Konu:
DSP'de Deprem
Konuk: NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün ve Cumhuriyet Gazetesi
Yazarı Mustafa Balbay
Arzu Zengin: Bir ikilinin yolları ayrıldı. Başbakan Bülent Ecevit
ile onun sağ kolu olarak bilinen Hüsamettin Özkan'ın... DSP'de deprem
yaşanıyor adeta. Başbakan'ın sağ kolu olarak tanınan Hüsamettin Özkan'ın
bugün saat 16'da Ecevit ile görüşmesinin ardından istifa etmesi üzerine,
DSP'li bakan ve milletvekillerinden istifalar ardı ardına gelmeye başladı.
Süreç nasıl başladı. Çok yakın geçmişe geçtiğimiz haftaya dönelim. Hüsamettin
Özkan önderliğinde DSP'li bakanların hükümet içinde yeni bir oluşum üzerinde
görüştükleri iddiaları medyada yer bulmuştu. Bunun üzerine Emrehan Halıcı
önderliğinde bir grup DSP'li Hüsamettin Özkan'ı Ecevit'lere yönelik kampanyaya
sessiz kalmakla suçladı ve Özkan'dan açıklama yapması istendi. Hemen ardından
başbakan Ecevit de Özkan'a kırgın olduğunu dile getirince kamuoyu önünde
Özkan ile Ecevit'in yollarının ayrıldığı görüşü yerleşmeye başladı. Hüsamettin
Özkan bugüne kadar sessiz kaldı ve başbakan Ecevit ile yapacağı görüşmeyi
bekledi... Ve görüşme bugün gerçekleşti. Özkan, başbakanlık resmi konutundaki
buluşmadan çıktıktan sonra başbakanlığa gitti ve istifasını hazırladı.
"Ecevit ile geldim, onunla giderim" diyen Özkan, istifasında
da bu sözlerini hatırlattı... Ve başbakanın isteği üzerine "kendisinden
de önce gidiyorum" diyerek, hem Başbakan yardımcılığı görevinden
hem de DSP'den istifa etti. Ancak Özkan'ın bu gidişi siyasetten tamamıyla
çekilme hareketi gibi görünmüyor. Çünkü DSP'li bakan ve milletvekillerinin
istifaları hemen Özkan'ın ardından geldi. Özkan'ın parti içindeki gücü
ve etkinliği tartışılıyordu ve Özkan'ın hemen ardından gelen istifalar,
bu isimlerin de bundan sonra Hüsamettin Özkan ile birlikte hareket edecekleri
şeklinde yorumlanıyor. Şu saate kadar açıklanna istifaları tek tek hatırlayalım.
Herşey Hüsamettin Özkan'ın istifasıyla başlamıştı, saat 17:45'de... Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan istifa etti. Hemen ardından
17.52'de Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın istifa ettiği haberi ulaştı.
18.00'de DSP Mardin milletvekili Mustafa KemalTuğmaner, istifa etti. 18.01'de
yine DSP içerisinde etkin isimlerinden Meclis Başkan Vekili ve DSP Gaziantep
Milletvekili Ali Ilıksoy, istifa etti. Hemen ardından ekonomi yönetiminin
önemli isimlerinden Devlet Bakanı Recep Önal istifa etti. Bir başka istifa
haberi İstanbul Milletvekili Bahri Sipahi'den geldi. 18.06'yı gösteriyordu
saatler. DSP Manisa Milletvekili Cihan Yazar'ın da istifa ettiği haberi
geldi. İki üç dakika aralıklarıyla bizim haber merkezimize bu istifalar.
18.20'de, DSP İzmir Milletvekili ve daha önce Meclis İdare Amirliği görevini
de sürdürmüş olan Hakan Tartan istifa etti.. 18.33, DSP Mersin Milletvekili
Akif Serin, 18.40'da Taner Kanber, DSP Balıkesir Milletvekili. 18.46'da
DSP İstanbul Milletvekili Perihan Yılmaz'ın da istifa ettiği haberi geldi.
18.50'de DSP Muğla Milletvekili Pınar Dikmen. 18.54'de Abdülsamet Turgut,
DSP Diyarbakır milletvekili... 18.54'de Zeki Eker, DSP Muş Milletvekili.
