|
31 Temmuz Toplantıda konuşan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, hükümeti ekonomi politikalarını eleştirirken Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral de İş Güvencesi Yasa Tasarısının ve AB yasalarının çıkarılması istedi. |
Sezer, Türk-İşin 50. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Dedeman Otelinde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, temel hak ve özgürlüklerin en iyi biçimde korunduğu ve kullanıldığı demokrasilerin önemli kurumlarından birinin de sendikalar olduğunu ifade etti. Sezer, işçilerin çıkar ve görüşlerini savunan ve siyasal karar alma organlarına ileten sendikaların, çoğulcu demokrasinin vazgeçilmez örgütlerinden biri olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Sezer, Cumhuriyete kadar demokrasinin ve onun sağladığı özgür ortamın yokluğunun, sendikacılığın etkin biçimde yerleşmesini ve gelişmesini engellediğini vurgulayarak, İşçilerimizin haklarını savunan, görüşlerini dile getiren ve sorunlarına siyasal sistem içerisinde çözüm arayan sendikalar, demokrasinin sağlıklı temeller üzerinde işlemesine, yurttaş-devlet diyalogunun gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Sendikalarımızın ülke sorunları konusunda getirdiği öneriler, kamu yönetiminin etkin ve saydam işleyebilmesi için kaynak oluşturmakta ve yardımcı olmaktadır. Karar alma organlarıyla emekçilerimiz arasında köprü konumunda olan sendikalarımız, çalışanların eğilimlerini olumlu biçimde yönlendirmeleri ve demokratik çözüm arayışlarıyla, toplumsal uzlaşmayı da güçlendirmektedir. Emeklerini ortaya koyarak ülkemizin kalkınması için var gücüyle çalışan işçilerimizin en iyi yaşam düzeyine ulaşmaları hepimizin ortak dileğidir. Sendikaların bu konuda gösterdiği çaba takdirle izlenmektedir. dedi. Sezer, sosyal devletin, bireyin gönencini ve huzurunu sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda güvenceye alan devlet olduğunu belirterek İş Güvencesi Yasa Tasarısının basın çalışanlarını da kapsayacak biçimde bir an önce çıkarılması, bu alanda keyfi uygulamalara son verecek, işçilerimizi koruyarak, etkin çalışmaları için güvenli ortam sağlanacaktır. Bu da işçilerimizin üzerindeki olumsuz baskıları azaltarak, kapasitelerini en iyi biçimde kullanmalarına zemin oluşturacak, verimliliği artıracaktır. Bu tasarının yasalaşması, Anayasada ve yasalarda yer alan sendikalaşma hakkının kullanılmasını da kolaylaştıracaktır.diye konuştu. ÇİLLER: AB NORMLARINDAKİ İŞ GÜVENCESİ YASA TASARISINI DESTEKLİYORUZ DYP Genel Başkanı Tansu Çiller de yaptığı konuşmada, ülkenin geldiği noktada, işçilerin en önemli sorununun, üretimsizlik ve işsizlik olduğunu söyledi. Çiller, 1994 yılında 5 Nisan kararlarına karşı tepkisini üç ay içinde sokaklarda gösteren Türk-İş ve Başkan Bayram Meralin, daha sonraki yıllarda yaşanan ağır ekonomik tablolara rağmen tepki göstermek için hala ısınmaya devam ettiğini söyledi. Çiller, Türk-İşin, 18 Nisan seçimlerinde DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaza destek verdiğini söyleyerek, Ama o troykanın işçi kesimine ve ülkeye maliyeti, artan borçlar ve azalan gelir düzeyi olarak karşımıza çıkmıştır diye konuştu. Türkiyenin artık bir seçime gittiğini, milletin de biran önce bu hükümetten kurtulmak istediğini