|
Kemal Derviş, İsmail Cem ve Hüsamettin Özkanın istifası ile başlayan troyka hareketi içinde yer alıp almadığı sorusuna ilk defa açıklık getirdi. Derviş, DSPdeki istifa hareketinden haberdar olmadığını söyledi. Derviş, Yeni Türkiye Partisinin oluşumundaki tavrına da açıklık getirdi: Özkanla buluştuk, partileşeceğiz dedi. Ben de katılırım dedim. Sonra istifa ettim, Cumhurbaşkanı aradı, yapma dedi, demeseydi eğer farklı olurdu. Arkadaşlara söyledim.Daha geniş bir birliktelik içinde hareket etmeyi umuyordum. Ben sizi destekleyeceğim dedim ama insanlar önünü görmeli dedim. Benim için her zaman ekonominin iyi gitmesi önemli oldu. Ekonomiye yararlı olmak beni harekete geçirdi. SİYASETE GİRMEMEYİ DÜŞÜNDÜM Derviş bir ara ciddi olarak siyasete girmemeyi, sivil toplum örgütleri ya da üniversitede çalışmayı düşündüğünü belirtti. Derviş eşinin siyaseti girmesi konusunda kendisini ikna ettiğini, destek olduğunu anlattı. Bülent Ecevit, İsmail Cem ve Deniz Baykalın, demokratik sol tek bir parti olarak seçime girmesi Türkiye için çok yararlı olurdu diyen Derviş, Baykal ile Cem arasında bir fark yok. Dünya görüşü ayrılığını ben göremiyorum. Uzunca bir süre birleştirmeye çalıştım. Bugün bile neden ayrı partilerde çalışıyorlar anlayabilmiş değilim diye konuştu. Atatürkün kurduğu bir parti olan CHPyi dışlayan bir birlikteliği hiçbir zaman düşünmediğini belirten Derviş, 3 Kasım seçimlerinin ekonomik açıdan çok önemli olduğunu söyledi. Türkiyenin yaşadığı iki büyük ekonomik krizden sonra büyük bir tehlikeden döndüğünü, büyük bir felaketin önlendiğini belirten Derviş, görevde bulunduğu 17 ayda iyiye doğru gidişin başlatılabildiğini kaydetti. IMFYE DAHA İHTİYAÇ VAR Ekonomik krizler Türkiyenin büyük bir tehlikenin eşiğinden döndüğünü vurgulayan Derviş,IMF istedi diye hiçbir şey yapmadık. İnanmadığımız, ülkenin yararına olmayan hiçbir şeyin altına imza atmadık dedi. Derviş, IMF ile anlaşamadığımız zamanlarda oldu, ama ikna ettik. Bu bizim ekonomi programımızdı. Severek yaptığımız bir şey değil diye konuştu. IMFnin desteğine borç yükü yüzünden 2-3 yıl daha ihtiyaç bulunduğunu anlatan Derviş, siyasal güvenin getirilmesi gerektiğini, bu sorun çözülmezse ekonominin düzelemeyeceğini kaydetti. TEK BAŞINA İKTİDAR GEREKLİ Hem içeride hem dışarıda kaynak veren kuruluşlara güven vermek gerekiyor. Tek partinin, CHPnin iktidarı gerekiyor diyen Derviş, 3 Kasım seçiminden güçlü, uyumlu çalışacak ve bu ekonomik programa bağlı kalacak bir çoğunluk çıkarsa ve bunu 4-5 Kasım günlerinde bunu görürsek, faizler düşer, bu ek kaynak yaratır, bu ek kaynağı düzgün kullandığımız zaman yatırım başlar, istihdam artar, işsizlik azalır, esnaf, çiftçi yararlanır. 