|
28 Haziran Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfınca (TESEV)düzenlenen Türk Halkının Üyeliğine Bakış toplantısında konuşan Yılmaz, Türkiyenin bir gün mutlaka AB üyesi olacağını ancak günümüzde gizli bir el tarafından yönetilen AB karşıtları olduğunu bildirdi. |
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfınca (TESEV) düzenlenen Türk Halkının AB Üyeliğine Bakışı adlı toplantıya iktidar ortakları ve anamuhalefet liderleri katıldı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz konuşmasında kamuoyu araştırmasının karar almasındaki önemine ve ABye üyeliğin Türkiye için neden önemli olduğu konularını değerlendirdi. HALK GÖRÜŞÜNÜN ÖNEMİ Mesut Yılmaz konuşmasında, kamuoyu araştırmalarının önemine değinirken, onların halkın görüş ve taleplerini yansıttığını, kararvericileri yönlendirdiğini, ancak politikayı belirlemediğini söyledi. Yöneticilerin salt kamuoyu araştırma sonuçlarına göre kara vermediklerini, zaten eğer Avrupa Birliğindeki karar alıcılar, kamuoyu doğrultusunda karar alsaydı Türkiyeye asla adaylık statüsü verilemeyeceğini belirtti. Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, Avrupa halkının ABnin genişlemesine karşı olduğunu bildiren Yılmaz şöyle devam etti: Dolayısıyla, karar vericiler bazen o sonuçların tersine risk alarak kamuoyunu ileride aynı yönde yönlendirecek kararlarda verebiliyorlar. TÜRK HALKI ABYİ İSTİYOR Türkiyede siyasetçilerin AB konusunda risk almadıklarına değinen Yılmaz halkın % 80nin AByi desteklediğinin altını çizdi. Kararalıcılarınında üyelik konusundaki ısrarlarının en önemli sebebinin Türk halkının 3.2sinden fazlasının üyeliği istiyor olmasından kaynaklandığını belirten Yılmaz, ABnin Türkiyenin geleceğine ilişkin en önemli unsur olduğunu kaydetti. Yılmaz şunları ekledi: TARİHSEL NEDEN ABye üyelik bugün ya da yarın mutlaka gerçekleşecek. Üyelik, Türkiyede demokratik sistemin güçlü olup olmadığının göstergesidir. ABye üyeliğimiz, Türkiyenin tarihsel doğrultusunda vardır. Çünkü Türkiye 200 yıldır batılılaşma çabasındadır. AB üyeliği bu tarihin doruk noktasıdır. EVRENSEL NEDEN Yılmaz, ABye üyeliğininin gerekli olduğunun bir de evrensel bir nedeni olduğunu belirtti. İnsanlığın ulaştığı üstün standardların ABnin normları olduğunu ve Türk insanının da bunu hakkettiğini söyledi. Üyeliğin ayrıca Türkiyedeki yapısal bozuklukları gidermek açısındanda önem taşıdığını savunan Yılmaz şunları söyledi: Milli gelir hiç olmazsa senede 10 bin dolara yükselmelidir. Dinsel, etnik ve mezheplerarası gerilimin ortadan kalkmasında AB yapıcı olabilir. Laik / anti-laik kutuplaşmasında olumlu rol oynayabilir. Kısacası, AB birçok sorunun çözülmesinde kilit role sahip. ÜLKEDE VE ÜLKE DIŞINDAKİ AB KARŞITLARI Yılmaz, Gizli bir el tarafından yönetilen AB karşıtı kişiler var. İşler engelleniyor, ABnin kriterleri taviz olarak yansıtılıyor topluma. Biz öyle olmadığını topluma anlatmak zorundayız. Halkımız idam konusunun bir taviz olmadığını anlamış olabilir ancak kültürel haklarında Avrupaya verilmiş, ülkeyi bölecek bir adım olmadığını, aslında gecikmiş bir adım olduğunu topluma anlatmalıyız. dedi. Yılmaz, Avrupa, özelliklede Almanyada da kültürel nedenlerden dolayı Türkiyenin AB üyeliğine karşı çıkan eski politikacıların varlığına dikkat çekti. Bu eski politikacılar sıkça dile getirdikleri görüşleri, Türkiyedeki AB karşıtı lobilerce sanki kendi fikirleriymiş gibi anlatılıyor. Biz, bunların onların görüşü olmadığını Türk toplumuna anlatmakla yükümlüyüz. Avrupadaki bağnaz çevre Türkiyedeki bağnaz çevreden destek alıyor. Tüm siyasetçiler bundan ders almalı ve buna dikkat etmelidir, Türkiyenin Avrupa yolunu engellememelidir. şeklindede bir uyarıda bulundu. | ||||
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||