öne süren Çiller, AB normlarında bir İş Güvencesi Yasa Tasarısını desteklediklerini bildirdi. İş Güvencesi Yasa Tasarısında olduğu gibi AB uyum yasalarında da gecikildiğini, bunun anlaşılabilir bir durum olmadığını ifade eden DYP Lideri, AB diyenlerin DYP ellerinden tuttuğu için uyum yasalarını ve iş güvencesi yasasını çıkartabilecek konumda olduklarını savundu. YAŞAR OKUYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan ise Türk İşin kurulduğu tarihten bu yana çalışma hayatıyla ilgili sorunların genel çerçevesiyle durduğunu söyledi. Bugün hala iş güvencesi konusunun tartışıldığını anımsatan Okuyan, şöyle devam etti: Biraz önce Sayın DYP Genel Başkanı, İş güvencesini sonuna kadar destekliyoruz. DYP olarak biz ellerinden tutup bu yasayı çıkaracağız dediler. Bundan çok büyük memnuniyet duydum. Ama dün Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda bu önergeye DYP üyeleri ret oyu verdiler. Şu anda biz burada konuşurken, önerge Adalet Komisyonunda görüşülüyor. Ben DYPye eleştiri getirmedim. Benim partim de dahil bütün partiler iş güvencesini çıkaracağız diye milletin önünde söz verdiler. İşte Meclis, işte Adalet Komisyonu, tasarı ondan sonra da Genel Kurula gelecek. Gün bugündür, eğer gerçekten söz verilmişse bunun arkasında durulmalıdır. Kendi partimi de dahil ediyorum. Bakan Okuyan, bugün Türk-İşe verilecek en büyük armağanın İş Güvencesi Yasasının çıkartılması olduğunu belirterek, Hiç olmazsa sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri bu parlamento ortadan kaldırmalıdır dedi. UYUM YASALARI VE İŞ GÜVENCESİ YASASININ BİRLİKTE ÇIKARILMASI CİNLİK MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici, Avrupa Birliği (AB) uyum yasaları ve İş Güvencesi Yasasının birlikte çıkarılmasının cinlik olacağını savunarak, Böyle acelecilikle, böylesi bir başka hesaba karşı, o hesabın gerçekleşmesi adına bu işlerin yapılmasına da karşı dururuz dedi. Konuştuğu kürsünün seçim meydanı olarak kullanıldığını savunan Yahnici, kimsenin arkasından konuşmak istemediğini, ancak bazı şeyleri dile getirmek durumunda olduğunu kaydetti. 57. Hükümetten önceki hükümetlerin, kayıtdışı ekonomiyi yüzde 50lerin üzerine getirdiğini ifade eden Yahnici, kayıtdışı kazancın sorumlusunun 57. Hükümet olmadığını söyledi. 57. Hükümetin, ekonomiyi ve bankacılık sistemini düzenleme, kara delikleri kapatma gayreti içinde olduğunu anlatan Yahnici, Bankacılık sistemini, yerlerde sürünen içler acısı hale biz getirmedik dedi. Şevket Bülent Yahnici, Türkiyede sandığın MHP sayesinde geldiğini belirterek, seçimin 3 Kasım tarihinde yapılmak zorunda olduğunu savundu. Yahnicinin, Çilleri kastederek, Biraz önce buradan ayrılan hanımefendi, bir basın toplantısında, 4 ay içinde bütün özelleştirmeleri yapacağını ilan etti sözleri üzerine, salondan birisi, Siz yapmayacak mısınız? diye sordu. Yahnici ise kendilerinin de özelleştirme yapacağını, ancak ellerine yüzlerine bulaştırmayacaklarını kaydetti. Yahnici, sözlerini şöyle tamamladı: Çok iyi çalışmışlar, rakamlar, tablolar güzel. Aynı çalışmayı halka iki tane anahtar teklif ederken de yapsalardı. Havada kalmayacak tekliflerle bu milletin karşısına çıkmamış olsalardı. Meclisi çalıştıralım diyorlar. Meclise devam oranı yüzde 10larda olan siyasi hareketin, meclis