6 ay sonra bir miktar rahatlama olur, 1 yıl içinde rahatlama olur. 1 yılın sonunda yatırım hacmi artar. diye konuştu. Seçimlerden sonra CHPnin, MHP ile koalisyon kurup kurmayacağına ilişkin bir soru üzerine Derviş, Türkiyenin sorunlarının çözülebilmesi için tek başına iktidarın gerekliği olduğunu yineleyerek, Bu olmazsa işimiz çok zor olacak dedi. Derviş, seçimden sonra oluşacak yeni hükümette uyumun olmaması halinde ekonomik sorumluluğu tekrar üstlenmeyeceğini söyledi. CHPnin, AKP ile olası bir koalisyon yapıp yapmayacağına ilişkin bir soru üzerine de Derviş, kendisinin lider olmadığını, AKPyi yeterince tanımadığını söyledi. Başbakan Ecevitin AKP hakkındaki endişelerinin hatırlatılması üzerine de Derviş, Türk halkının oy verdiği her partiye saygılı olduğunu belirterek, AKPnin, ekonomik ve Avrupa konusundaki söylemlerini çağdaş ve ciddi görmediğini dile getirdi. Başörtüsü konusunda da yüzde yüz inanç ve ibadet özgürlüğünden yana olduğunu kaydeden Derviş, Ama özel alanla, kamu alanında bazı farklar var. Özel alandaki özgürlük kamu alanına uyuşmayabilir dedi. KORKULMAMALI Kürtçe öğretim ve yayın konusundaki görüşlerini de anlatan Derviş, bu konuların tartışılmasına bile hayret ettiğini ve bu konulardan korkulmaması gerektiğini söyledi. Derviş, toplumdaki bazı kaygı ve endişelerin doğal olduğunu, çünkü Türkiyenin çok büyük bir terör olayı yaşadığına dikkati çekti. IRAK KONUSU IMFNİN İŞİ DEĞİL Türkiye, olası Irak operasyonuna hayır derse ABD ile ilişkiler zarar görür mü? şeklindeki bir soruya da Derviş, Krediler konusunda dış politika ile savunma konusunu bir araya sokmam, tartışmam. IMF, bize Irak konusunda şantaj yapamaz. Kıbrısı da tartışmam. IMF bunlara burnunu sokmamalı, işi değil bu diye konuştu. Derviş, Iraka olası bir operasyonun Türkiye için büyük tehlike olduğunu, Türkiyenin ekonomik açıdan önlemler alması gerektiğine işaret etti. Derviş, ABD orada ciddi bir terör tehlikesi olduğunu tespit etmişse, bizim de uluslararası teröre karşı sorumluluğumuz var. Bizi ilgilendirmiyor diyemeyiz dedi. KIBRIS Kopenhag Kriterlerinin Kıbrıs ile bir ilgisinin olmadığını, Avrupa Birliğinin Kıbrıs konusunda Türkiyeye bir dayatmada bulunmaması gerektiğini kaydeden Derviş, Kıbrıs sorununu biz çıkarmadık, Yunan cuntası çıkardı. Her iki taraf da fedakarlık yapacak. Bu ciddi bir sorun. Siyasi ve ekonomik sorunlarımızı çözersek Kıbrıs konusu daha çabuk çözülür diye konuştu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykalın, iltihak istiyorum şeklindeki sözlerini de değerlendiren Derviş, Bence doğru bir söz değildi. Ancak burada Baykalın burada ifade etmek istediği, CHPnin çok köklü bir parti olduğu ve bu nedenle CHP çatısı altında birleşilmesi gerektiğiydi dedi. Derviş, bundan sonra solda birlik arayışlarının devam edip etmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine de kurumsal arayışların artık bir sonuç vermeyeceğini söyledi. Eski Devlet Bakanı Derviş, Cem, Deniz Baykal ve kendisinin dünya görüşlerinin aynı olduğunu belirterek, Keşke beraber çalışabilsek. YTP barajı aşarsa memnun olurum diye konuştu. Programın tam metni için tıklayın |
||||
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||