| | |
|
|
|
| |
Okuldan atılan birinin dolar bazında yedi haneli bir gelire kavuşması neredeyse bir mucize sayılabilir. Nicolas Cage, bu özel azınlıktan. Üstelik bu başarısında sinema ustası amcası Francis Ford Coppolanın hiçbir etkisi yok. Gerçek adı Nicholas Kim Coppola olan oyuncu, bu yakınlığın avantajlarından yararlanmak istemeyerek soyadını değiştirmiş ve Cage adını almış.
Bu ismi seçmesindeki neden ise, hayranı olduğu avangard müzisyen John Cage.
Soyadını değiştirmemiş olsaydı da Cage için herhangi bir torpilden söz edilemezdi kuşkusuz.
Canlandıracağı her karakteri mümkün olduğunca yakından tanımak için hiçbir zorluktan kaçınmıyor sanatçı. Hatta 1989 tarihli filmi Birdy için göze aldığı acı inanılmaz: Cage, bu filmdeki yaralı asker rolünün hakkını verebilmek için, dişlerinden birini uyuşturmadan çektirmişti.
Edebiyat profesörü bir baba ve dansçı-koreograf bir annenin oğlu olan Cage, 7 Ocak 1964te Californiada doğdu. Beverly Hills Lisesinde okurken oyunculuğa başlayan sanatçı, 17 yaşında okuldan atıldı. Amy Heckerlingin 1982 tarihli klasiği Fast Times at Ridgemont Highda küçük bir rol kapmayı başardı. Ertesi yıl Valley Girl ile başrol oyunculuğuna terfi etmişti bile. Bu filmden sonra Cagein hızı hiç kesilmedi. 80ler boyunca tuhaf ve güvenilmez adamları canlandırdığı bir dizi filmde rol aldı. 1986 tarihli Peggy Sue Got Married, 1987 yapımı Raising Arizona ve aynı yıl çekilen Moonstruck aktörü tüm dünyaya tanıttığı gibi, bir de Oscar adaylığı getirdi. Enteresan kişiliği ve tavırlarıyla kadınların romantik ilahı olmuştu Cage.
|
|
|
|
| | 
1990lar Cage için daha da parlak geçti. Artık canlandırdığı karakterler daha kapsamlı ve farklı kişiliklerdi. David Lynch yapımı Wild at Heartta (1990) vahşi bir suçlu eskisini, romantik komedi Honeymoon in Vegasta (1992) yumuşak huylu, tatlı bir adamı, Mike Figgisin unutulmaz filmi Leaving Las Vegasta (1995) ölmek üzere olan bir alkoliği canlandırdı. Bu rolü ile En İyi Erkek Oyuncu Oscarını kazandı ve başarısını Hollywood çevrelerine ispat etti.
Bundan sonra Cage yüksek bütçeli büyük prodüksiyonlara yöneldi. The Rock, Con Air ve Face Off gibi son derece başarılı aksiyon yapımlarında yer aldı. 1998 yılı Cage için romantik karakterlere dönüş yılı oldu. Wim Wendersın Wings of Desire adlı filminin yeniden çevrimi olan City of Angelsda izleyicileri gözyaşlarına boğdu. Kendini yinelemekten hoşlanmayan aktör ertesi yıl 8mm adlı bir gerilim-polisiyede oynadı.
Aynı yıl büyük usta Martin Scorsesenin Bringing Out the Deadinde rol alan Nicolas Cage, filmde gerçek hayattaki eşi Patricia Arquette, John Goodman ve Ving Rhames ile başrolleri paylaştı. (Bu arada Arquette - Cage çifti 18 Mayıs 2001de ayrıldı) 2000 yılında 60 Saniye adlı filminde Angelina Jolie ve yürek hoplatan arabalarla başrolü paylaştı.
Bu filmi Corellinin Mandolini, The Family Man ve bu hafta Türk izleyiciyle buluşan Rüzgarla Konuşanlar izledi.
Ancak biz bu filmi henüz görme şansı yakalamışken o Adaptation, Matchstick Man ve Ghost Rider gibi üç dev yapımı daha devirdi. Bu filmleri izleme şansını ne zaman yakalayacağız henüz belli değil. Belliyse de bize henüz öyle bir bilgi gelmedi ama tahminlerimiz 2003 yılına yönelik.
|
|
|
| "60 Saniye"
| | 
IVIR ZIVIR
Sanatçı, yarı Alman yarı İtalyan kanı taşıyor.
Ekim 97de Empire dergisinin Tüm zamanların en iyi 100 film yıldızı sıralamasında 40. sırada yeraldı.
Bir süre ufak tefek roller üstlenen ve adını duyuramayan aktris Kristen Zang ile nişanlı kaldı.
Francis Ford Coppola ve Talia Shireın yeğeni
Johnny Depp ve Tom Waits ile yakın arkadaş.
Sahne adını çizgi roman karakteri Luke Cageden aldı.
Daha önce bir İran Şahının kullanmış olduğu ikinci el Lamborghini marka araba kullanıyor.
Marc Coppola ve Christopher Coppolanın kardeşi.
Carmine Coppolanın torunu. | |
|
Eski eşi Patricia Arquette ile 80li yılların başında tanışmışlar. Patricia bir röportajında onu ilk tanıdığımda tuhaf bulmuştum. Ancak oyunculuğuna hayran kaldım. sonradan onunla evleneceğim aklıma gelmemişti diyor. Tabii çiftin birliteliği yıllar sonra gerçekleşmiş.
Doğaçlama yapmayı sevdiği için zaman zaman diğer oyuncuları zor durumda bırakıyormuş.
Çizgi roman kolaksiyonu yapıyor ve mitoloji ile ilgileniyor.
Vahşi kalpler filminin posterlerinde adı farklı yazılmış. Birinde Nicolas Cage, diğerinde Nicholas Cage yazıyor.
Vampires Kiss (1989) filminde gerçekten çiğ et yedi..
Bir süre Elvis Presleyin kızı lisa Marie ile birlikte oldu.
ÖZLÜ SÖZLERİ
İyi bir aktör olabilmek için suça yatkın olmalısınız. Çünkü farklı birşey yapmak için zaman zaman kuralları hiçe saymak gerek
Başarılı bir aktörle, bir şizofren arasında çok ince bir sınır var
| |
|