açık olduğunda milletvekillerini meclise getiremeyenlerin, Meclisi yazın çalıştıralım demeye ne hakları var. Bir başka cinlikle karşı karşıyayız. İş Güvencesi Yasası çıkmalıdır. İş çevreleri AB uyum yasalarının, işçi çevreleri İş Güvencesi Yasasının çıkmasını istiyor. (Her ikisinde de birliktelik sağlarız, komisyona veririz çıkar. Hem iş çevrelerinin yüzü güler, hem de işçilerin) deniliyor. Bu cinliktir. İş Güvencesi Yasası çıkmalıdır, çıkacaktır. Sonuna kadar yasanın arkasında oluruz, olacağız. Böyle acelecilikle, böylesi bir başka hesaba karşı o hesabın gerçekleşmesi adına bu işlerin yapılmasına da karşı dururuz. ERDOĞAN: ÖLÜM CEZASININ KALDIRILMASI ANAYASAL GÜVENCEYE ALINMALI AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde erken seçim ve AB uyum yasalarının ülke gündemine oturduğunu kaydederek, AB ile ilgili 13 maddelik paketin Mecliste görüşüldüğünü anımsattı. Ölüm cezalarının kaldırılmasının Anayasal güvence altına alınması noktasında ısrarlı olduklarını dile getiren Erdoğan, Bunu ayrıca getirin, diğerlerini paket olarak getirin, destekleriz. İdamı kanun olarak getirirseniz, destek vermeyiz diye konuştu. Konuşmasında ay başında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer başkanlığında Türkiyenin AB üyeliğiyle ilgili siyasi parti liderlerinin katılımıyla yapılan toplantıya da değinen Erdoğan, DYP Genel Başkanı Tansu Çillerin bu toplantıya katılmamasını eleştirdi. Siyasetin kin kabul etmeyeceğini ifade eden Erdoğan, Çillerin Cumhurbaşkanına saygısızlık yaptığını söyledi. Erdoğan, Meclisin olağanüstü gündeminde bulunan AB paketine İş Güvencesi Yasa Tasarısının dahil edilmesinin memnuniyet verici olduğunu dile getirerek, Türk-İşin özellikle son kriz döneminde ülke menfaatleri konusunda son derece duyarlı davrandığını kaydetti. DERVİŞ BÖLÜŞÜLEMİYOR SP Genel Başkanı Recai Kutan da ülkenin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini, pek çok imkan olmasına rağmen beceriksiz iktidarlar nedeniyle vatandaşların iş ve aş peşinde koştuğunu söyledi. Ekonomide, Derviş politikalarının uygulandığını bazı çevrelerin dile getirdiğini, ancak aslında IMFnin dayatmacı politikalarının uygulandığını savunan Kutan, işçinin, emeklinin, çalışanın zor günler geçirdiğini söyledi. Ekonominin uygulanan politikalara rağmen hala düzelmediğini, buna rağmen bazı siyasi partilerin Devlet Bakanı Kemal Dervişin uyguladığı politikalara sahip çıktığını ifade eden Kutan, Buna rağmen Derviş, siyasi partiler arasında bölüşülememektedir. Herkes bize gelsin, bize gelsin diyor dedi. SİZ YAPSAYDINIZ CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi ise 57. hükümetin, kurulması sırasında, ülkedeki tüm kesimlerden özveri istediğini belirterek, Türk-İşin hükümetin bu talebine samimi yaklaştığını, cesaret edilemeyecek bir özveri gösterdiğini söyledi. Selvi, bu nedenle, Türk-İşin saygıdeğer ve bugün ayakta olduğunu ifade etti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını eleştiren Selvi, bakanlığın ucuzluk ilan etmiş market gibi afişlerle İş Güvencesi Yasasının çıkacağını duyurduğunu söyledi. Selvinin bu sözleri üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, oturduğu yerden Siz yapsaydınız karşılığını verdi. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||