| | | Döviz piyasalarındaki tedirginliğin doların düşüşünü tetiklemesi halinde uluslararası bir koordinasyona ihtiyaç duyulabileceğini kaydeden Köhler, olası bir müdahale konusunda temkinli olduğunu ancak doların beklenmedik bir şekilde düşmesi halinde, müdahale etmemenin doğru cevap olmadığını kaydetti.
Aşırı değerli olduğu için doların bir miktar düşmesinden memnun olduğunu da belirten Köhler, tek kaygısının, doların, henüz büyüme ve sermaye talebi konusunda kendisine alternatif olmayan euro karşısında, aşırı değer kaybetmesi olduğunu ifade etti.
SKANDALLAR TEHLİKE YARATIYOR
Köhler bu arada, uluslararası mali sistemde, Enron ve WorldCom gibi şirketlerin çöküşünün, güven açısından mali istikrarı tehdit eden unsurlar olduğunu söyledi.
Uluslararası borsalardaki zayıflığın üstesinden gelinebileceğini ifade eden Köhler, borsalardaki düşüşün 1990ların sonlarındaki yoğun büyüme coşkusuna bağlı olduğunu kaydetti.
Serbest ticaretin teşviki, rüşvetten ve yolsuzluklardan kurtulmak için yapılması gereken çok şey olduğunu belirten Köhler, bu olaylara gelişmiş ülkelerdeki şirketlerin de sıkça karıştığını kaydetti.
Kapitalizmin eniyi sistem olduğunu işaret eden Köhler, fakat bu sistemin etik çerçeveye ve bunun da özel sektöre bağlı olduğunu, iş dünyası liderlerinin, bu çerçevede daha sorumlu davranmaları gerektiğini bildirdi.
Fonun geçmişte gelişmiş ülkelerde, kurumsallaşma ve sosyal güvenlik ağı oluşturulmasına gerekli dikkati göstermediğine dikkati çeken Köhler, gelişmekte olan ülkelerde, rekabet açısından uygun şartları oluşturmadan özelleştirmeyi teşvik etmenin yeterli olamayacağını da vurguladı.
KABUS SENARYOSU
Öte yandan IMF Başkanı Köhler, halihazırdaki olağanüstü çalkantılı dönemin risklerini gözardı etmediğine işaret etti.
Köhler, gelişmiş piyasalardaki güçsüzlüğün daha da derinleşmesi ve Brezilya ve Türkiye gibi gelişmekte olan iki piyasanın borçlarını ödemekte güçlük çekmesi gibi iki konunun birleşmesi durumunu, bir kabus senaryosu olarak değerlendirdi, bu senaryonun gerçekleşme ihtimalini ise beşte bir olarak gösterdi.
Köhler, Brezilya ve Türkiye gibi ülkelerdeki asıl güçlüklerinin siyasi olduğunu, bunun güç bir durum teşkil ettiğini, çünkü kendilerinin odak noktasının ekonomi olduğunu kaydetti. | |