|
19 Haziran Türkiyede bir siyasi belirsizliğin ülkeyi felakete sürükleyebileceğini bildiren TÜSİAD Başkanı Özilhan, muhalefet partilerinin de, oluşmasına katkıda bulundukları bu enkazın altında kalacağını bildirdi. TÜSİAD Başkanı en çok ihtiyaç duyulanın AB konusunda bir uzlaşma olduğunu söyledi. Özilhan, böyle bir uzlaşmanın piyasa için de ışık yakacağını vurguladı. |
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyinde konuşan Özilhan, siyasi belirsizliğin ülkeyi bir felakete sürükleyebileceği uyarısında bulundu. Muhalefet ve hükümeti uyaran Özilhan, Bu gidişe dur denmezse iktidar partileri tarihlerinin en büyük hezimetini kendi elleriyle hazırlamış olacaklardır. Muhalefet partileri ise oluşmasına katkıda bulundukları enkazın altında kalarak yönetilebilir olmaktan çıkmış bir ülke devralacaklardır. Çöküntü öyle hızlı gerçekleşir ki en erken seçim bile bizi kurtaramaz diye konuştu. Özilhan, En çok ihtiyaç AB konusunda bir uzlaşma. Uzlaşma piyasalar için ışık yakacaktır. Uzlaşma Mecliste olacaksa, piyasalara da hükümetin süreceği güvencesi verilmelidir dedi. Muhalefet kanadından AB konusunda uzlaşmaya hazır gözüküp yokuşa sürenler olduğunu kaydeden Özilhan, Muhalefet ülkeyi kimsenin yönetemeyeceği bir hale sokma riskini gözönünde bulundurmalı şeklinde konuştu. Özilhan: Piyasalar hükümeti uyarıyor Ekonomik programın sürdürülemez olmasından en büyük zararı hükümetin göreceğini bildiren TÜSİAD Başkanı, hükümetin ülkeyi içine sokulduğu ortamdan çıkaramaması durumunda bunun her koalisyon üyesinin eksi hanesine yazılacağı uyarısında bulundu. Kimi muhalefet partilerinin ulusun çıkarları bir yana bıraktığını, Türkiyenin AB yolunda ilerlemesinin kendi aleyhlerinde gördüklerini söyledi. Özilhan, Ulusun çıkarları, halkın refah ve huzuruyla kimse ilgilenmiyor diye konuştu. TEK ÇIKIŞ AB ÜYELİĞİ Türkiyenin 65 milyon insanını rehefa ulaştırmak için ABye üye olmasının şart olduğunu bildiren Tuncay Özilhan, Yabancı sermaye; siyasi istikrar, geceğe ilişkin tereddütsüz ortam aramaktadır. Bu, sadece AB üyeliği ile mümkün olacaktır. ABye girersek 2 bin dolar olan kişi başına düşen milli gelir, 2ye, 3e katlayacaktır. Türkiye Mart ayından bu yana orta vadenin içindedir. Türkiye siyasi kriterlerini yerine getirmezse 13 aday ülke arasında tek kalacaktır. Bu yeni bir belirsiz dönemin başlaması demektir. AB üyeliği adaylığının düşmesi gündeme gelebilir diye konuştu. Özilhan, Türkiyenin önüne yığılmış acil meseleler olduğunu kaydederek bu meselelerin sadece hükümeti değil parlamentoyu ilgilendirdiğini bildirdi. Özihlan Kopenhag kriterlerinin halledilişine kadar Meclisin tatile girmemesini de istedi. KAYHAN: HÜKÜMET GELECEKLE İLGİLENMİYOR Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Muharrem Kayhan da, Hükümet kendi iktidarının geleceğiyle ilgilendiği kadar toplumun geleceğiyle ilgilenmiyor, biz ilgileniyoruz dedi. Avrupa Birliği tartışmasının, Türkiyede kendisi ve çocukları için kimin, nasıl bir gelecek tahayyül ettiğini ortaya çıkartabilecek bir turnosol kağıdı olma özelliği taşıdığını belirten Kayhan, Bu konunun, aciliyet kaydıyla gündemin birinci sırasında yer almasını talep etmekten vazgeçmemiz mümkün değildir dedi. Muharrem Kayhan, YİK toplantısının açılışındaki konuşmada, Türkiyenin çağdaş dünyanın talep ettiği paradigma değişikliğini, yapı ve zihniyet değişikliğini henüz gerçekleştiremediğini, geri kalmışlık zincirini kırıp gelişmiş ükeler arasında yerini alma yolunda ilerlemeyi bir türlü başaramadığını söyledi. İşte bu nedenle, son ekonomik program çerçevesinde girişilen reform hareketine siyasetin bakışı ile iş dünyasının bakışı ile iş dünyasının bakışı arasında çok temel bir fark olduğunu söylediklerini belirten Kayhan, şu görüşleri dile getirdi: Biz, ekonomik programın kapsamı dahilinde uygulanan reformları ve AB yolunda atılacak adımları birarada değerlendiriyor ve bunları Türkiyeyi gelişmiş ülkeler seviyesine taşıyacak büyük bir değişim programı olarak görüyoruz. Oysa hükümet, kritik anlarda aldığı tavırlarla, kısa vadeli kaynak ihtiyacını karşılamayı ön planda tutarak, reformlara isteksiz ve pragmatik yaklaştığını ortaya koyuyor. Bu yüzden bazı reformları yapmamakta veya ertelemekte beis görmüyor. Konunun bütünlüğü ile bu reformlar aracılığıyla Türkiyeyi yeni bir ekonomik ve toplumsal modele taşımakla ilgilenmiyor. Diğer bir deyişle, kendi iktidarının geleceğiyle ilgilendiği kadar toplumun geleceğiyle ilgilenmiyor. Biz ilgileniyoruz. Çocukların geleceğini güvence altına alabilmek için, Türkiyede çağdaş dünyanın gereklerine uygun yapısal değişikliklikleri gerçekleştirmek zorunda olunduğunu vurgulayan Kayhan, dünya koşullarının gerektirdiği bir büyüme modeline bir an önce geçmek gerektiğini söyledi. | ||||
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||