Home page
Haber Menüsü


 
Dalgalanmalara hazır olun, ama denizin ucu Derviş
 
Kemal Derviş şu anda Türkiye siyasetinin en ağır toplarından biri haline gelmiştir. Tek başına önemli bir oy potansiyeli olduğu öne sürülebilir.
 
Ozan Korman Tarman
NTV-MSNBC
 
21 Temmuz—  Nihayet düğüm çözüldü. Türkiye siyaseti Başbakanın hastalandığı günden beri girdiği donmuş görünümden sıyrılıyor. Muhtemel seçim tarihi 3 Kasım’a dek hala önümüzde sürüyle soru işareti var ve piyasalarda yine çok sert dalgalanmalar beklenebilir. 4 Kasım sabahına güvenerek, bugünden kalıcı pozisyonlar almayı düşünmek pahalıya da patlayabilir. Ama bir öz noktayı tüm hesap kitap sırası unutmamak gerekir: Kemal Derviş, çok büyük bir olasılıkla seçim sonrası kabinede, belki daha da etkin bir rol ile yerini alacaktır.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Geçen haftanın Ankara standartlarıyla dahi insana küçük dilini yutturtacak gelişmelerinin en önemli mesajı budur aslında. Kemal Derviş çok muhtemeldir ki içinden Devlet Bahçeli’ye hak veriyordur. Hem yeni oluşum hareketinin bayrağını açmak, hem de karşı bayrak açtığı insanlarla beraber aynı hükümette yer almak pek bağdaşacak seçimler değil. Bu yüzdendir ki bir hafta önce istifa ya da belki azledilme noktasına gelmiştir.
       Ama işte istifa etmemiştir. Edememiştir. Ettirilmemiştir. Araya Cumhurbaşkanı Sezer de girmiş olabilir. Sık sık kıramayacağını ifade ettiği başka devlet güçleri ve bize verilmiş borçların musluğu başında oturan dış kaynaklar da etkilerini kullanmış olabilirler. Kendi çıkarları doğrultusunda tutarlı bir politika izleyen Bahçeli sadece Derviş konusunda yeterince diretememiştir.
       
BAYKAL’LA BULUŞMA ANLAMLI
       Derviş sadece hükümet içinde özgün, bağımsız ve biraz da belirsiz bir rol üstlenmiyor. Bu hafta içinde Deniz Baykal ile saatlerce buluşması da anlamlıdır. Özkan-Cem ikilisinin Baykal ile yıldızlarının barışmadığı aşikar. İki taraf da birbirlerine karşı soğuk ve mesafeli konuşuyorlar ama Derviş’e kolları açık. Derviş’in yapmak istediği ise, olası ego sürtüşmelerine ve yasal engellere rağmen seçim öncesi, sonrası merkez sol (ya da daha da geniş) ittifakların önünü açmak.
       Kemal Derviş, şu anda Türkiye siyasetinin en ağır toplarından biri haline gelmiştir. Tek başına önemli bir oy potansiyeli olduğu öne sürülebilir. Yeni oluşum, yeni oluşum deniyor ama bugün Derviş tercihini CHP’den yana kullansa, Cem-Özkan güç birliğinin iktidar şansının pek olmayacağı açık. Dahası Amerika’nın olası bir Irak müdahelesi düşünüldüğünde para musluklarımızın başında Derviş’in olmasını tercih edeceği kesin.
       İki gelişme seçim sonrası kabinede Kemal Derviş’in görev almasını engelleyebilir. Birincisi, elbette Derviş’in Meclis’e seçilemeyecek denli bir sandık yenilgisine uğraması. Diğeri ise, MHP’nin açık farkla ve rahatlıkla sandıktan birinci parti olarak çıkması olur. Aksi takdirde ve Derviş barajı açtığı sürece, hem diğer partiler de Derviş’i hükümette görmek isteyecekler, hem de dış dengeler de bunu gerektirebilecektir.
       
ÖNCELİKLİ TERCİH HALKIN
       Gerektirecektir de öncelikle tercihi halk yapacaktır. Doğrusu ve güzeli de budur. Derviş elini taşın altına koymuş, bir buçuk senedir ağır bir kriz sırası hata ve sevaplarıyla Türkiye’de önemli ekonomik yapısal reformlara imza atmıştır.
       Ancak medya ve bir takım büyük patronların büyük planları, toplum mühendisliği denemeleri sandık başarısını garantilemiyor. Derviş ama bugün ama yarın halka gidip bizzat niye, hangi gelecek düşüyle oy istediğini anlatmak zorundadır. Bugüne dek olduğu gibi yine yalan söylemeden, alışık olmadığımız denli yalınca.
       Derviş’in (çeşitli manipülasyonlara göğüs gererek) yeni hareketini merkez-sol eksenli tutmak istemesi olumludur. Kendisi küreselleşmenin gerekleri ve faydaları kadar getirdiği eksiklikler, sosyal adalete darbeleri üzerine de kafa yormuş bir aydındır. ‘Sağ-sol ayrımlarını bir kenara bırakın’ kampanyasını yürüten kişiler dünyanın başka hangi ülkesinde ‘Merkez Parti’ adında manalı bir oluşum bulunduğunu da sorgulamalılar. Yoktur çünkü! Doğrusu, Türkiye merkez sağ ve merkez solunun kendi içlerinde bütünleşmeleridir. Bir çorba oluşturmaları değil!
       
FAVORİ AKP
       Unutulmaması gereken Tayyip Erdoğan ya da olası Abdullah Gül liderliğinde yarışsın, seçimin favorisinin AKP olduğudur. Avrupa Birliği karşıtı oyları hedefleyen MHP de sandıktan yine şaşırtıcı güçte çıkabilir. Kemal Derviş(ler) bu partilere yönelecek insanları da ikna etmek zorunda. İşi zor ama Türkiye siyasetinden kısa dönemde silinmesi daha da zor.
       Köprünün altından daha çok su akacaktır. Sandıktan kaçılamayacağını ancak maalesef seçim öncesi AB konusunda pek somut atılamayacağını düşünüyorum, tahmin ediyorum.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları