|
Cumali Doğru, soğan ve domatesten sonra kavun ve karpuzun da tarlada kaldığını, fiyatların geçen yılın altına düşmesine rağmen alıcı bulunamadığını, hem üreticinin hem de ülke ekonomisinin zarar gördüğünü bildirdi. Dış Ticaret Müsteşarlığına 2 ay önce başvuruda bulunarak, Çukurova yöresindeki tahminler konusunda rapor verdiklerini ve ihracat teşviği sağlanmadığında bu ürünlerin tarlada kalacağını bildirdiklerini ifade eden Doğru, Bunu görmek için falcı olmaya gerek yoktu dedi. Doğru, aylar öncesinden bu tehlikeyi bildirmelerine rağmen önlem alınmadığını ifade ederek, şöyle konuştu: Hangi ürünlerin tarlada kalacağını biliyorduk. Sebze-meyve için istediğimiz ihracat teşviği verilseydi tarladaki ürün çöpe gitmez dövize dönüşürdü. Üretici, hasat masraflarını çıkaramadığı için ürününü tarlada bırakıyor, içimiz yanıyor. Doğru, dünyanın her yerinde tarım ürünleri ihracatının desteklendiğine dikkati çekerek, Bizde ise adeta ürünün tarlada kalması için ne gerekirse yapılıyor. Sebze-meyvenin tonuna sembolik de olsa dolar bazında teşvik verilseydi bu vahim tablo yaşanmazdı dedi. SORUNUN KAYNAĞI VE AB ÖRNEĞİ Doğru, mevcut fon-teşvik sisteminin gelişen, büyüyen Türkiyenin ihtiyacına cevap veremediğini, dolayısıyla karar almadan uygulamaya kadar daha etkin ve hızlı çalışan bir sistemin oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: Bugünkü sistem işlevsel değil. Kararlar Resmi Gazetede yayınlanıncaya kadar (Atı Alan Üsküdarı Geçiyor). Böyle bir sistemle tarımda bir yerlere varmamız mümkün değil. Tüm kararlar mevsimi gelmeden yürürlüğe girse, üretici de ihracatçı da ileriyi görebilse bağlantılarını ona göre yapar. Bütünleşmeye çalıştığımız ABde karar bir gecede alınıp sabahında uygulamaya konuluyor. Bu tıkanmış, çökmüş sistemin değişmesi, gereksiz bürokrasinin ortadan kaldırılması için ABye evet diyoruz. Doğru, gelecekte aynı politikaların devam etmesi halinde Türkiyenin üretip satamayan konumundan üretemeyen ve satamayan ülke haline gelmesinin sürpriz olarak değerlendirilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi. KARADENİZDEN İHRACAT DA SORUNLU Öte yandan Doğu Karadeniz İhracatçıları Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Rusya Federasyonu ve diğer Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerine yapılan ihracatta büyük sorunlar yaşandığını bildirdi. Gürdoğan, yaptığı yazılı açıklamada, Doğu Karadenizden Rusya Federasyonu ve diğer BDT ülkelerine önemli miktarda yaş meyve sebze ihracatı yapılmakta olduğunu belirterek, Rekabetten dolayı pazardaki payımız her geçen gün düşmekte. Rusya Federasyonuna deniz yoluyla yapmış olduğumuz ihracat tamamen Soçi Limanına yapılmakta. İhracat sırasında büyük sorunlarla karşı karşıya kalmaktayız dedi. Soçi Limanının yetersiz ve turistik liman olması nedeniyle zaman zaman limanda gemilerin bekletilerek, boşaltmanın geç yapılması sonucu ürünlerin bozulduğunu vurgulayan Gürdoğan, şunları kaydetti: Son dönemlerde petrol fiyatlarında yaşanan hızlı artış, gerek yurtiçi gerekse yurtdışı nakliye fiyatlarının aşırı düzeyde artmasına neden olmuş ve bu durumda ihraç mallarımızın maliyetini artırarak, ihracatçılarımızın yurtdışı piyasalarda rekabet imkanlarını olumsuz yönde etkilemiştir. İhracatçılarımıza rekabet imkanı kazandırılması ve BDT ülkeleriyle ticari ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi amacıyla, sadece mazotun, yurtdışına ihraç eşyası taşıyan taşıtların yurda girişlerinde ilave taktıracakları depolarla ithaline müsaade edilmesi ihraç maliyetlerini büyük oranda düşürecek ve söz konusu ülkeler ile ticaretimizin daha da geliştirilmesi sağlanmış olacaktır. Yaş meyve sebze ürünleri ihracatında, kamu kurum ve kuruluşlarında bürokratik engellerden dolayı yaşanan gecikmelerin ortadan kaldırılması gerektiğini de anımsatan Gürdoğan, şöyle devam etti: Rusya Federasyonuna yönelik geçiş belgesi dağıtımında yaşanan sorunlar ihracatımızı olumsuz yönde etkilemektedir. Bitki Karantina Belgelerinin sınır noktalarındaki tarım teşkilatları yerine, Moskovadan alınma zorunluluğu getirilmesi bu ülkeye yönelik yaş meyve sebze ihracatımızı olumsuz etkilemiştir. Gürdoğan, yaş sebze meyve ürünlerinin tanımının nakdi teşvik kapsamına alınarak, ihracatın desteklenmesi, Dış Ticarette Teknik Düzenlemeler ve Standardizasyon Yönetmeliği gereği domates, taze şeftali, taze üzüm gibi ürünler için verilen kontrol belgelerinin geçerlilik süresinin en az 5 güne çıkarılması gerektiğini belirterek, Liman ücretlerinin yüksekliği, gümrük idarelerinin ve liman idarelerine ödenen fazla mesai ücretleri, ihraç maliyetlerini büyük oranda artırmakta ve sonuçta da ihracatçılarımızın rekabet imkanı azalmaktadır dedi. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||