18.54'de yine Faruk Demir, DSP Ardahan milletvekili... 18.54'de Gaffar
Yakın, DSP Afyon Milletvekili, 18.58'de Hasan Özgöbek ve 18.58'de yine
peşpeşe gelen iki istifadan biri de Halit Dikmen'di... Ve programımız
içerisinde DSP'den gelen bir başka istifa da Adana Milletvekili İbrahim
Yavuz Bildik olduk. Hemen Ankara'ya döneceğiz. Sıcak gelişmeler yaşanıyor.
NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün karşımızda... Murat, seni dinliyoruz.
Murat Akgün: Biraz önce senin de söylediğin hükümetin büyük ortağı
DSP'de tam bir siyasi deprem yaşanıyor. Bu tamam... Ancak bundan sonra
ne olacak? İşte burası meçhul. Yani hükümet devam eder mi? DSP parçalanırsa,
neler olur? Bunların soru işaretleri, devam ediyor. Öncelikle şunun altını
çizmek gerekiyor. Gerek partide kalanlar yani genel merkezciler diyebileceğimiz
grup. Diğeriyse istifa edip gidenler, şu aşamada Başbakan Bülent Ecevit'in
açıklamasını bekliyorlar. Hatta bekleyenler, sadece yeni ve eski DSP'liler
değil, aynı zamanda hükümet ortakları da... Başbakan Bülent Ecevit'in
alacağı tavır, Ankara'da şu anda en önemle beklenen husus. Başbakan Ecevit,
şu ana kadar herhangi bir açıklama yapmadı. Muhtemeldir ki, gelişmeleri
biraz daha bekleyecek. İstifacı rakamların tamamen netleşmesini görecek.
Ardından yarın bir açıklaması daha makul gözüküyor. Burada biraz önce
söylediğim gibi diğer ortakların da tavrı çok önemli. Özellikle MHP Genel
Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin tutumu çok önemli. Bahçeli,
daha önce söylediğimiz gibi Başbakan Bülent Ecevit'in nerede olup olmadığı
önemli değil. Başbakanlıktan çekilmeye karar verinceye kadar başbakanımızdır,
demişti. Yani, bir anlamda DSP'nin rakamının milletvekili sayısının çok
da önemli olmayacağını ifade etmişti. Ancak, tabi şu anda oldukça büyük
bir sayıyla karşı karşıyayız. Bu durumda Devlet Bahçeli fikrini değiştirir
mi, tutum değiştirir mi, bunu şu anda belirlemek ya da yeni stratejilere
doğru hareket eder mi, bunu söylemek zor. Bu anda söyleyebileceğim Devlet
Bahçeli'nin MHP Genel Merkezi'nde bulunduğu ve onun da kurmayları durum
değerlendirmesi yaptığı. Keza ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcı
Mesut Yılmaz'dan da bir açıklama gelmedi. Liderler şu aşamada durum değerlendirmesi
yapıyor. Peki, ayrılanlar ne olacak? Biraz önce Hüsamettin Özkan'dan bahsederken,
ilginçtir altını çizmek gerekiyor. Hüsamettin Özkan, göreve geldiğinden
beri, en azından benim hatırladığım ilk defa kameraların karşısında bu
kadar uzun kaldı. Genellikle kendisini Başbakanlığa girerken, çıkarken
ya da Başbakan'ın yanında, başbaşkana el sallayıp, güle güle derken görüyor.
Bu sefer ilk defa bu kadar uzun konuştu. Ve verdiği mesaj, hiçbir zaman
DSP'nin parçalanmasına yönelik bir hareket içinde olmadığı yönündeydi.
Yani, daha önceki Başbakan Ecevit ve Genel Başkan Yardımcısı eşi Rahşan
Ecevit'in kendisine yöneltilen suçlamaları net bir şekilde reddetti. Ancak
bundan sonra ne olur? İşte orası meçhul. Bir iddia var, sadece iddia diyebilirim.
Daha fazla üzerine mümkün değil. Ayrılan milletvekillerinin, eski bakanların
bir oluşum içinde toplanacakları ve bu oluşuma belki dışarıdan katılımlarla
yeni hükümet oluşumları zorlamaları yapılacağı şeklinde. Ancak dediğim
gibi bu sadece siyasi kulislerdeki bir iddia. Geçerliliğinin olup olmadığını
önümüzdeki günlerde hatta belki daha bile hızlı bir şekilde önümüzdeki
saatlerde göreceğiz. Şu anda Ankara'da en çok beklenen Bülent Ecevit'in
açıklaması. Ancak tecrübeler genellikle Başbakan Bülent Ecevit'in akşam
saatlerinde açıklama yapmadığını gösteriyor. Biraz önce söylediğimi tekrarlamakla
yetineceğim. Muhtemeldir ki Başbakan Ecevit, şu anda gelişmeleri izliyor.
