Home page
Haber Menüsü


 
‘Saddam’ı devirme konferansı’nın öyküsü
 
İngiltere’de Iraklı eski subayların katılımıyla düzenlenen ‘konferans’ üç gün sürdü, ancak üç sayfalık bile somut karar alınamadı.
 
NTV-MSNBC
 
15 Temmuz —  Elindeki ibrikten, geleneksel fincanlara doldurduğu Arap usulü kahve mırrayı ikram eden beyaz gömlekli ve jöleye boğulmuş saçlı adam, avazı çıktığı kadar bağırıyordu. ‘Lafa başlamadan önce birer yudum tadın’ diyerek, hurma ve baklava eşliğinde acı kahveyi insanların gırtlaklarından adeta zorla boşaltıyordu. Kensington Belediye Sarayı toplantı salonu fuayesine giren her ‘iyi giyimli’ (açık renk takım elbisenin içine mutlaka siyaha kaçan bir gömlek ve beyaz-bej kravatlar tercih edilmiş) ve ‘gösterişli’, ama ille de ‘bıyıklı’ erkek, sayıları 150’ye varan gazeteci ordusu neferlerinin taarruzuna uğruyor. Mikrofonu ve objektifi her önünde gören, ‘Halkımızı kurtarmak için canımız feda, Saddam’ın üç beş günü kaldı, diktatörden kurtulacağız Allah’ın izni ile...’ çerçevesinde ezberlediği söylemi, 23 Nisan belki 30 Ağustos şiirleri üslubu ile, göğsünü kabartarak tekrarlıyordu.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Londra’nın ‘en mutena’ semtlerinden biri olan Kensington’ın göbeğinde, adeta bir film setini andıran bu mekanı doldurmuş, çoğu ‘re’sen emekli’ Baas Partili subay, senaryonun toplu bir ‘ön okuma’ toplantısı için salona giriyordu. Bir anda kahve servisini bırakıp mübaşir rolüne soyunan Mırra’cıdan kurtulup, salona girdiğinizde gözünüzü bir an için kapatıp, kendinizi Türkiye’de hayal ettiğinizde, örneğin Derlenme Toparlanma ve Tekamül Partisi (DTTP)’nin Vakfıkebir ilçe kongresinde olduğunuzu sanabilirdiniz.
        Partinin ileri gelenleri ön safta, kağıt üzerinde yazılı olmayan ve ‘teşkilat erkanı’nın dışında kimsenin bilemeyeceği bir protokol sırasında oturturuluyor. Herkes, bir diğerini kolluyor. Kim kiminle nasıl selamlaştı, kim kiminle nasıl kucaklaştı, kim kime göz kırptı, kim kimi köşeye çekti, dikkatli gözlerle izleniyor ve ona göre bir yerlere ‘not’ alınıyordu. Derken bir vaveyla koptu ve içeri ‘beyaz atlı’ olmasa da kara kaşlı kara gözlü, kısa boylu ama iri kıyım bir Prens giriverdi. 38 kamera ekibi birden Ürdün’ün eski Veliaht Prensi Hasan Bin Tallal’ın üzerine hücum ederken, o da protokol sırasındaki en saygın yerlerden birine oturtuldu. Ne oluyor, Ürdün harekata destek mi veriyor, üslerini mi açıyor? Soruları boğuntu içinde bırakıldı.
        Cep telefonu melodileri ve koşuşturan 38 kamera ekibinin patırtısı arasında okunan Kuran’ı Kerim ve mahut ‘şehitler için saygı duruşu’ faslından sonra, huşu içinde işe koyuldular. Kimilerinin gözleri çakmak çakmaktı. Kimilerinin ise ıslak. Yıllardır ayrı durdukları vatanlarına belki de, gardroptan çıkarılan üniformaları ütülenmiş, yıldızları parlatılmış, üstü açık bir jeep’in üzerinde muzaffer bir komutan olarak geri dönecekleri günü hayal ediyorlardı. Bir tanesi, “Çok az kaldı. Çok az.. Bitiyor bu iş...” diyerek, hangi ‘iş’i kastettiğini açıklamaktan kaçınıyor, ama anlatırken adeta gözleri parlıyordu. Yanındaki kahverengi cübbeli Şeyh de tesbihini bize doğru sallayarak, “Göreceksiniz, tereyağından kıl çeker gibi olacak” diye onaylıyordu. Fuaye’deki bir başkası, “Kan gölüne dönecek ortalık. Amerika çok dikkatli olmalı. Irak halkı kırım ve kıyım istemiyor. Bize bıraksınlar, bir gecede halleder halkımız.” diyerek ‘dış güçler uzak dursun,’ mesajı veriyordu. Ama konferansın arkasındaki Washington ve Londra adresli ‘dış mihrak’ların bu ‘iş’e yatırdığı milyarlarca doların ‘sadece hayır’ amaçlı olup olmadığını kimse sorgulamıyordu.
       
