|
|
15 Temmuz Bilgiyi saklamak bugün artık eskiden olduğu kadar kolay değil. (Bilginin saklanması ve paylaşılması -Bilgi Yönetimi - konusunda ayrıca yazacağız.). |
Yıllar önce basında yer alan bir hikaye vardı. Bir Araştırma görevlisi İstanbul Boğazının sualtı haritasını yerel yetkililerden alamamıştı da ABDdeki bir üniversiteye e-mail atarak edinmişti... İdil Akidilin diğer yazıları Kendi kendini kandırırcasına bilgi saklamaya çalışmanın dışında değinilmesi gereken bir konu da gerçekten saklanması gereken bilgi konusunda hassas olmamak. Taşınabilir bilgisayarlar, e-mail, fakslar, cep telefonları gizliliği tehdit eden araçlar. Yanlış yere giden faks, virüs ile başkalarına yönlenen e-mail, kulak misafiri olunan konuşma... Bunların sonucu felaket de olabilir. Yıllar önce uçakta yanımda oturanlar -ki bir süre sonra rakip bankada çalıştıklarını anladım- tek tek Ankara şube müdürlerini ve mevduat rakamlarını değerlendiriyorlardı. Bu haftasonunda ise plajda hafta içinde kulağıma gelenden daha çok bilgi topladım: Birçok şirketin finansal olarak ne durumda olduğunu (hatta bazılarının çeşitli sayısal göstergelerinden de haberdarım), hangi firmayla birleşmek için flört ettiklerini, hangi yöneticinin kimlerle nasıl ilşkilerinin olduğunu, Temmuz sonunda düşündükleri ücret artış oranını biliyorum. Tabii bunlar farklı farklı şirketler. Öyle konuşuyorlar ki, insanı dinlemeye zorluyorlar. Etraftakilerin cevap veresi geliyor, birbirlerine bakıyorlar sonra da konuşan kişiye. Birbirini tanımayan, ilgisiz kulak misafirleri kendiliğinden müttefik oluyorlar, konuşulan konu, ve konuşan kişi hakkında görüş birliğine varıyorlar... Birçok şirket, özellikle uluslararası olanlar, çalışanlarının kamu alanlarındaki işle ilgili konuşma ve davranışlarını el kitapları, disiplin yönetmelikleri vb ile düzenliyor. Kitapçıklarda açık açık uçakta, duraklarda, asansörde işle ilgili konuşmayın diyor. İngilizce yayımlanan bir internet gazetesi, okuyucularının, tuvaletlerde, asansörlerde, doktor muayenehaneleri gibi yerlerin bekleme salonlarında, hatta kiliselerde kulak misafiri oldukları en ilginç, inanılmaz ve/veya önemli konuşmaları göndererek katılacakları, Seni Duyabiliyoruz! (We can hear you!) isimli bir yarışma düzenlemiş. Çalışanlardan bile özenle saklanan bilgilerin, bir anda asansördeki herkes tarafından bilinir olması, üstelik de taraflı olma ihtimali yüksek bir şekilde duyması birçok açıdan çok rahatsız edici. Şirketlerin bu sızıntıları engelleyecek araçlar (sözleşmeler vb.) ve politikalar (oryantasyon eğitimlerinin parçası haline getirmek vb.) geliştirmesi gerekiyor... | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||