İstifacıların sayısının netleşmesinden sonra bir açıklama yapacak. Bu
arada bir ihtimalin de altını net bir şekilde çizmek gerekir. Olasıdır
ki, Başbakan Bülent Ecevit, ortakları Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz'la
biraraya gelebilir ya da telefon diplomasisi olabilir. Artık bu saatten
sonra Ankara'da herşeye imkan dahilinde bakmak sanırım en doğru hareket
olacak.
Arzu Zengin: Üç önemli sorunun altını çizelim öyleyse.. Bir, istifalar
devam edecek mi? İki, Başbakan Ecevit nasıl bir açıklama, nasıl bir tepki
verecek, partisinde meydana gelen bu büyük kopuşta. Üç, bu istifa eden
milletvekilleri yeni bir oluşum, yeni bir siyasi hareket oluşturup, birlikte
hareket edeceklerini, ki sayılarını hatırlatmak fayda var, 3 bakan, 16
milletvekili var, DSP'den istifa eden... Meclis'teki son sandalye sayısını
da hatırlamakta fayda var. En büyük parti durumunda DSP, 109 milletvekiline
düştü isitfalarla... MHP, birinci parti durumunda. Sandalye sayısı açısından,
127 sandalyeye sahip. DYP 85, ANAP 79... AKP, 53, SP 48.. Bağımsızlar
32'ye yükseldi, DSP'den istifalarla. DTP 3, BBP 1... Şu anda son sandalye
sayısı bu şekilde şekilleniyor. İstifalar acaba yeni bir siyasi oluşumu
doğurur mu, demiştik. Bugün hemen istifa ettikten sonra Hüsamettin Özkan'dan
hemen sonra istifa ettikten sonra NTV canlı yayınına katılan Kültür Bakanı
İstemihan Talay, bu konuda önemli açıklama yaptı. İstemihan Talay, altını
çiziyor. Türkiye'nin yeni siyasi oluşumlara ihtiyacı var. Acaba bu istifalardan
yeni bir oluşum doğar mı? Deneyimli bir politikacıyla konuşacağız. Sayın
Hüsamettin Cıngıl, telefon hattında. Size nasıl görünüyor bu tablo? Nasıl
yorumluyorsunuz?
Hüsamettin Cıngıl: İktidar partilerindeki bunalımlar, siyasal
istikrara çok etki yapar. Önemli bir hadisedir. Çok dikkatle takip etmemiz,
hepimiz açısından şart. Çünkü hem ekonomik sıkıntılarımız, hem Avrupa
Birliği konusu... Bir de Sayın Bahçeli, ortaya attı erken seçim.. Şimdi,
ben İstemihan Talay'ın dediklerini bir kısmına katılıyorum ve bir ümit
besliyorum. Sayın Ecevit, fizyolojik büyük bir sıkıntı içindeydi. O nedenle
kendisinden sonrasını tanzim etmesini hepimiz söyledik. Eğer bunu yapabilseydi,
DSP'yi bir parti hüviyetine getirebilseydi, bir kadro hareketi oluşturabilseydi,
kendi fikirleriyle o kadroyu birleştirebilseydi, bu bunalım ortaya çıkmazdı.
Ama yine yanlış bir seçim yapmıştı, zaman zaman yaptığı gibi. Bu bunalımı
eşiyle aşmaya uğraşmıştır. Aşamadığı anlaşılıyor. Şimdi tabi bundan sonra
DSP'nin hayatta siyasi şans bulması çok zor. İstemihan Talay'ın sözünden
hareketle şunu düşünüyorum. Parlamento'da boş kalan, serbest kalan milletvekilleri
ideolojik ayrım gözetmeden, Türkiye'nin içinde bulunduğu olağanüstü hale
dikkate alarak biraraya gelmeli. Ve bu parti bunalımının hükümet bunalımı
haline gelmesini önlemelidir. Bir de tavsiyem, şu sırada yapılacak bir
seçim, gerçekten Türk halkının eğilimlerini yansıtmayacağı gibi yeni bunalımlara
yolaçar. Devletin siyasi hayatta en önemli günlerinden birini geçiriyoruz.
Benim korkum Sayın Bahçeli'nin yaptığı yanlış zamanlamayla Avrupa Birliği'ne
karşı taahhütlerimizi, yasalaşma fırsatını da kaçırıyoruz. Eğer, Aralık'a
kadar Türkiye, belli yasaları çıkarmazsa, önemli bir ertelemeyle karşı
karşıya kalacaktır. Bu sadece siyasi sonuçlar doğurmaz, ekonomik sonuçlar
doğurur. Türkiye, çok önemli bir dönüm noktasında, çok önemli bir karar
aşamasında. Sayın Ecevit'i yok sayarak, onun fizyolojinin sona erdiği
gibi siyasi hayatının da bittiğini üzülerek de olsa kabul ederek, yeni
siyasete atılan çok değerli siyasetçiler de var. Herkes biraraya gelsin,
Türkiye'yi bu sıkıntılardan kurtaracak bir oluşum da değil, bence organizasyon
ortaya koysunlar, bir birlik ortaya koysunlar. Bu da şu olabilir. Yeni
bir başbakanın başkanlığında bütün siyasal partilerin dilediğince katılabileceği
bir hükümettir. Benim hep bir formülüm vardır, hükümet başkanını bulduktan
sonra bütün partiler diyebilir ki, geliniz bizden dilediğiniz kişileri
bakan yapınız. Ve ortak yeni bir program etrafında Türkiye'yi bir sene
içinde bir seçime götürelim. Ama şu günkü bunalım çok kolay çözülecek
bir bunalım değildir. Bu bunalımı Sayın Ecevit, Sayın Bülent Ecevit ve
Sayın Rahşan Ecevit'in çözmesi de olası değil. Sayın Bahçeli'nin de çözmesi
olası değil. Sayın Mesut Yılmaz'ın da değil. Bütün parlamentodaki genel
başkanlara, bütün milletvekillerine sağduyu tavsiye ediyorum. Çok tehlikeli
altını çizerek söylüyorum, bir dönemece girmiştir Türkiye...
Arzu Zengin: Sayın Cıngıl, teşekkür ediyoruz, verdiğiniz bilgiler
için... Şimdi Ankara'da şöyle bir soru var zihinlerde. Acaba, bu istifalar
yeni bir siyasi oluşum mu doğuracak? Ve Ankara kulislerine yakından takip
eden bir konuğumuz var, telefon hattında. Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Sayın
Mustafa Balbay, iyi akşamlar... Siz nasıl görüyorsunuz? Acaba istifa eden
bakan ve milletvekilleri bir grup kurup, birlikte mi hareket etmeyi düşüneceklerdir.
Kulisleri nasıl kokluyorsunuz bu akşam?
Mustafa Balbay: Bir defa Hüsamettin Özkan ile birlikte iki bakanın
daha istifa etmesi ve beraberinde 17 milletvekilinin istifa etmesi, Özkan'ın
bir kişi olarak bir kişi grup olarak hareket ettiğini ortaya koyuyor.
Bu birincisi... Çünkü, bugüne kadar hep Ecevit'e çok yakın, onun aleyhine
bir şey yapmaz havası vardı. Ama grup olarak hareket ettiği ortaya çıktı.
İkincisi tabi Özkan'ın bir süredir, yaklaşık bir aydır, Ecevit'siz çözümlere
soğuk bakmadığı kulislerde dolaşıyordu. Bu da bence biraz aralandı. Ve
Özkan, Ecevit'siz çözümlerin içinde en azından bunların aktörlerinden
biri olduğu ortaya çıktı. Bugün açıklama yaparken ilk defa kendisini bu
kadar güler yüzlü gördük. Onu da vurgulayalım. İleriye dönük, hep kapıyı
açık bıraktı. Hani, ben siyaset defterini kapattım demedi. DSP'de defteri
kapatmış görünüyor. Ve bundan sonraki kimi oluşumlarda Özkan'ı görebileceğiz.
Öyle görünüyor. Tabi, Özkan'ın bu gücünü tamamlayacak ne olabilir? Bir
olasılık, şimdi Özkan, Cem ve Derviş ile dirsek teması halindeydi. Benim
gördüğüm o ki, İsmail Cem ve Kemal Derviş, bir oluşumun içinde yeralmak
yerine, bir oluşumun sonuçlarında yeralmayı tercih ettiler. Yani, ellerini
taşın altına şimdiden koymak istemediler. Belli bir güç, belli bir girişimden
sonra devreye girmek istediler. Ve Özkan, onlara biraz soğuk diye hissediyorum.
Ve şu anda Özkan'ın beraberinde iki milletvekili var ama onlar istifa
ettiler. Artı, eksi 30 civarında gücü olduğu söyleniyordu DSP içinde.
Henüz yarısı ortaya çıkmış durumda. Bugün ya da yarın devam eden günlerde
öteki yarısı, ya da devamı gelir mi? Orada bence DSP'li milletvekilleri
biraz güce bakacaklar. Ve Ecevit'lerin alacağı duruma göre karar verecekler.
Öyle görünüyor. Şu anda Ankara'da 3-4 yerde toplantı var. Biri DSP'nin
genel merkezinde... Şükrü Sina Gürel ve kimi milletvekilleri oraya gittiler.
Ve Ecevit'in alacağı kararı bekliyorlar. Çünkü oradan çıkacak sonuç, hem
Hüsamettin Özkan'ın gücünü hem de Ecevit'in durumu toparlayıp, toparlayamayacağını
gösterecek. Şimdi bu 4 Mayıs'ta Ecevit hastaneye gittiğinde benim gördüğüm,
Ecevit'in DSP içindeki gücü DSP'ye yüzde 95 oranında hakim olacak durumdaydı.
Ve mayıs ortasında bu güç 90'a indi. Mayıs sonunda 85'e indi. Temmuz başında
yüzde 70'e indi. Ve şu anda Ecevit'in parti içindeki gücü benim gördüğüm
yüzde 70'in altına indi. 50'nin de üzerinde... Bir ön alıp, yeni bir artıyla
devam edebilir mi, yoksa tümüyle güç kaybeder mi, biraz kulislerde bunu
arıyoruz şu saatlerde.
Arzu Zengin: Peki, hükümet içinde dengeleri nasıl etkileyecek
diye baktığımız zaman Hüsamettin Özkan ve hükümet ortakları arasında bir
tutkal vazifesi gören bakanlardan en önemli isimlerden bir tanesiydi.
Şimdi acaba bu grup, hükümet içinde kalmak isteyecek midir? Yeni pazarlıklar
gündeme gelecek midir?
Mustafa Balbay: Gelecektir. Tabi, Hüsamettin Özkan, gerçekten
hem Ecevit açısından hem de hükümet açısından tam bir tutkaldı. Tut ve
kal anlamında da kalıcı bir görüntü çiziyordu ama şimdi herşey değişti.
Ve bugünü dünden başlatmak gerekiyor. Ve Devlet Bahçeli'nin çıkışı, bugün
olasılıklar içinde neden seçim çıkışı olabilirin nedenlerinden biri MHP'siz
bir arayışın önünü kesmek ve gündemin parçası olmak yerine, gündemi belirlemektir,
Devlet Bahçeli'nin çıkışı bence. Evet, Hüsamettin Özkan ekibinin Ecevit'e
rağmen bir çıkış yapabileceğini gördüm. Ecevit'siz çıkışın aynı zamanda
MHP'siz çıkış olacağını hissetti. Ve şu noktada, şu an Devlet Bahçeli
ile Bülent Ecevit'in çıkarları bütünleşmiş görünüyor. Ve bu ortaklar,
MHP, DSP, kalan DSP, Ecevit'li DSP ve ANAP, seçime iktidarda gitmek isteyecektir.
Ve bunun içinde herşeyi yapacaktır diye düşünüyorum. Bu anlamda MHP'nin
başlattığı 1 Eylül'de mecliste toplama, 3 Kasım'da seçim daha da güncelleşmiş
oluyor. Ben geçen dakikalarda Ecevit'in etrafındaki bakanlarla konuştum.
Artık seçim diyorlar onlar da... Ecevit ile dün akşamüzeri konuşmuştum.
O da kesinlikle seçim istemiyorum, demişti. Ancak bu son gelişmelerden
sonra...
Arzu Zengin: Artık suların önünde çok fazla durulamayacak...
Mustafa Balbay: Önünde çok fazla duramaz. Ve sanıyorum bu hükümet,
seçim hükümeti olarak devam edebilir. İktidarı kaybetmek istemeyecektir.
Arzu Zengin: Yeni pazarlıklar gündeme geleceği anlaşılıyor önümüzdeki
günlerde... Sayın Balbay, çok teşekkür ediyorum katıldığınız için... DSP'de
deprem diye başladık. Deprem devam ediyor. En son programımız içerisinde
bir istifa daha gelmişti. DSP Genel Merkezi'nde Ecevit yanlısı milletvekilleri
toplantıyı sürdürüyor. Öte yandan istifaların devam edip etmeyeceği sorusu
da güncelliğini koruyor. İyi akşamlar...
|