Iraklı muhaliflerin zirvesinde kriz

       Genellikle çok iyi ‘hesap kitap’ yapmaları ile tanınan askerlerin her konuştukları gazeteciye verdikleri ‘içeride 1500 ila 50,000 arasında isyancı subay bizim işaretimizi bekliyor’ mesajları da, matematiğe ve mantığa inat, ortalıkta uçuşuyordu. Ya, Saddam Irak’ının askeri akademilerinde matematik dersi almamışlardı ya da sıcak böyle yapıyordu insanı.
        Ağızlarından en çok ve en cömertçe dökülen kelimeler ‘demokrasi, özgürlük, adalet, hukuk, barış’ tan ibaretti. Saddam’ın her an herşeye kalkışabileceğini söylüyorlar ve buna izin vermemek için bir an önce harekete geçip ‘Diktatör’ün koltuğundan devrilmesini’ istiyorlardı. Bunu da sadece kendileri yapabilirdi. ABD’nin ya da başkalarının yapacakları onları ilgilendirmiyordu. Onlar ‘Irak halkının emrinde vatansever askerler’di. Bir kısmının ‘yakın zamana kadar’ (5 ya da 10 yıl insan ömründe çok uzun bir süre olmasa gerek) Saddam’ın emrinde ‘vatansever’ askerler olması mühim değildi. Bir kısmının, örneğin Danimarka’da yaşayan General Hazraji’nin, kendi halkına gaz bombası atabilmiş bir ordunun eski genelkurmay başkanı olması da ‘küçük bir ayrıntı’ idi. Bazılarının üzerinde, ‘kötü diktatör Saddam’ın ‘Muhaberat’ teşkilatı koridorlarının ve işkencehanelerinin kokusunun hala sinmiş olduğu da, kimsenin umurunda değildi.
        Sonuç bildirgesi diye, katılımcıların bir bölümünün hazırladığı bir ‘ortak’ metni, dünya basınının gözünün önünde yalan söyleyerek ‘Külliyen ittifak halinde’ diye sunmaya çalışan General Tevfik El Yasiri için de, ülkenin ‘toprak bütünlüğü’ gibi kavramlar ‘satır arası ayrıntılar’dan ibaretti. Eline cetvel alanın ve tabii güçlü olanın Saddam sonrası ‘Irak pastası’ndan, kendilerine ‘federal dilimler’ koparabilme kavgasının yarattığı tartışma da ‘demokratik müzakere, mutedil bir mükaleme ve münazara’ gereğiydi.
        Irak halkının iradesi adına bir avuç eski subayın, ‘ortak bildiri’ diye yutturmaya çalıştığı metinde ‘Federal devlet’ vurgusunun yapılmasının ardında kimin bulunduğunu merak edenler ve sorgulayanlar ‘gereksiz ayrıntılarla’ uğraşıyorlardı. Baasçı geleneğinden sıyrılamamış olmanın getirdiği gizlilik ve esrar perdesi, ‘güvenlik’ gerekçesine dayandırılıyor, ama, ABD’li uzmanların yapacağı ‘enformasyon ve psikolojik faaliyet desteği’ de vurgulanarak, Saddam’a ‘ayağını denk al’ mesajı, sözüm ona güçlendiriliyordu.
        Üç gün sürdü konferans, üç sayfalık bile somut karar alınamadan sona erdi. Zaten ortak bildiriyi bile en azından ev sahibi ülkenin diline, yani İngilizce’ye çevirmeye kimse tenezzül etmemişti. Zaten Kürtçe, Türkçe, Süryanice ve bazı Arap lehçelerine de çevrilmesine gerek duymamışlardı, içeriden kısmen yansıyan ‘Na-tamam müzakere ve bila ittifak’ havaya bakılırsa...
        Kürtlerin, toprak petrol ve sınır gelirleri için diğer Kürtlerle, Arapların komuta kademesi ve bölgesel paylaşım konusunda diğer Araplarla ve Kürtlerle, ‘ufak tefek ayrıntı gruplar’ gözü ile bakılmak istenen Türkmenlerin Araplarla, Süryanilerin Yezidilerle, Monarşistlerin Kürtlerle, Arapların İslamcılarla, ülkenin çoğunluğunu oluşturan Şiilerin, şimdiki iktidar kademelerinde egemen Sünni’lerle itiş kakışı sürdükçe, bu tür çok konferans toplanıp dağılacak. ‘Halk, millet, özgürlük, diktatörlük, esarete son’ temalı hamasi nutukların ve gösterişli demeçlerin üzerindeki yaldızı kazıyınca, altından ‘petrol, dolar ve petro-dolar, Washington’ın inayeti, dolar paylaşımı’ sırıttıkça... Ve tabii, direksiyon ile ‘ulvi irade’, dünyanın tek süper gücünün karar vericilerinde olduğu sürece...
        En iyisi, şimdilik Ortadoğu semalarını seyretmek...
        Herşey, Cruise’ler, Stealth’ler, Tomahawk’lar, Patriot’lar, F-16’lar uçuşmaya başlayınca, daha iyi anlaşılacak ve netleşecek. Halen, havaya baktığımızda sadece tarifeli ve ‘izinli’ seferleri görüyoruz. United States damgalı uçaklarla ve henüz sadece kravatlı ve ‘bond’ çantalı adamlar var o uçaklarda. Kimisi, ‘eski tanıdık’larla görüşüyor. Kimisi ‘eskiden’ tanıdıklarını görmezden geliyor gittikleri yerlerde. Başkentler yerine ‘esaskent’lerde ve ‘esas adam’larla görüşmeyi tercih ederek. Hükümetler mi ? Bizim bölgemizde, zaten hükümet dediğin nedir ki ? Bugün var, yarın yok.. Esas olan ‘iktidardakiler’ ile görüşmektir.
        İktidardakiler ise iki cinstir : ‘Good guys’ ve ‘Bad Guys’...
 
       
    TOP5 İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları