasal gündeminde olmayan, toplumsal gündemindeki konuları dile getiriyor, bundan rahatsız olanlar tepki gösteriyor. Kendine özgü politikacıdır, ben kendi söyleyeceklerimi kendim, o kendi söyleyeceklerini kendi söyler diye konuştu. | ||||
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||