|
İsrailin bu tutumunu şöyle yorumlamak sanırız abartılı olmaz: İsrail, Türkiyenin Suriye ile yakınlaşmasından duyduğu rahatsızlığı bu yolla ifade ediyor. Suriye Genelkurmay Başkanı Hasan Türkmeninin 19 Haziranda Türkiyeyi ziyaret etmesinin ardından iki ülke arasında ilk kez bir askeri anlaşma imzalandı. Bu anlaşma uyarınca her yıl belli sayıda Suriyeli subay Türkiyeye kabul edilecek. SURİYE- TÜRKİYE ARASINDA İYİ KOMŞULUK DÖNEMİ 1998de imzalanan Adana Mutabakatı sonucu Suriyenin terör örgütü PKKdan desteğini çekmesi, bu ülkeyle Türkiye arasında iyi komşuluk dönemini başlatmıştı. Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Abdülhalim Haddamın 2000 yılı Kasım ayında Türkiyeye gerçekleştirdiği ziyaret, ilişkilerin düzeldiğinin en açık kanıtıydı. Türk ordusunun, geçtiğimiz Şubat ayında Suriye sınırındaki mayınları temizlemeye başlaması da, Suriye Genelkurmay Başkanının ziyaretine giden yolda önemli ve olumlu bir adımdı. YAKINLAŞMA İSRAİLİ MEMNUN ETMEZ Su meselesi ve Hatay sorunu gibi konularda bazı sıkıntılar sürse de, Türkiye ile Suriye arasındaki yakınlaşmanın devamı, İsraili rahatsız ediyor. ABDli bir think tank kuruluşu tarafından 18 Haziranda Washingtonda düzenlenen bir toplantıda konuşan siyaset bilimi profesörü Malik Müfti de bu gerçeğin altını çiziyor: Müftiye göre, Ankara- Şam yakınlaşması İsraili memnun etmez ve geçmişte İsraille yakınlaşma sonucu Ortadoğudaki diğer aktörlerle ilişkileri bozulan Türkiye, şimdi bu durumun tam tersiyle karşı karşıya bulunuyor. Ayrıca, uluslararası strateji uzmanı Bleda Kurtdarcanın da belirttiği gibi, tank modernizasyonu projesine 800 milyon dolar fiyat biçtiği halde Türkiyenin isteği üzerine 650 milyon dolarlık bir fatura çıkaran İsrail, benzer bir adımı su alımı projesi konusunda Türkiyeden bekliyor. Dolayısıyla, bu 3 ülke arasında son zamanlarda tanık olduğumuz yoğun trafiği 2 boyutta ele alabiliriz: su ekseni ve tank ekseni... SU EKSENİ Türkiye ile İsrail arasında su alım-satımı konusunda kısa süre öncesine kadar yapılan görüşmelerde, Türkiyenin yılda 50 milyon metreküp su ihraç etmek suretiyle, İsrailin yıllık tüketiminin yüzde 2.5ini karşılaması öngörülüyordu. İsrail Dışişleri Bakanlığının internet sitesindeki verilere göre 1 milyar 700 milyon metreküplük su kaynağına sahip olan bu ülke, gelecekte su sıkıntısına maruz kalma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Özden Bilenin Ortadoğu Su Sorunları ve Türkiye isimli eserindeki verilere göre, bu ülke, toplam su kaynaklarının % 60ını oluşturan yeraltı sularının 360 milyon metreküpünü Akdeniz sahilinden, 600 milyon metreküpünü ise Batı Şeriadan elde ediyor: İsrail, biraz da su faktöründen ötürü, gelecekte kurulacak Filistin devletine Batı Şerianın tamamını bırakmamaya niyetleniyor ve bölgede kurulan Yahudi yerleşimleriyle elini güçlendiriyor. Deniz suyunun arındırılması, yapay yöntemlerle yağmur yağdırma, israfın azaltılması ve tasarruf gibi önlemlerle kısıtlı su kaynaklarını korumaya çalışan İsrailde, Bir damla bile israf etmeyin sloganı bu ülkenin ulusal politikasını ifade ediyor. SURİYEYE GELİRSEK... Su ekseni, gelişme yolundaki Türkiye- Suriye ilişkilerinin hala kırılgan boyutunu oluşturuyor. Türkiyenin Fırat nehri üzerinde inşa ettiği barajları bir nevi tehdit olarak algılayan Suriye, kendi topraklarında doğup Türkiyede denize dökülen ve Fıratın % 8i oranında su taşıyan Asi Nehri üzerinde kurduğu baraj aracılığıyla, Hatay ilindeki Amik ovasında her yaz büyük sıkıntı yaşanmasına sebep oluyor. Türkiyenin 1987 yılında Suriyeye saniyede en az 500 metreküp su vereceğini taahhüt etmesine ve bu sözüne sadık kalmasına rağmen, bu ülke, su meselesini bir gerginlik kaynağı olarak gündemde tutmaya devam ediyor. Suriye, sınıraşan suların her ülkenin göstereceği ihtiyaca göre bölüşümü şeklinde, uluslararası hukukta emsali görülmeyen bir yaklaşımın uygulanmasında ısrar ediyor. TANK EKSENİ Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) elinde bulunan M-60 A1 tanklarından 170 tanesinin, maksimum yerli katılım ve (buraya dikkat) teknoloji transferiyle modernizasyonu için, İsraille başta 800 milyon dolarlık bir anlaşma yapılmıştı. Ancak, başka firmalardan ihalede yalnızca İsrailin yer almasına gelen tepkiler, İsrailin Filistine saldırısının Türk kamuoyunda yarattığı tepki ve Türkiyedeki ekonomik krizle birleşince, yeni bir ihale açıldı. Yeni ihaleyi yine İsrail kazandı çünkü en iyi modernizasyon ve teknoloji transferi teklifi İsrailden geliyordu. Ancak, yeni ihalede, yapılacak işin bedeli 800 milyon dolardan 650 milyon dolara indi. Şimdi ise İsrail, bu 150 milyon dolarlık indirime karşı, Türkiyeden su alım maliyetinin yüksek olduğunu belirterek üstü örtülü bir şekilde benzer bir indirimi talep ediyor. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||