|
Biz ilk maçımızdan, kimilerine göre çok şanssız bir şekilde son dakika golüyle yenik ayrılmışız (tutulan maç istatistiklerinin gözü kör olsun!). Onlar, eski hocaları Milutinoviçin yeni öğrencilerini, futbolun Çincesini(!) 2 golle söküvermişler. Ağustosu anımsatan sımsıcak bir Haziran Pazarının tam ortasında, TSİ 12de, ideal bir kendini sınama maçı işte. ÖSYM gibi bir şey yani... Geçersek, 4 gün sonra WORLD CUPın ÖSYSsine daha rahat gireceğiz. O gün, Haziranın uğursuz 13ü bile olsa ve önümüze çıkan sorular Çince gibi gelse de, ne yapar eder, atar tutar, kendi sıralamamızı kendimiz yapabiliriz. Hakan Ü, Alpay, malum, zorunlu istarahatteler. Yerlerini Ergün ile Emre A. kapmış. Bülent yok, Fatih ile Ümit Ö. geriyi dörtlemiş. Arkalarında, elbette, Rüştümüz, önlerinde ise Brezilya maçından kalan kadronun aynısı. Tugay ile Emre B, bu maçtan da puansız çıkılırsa geçti Borun Pazarı, sür eşeği Türkiyeye deneceğinin farkındalar, ileriye daha yakın oynuyorlar. Son Mohikan Ümit D. ile Hasan, Yıldırayla bir olup, Hakanı beslemeye çalışıyorlar. Yıldıray biraz küskün mü, kırgın mı yoksa durgun mu ne? Olmaz öyle şey, biz senin yerine küstük bir kere, sen oyna lütfen Yıldıray. Bak, Hakan bile bugün daha canlı. En azından orda öylece durmamakta, sağa sola koşup durmakta(!). Bana birileri, Rolando Fonsecaya dikkat etmek lazım demişti, kameralar yedek kulübesini hızlı geçmekte. Ben Wanchopeyi izliyorum. 45 milli maçta 33 gol atmış, doymamış. Ergünün tarafından Kosta Rikaya pembe hayaller göndermekte. Yalnız o mu? Hepsi de, ne kadar çabuk çıkıyorlar hücuma ve ne kadar çabuk dönüyorlar? Defansın dinamosu, Martinesin kafası tipik Emre A. darbesiyle yarılmış, yine de top geçer, adam geçmez durumları... Hem süratliler, hem de ne yaptıklarını bilerek oynuyorlar. Biz mi? Bizde yine yavaşlık, bizde yine topu kaptık, şimdi ne yapacaktık? durumları... Bu yeni teknoloji ürünü top, geçen maç Hasana yaradı da, bereket Kosta Rikaya yaramamış henüz. Gole yaklaşıp, yaklaşıp uzaklaşıyorlar. Benninden gelen hakemin yüzü yumuşak, kendi karalı; henüz hata yapmadı. Yan hakem, ofsayt değerlendirme özürlü. Bize ne, Kosta Rika düşünsün, biz o kadar süratli değiliz ki! Ümit Dyı, Hakanı, Ergünü ve hatta Yıldırayı izleyemeden ilk yarı bitti bile. Biraz biraz Emre, işte o kadar. İknici yarı başladı. Emre daha da inisyatifsever. Bakıyor ki, tek santrafor Hakanın bir şey yapacağı yok, kendi giriyor. Vuruyor, dönüyor. Önüne düşüyor, o da dönüyor bir daha vuruyor. Girer mi? Girdi vallahi! Sınavı geçecek miyiz ne? Kosta Rikada değişen hiçbir şey yok. Medford diye biri sahada. Sahanın en yaşlısı ama sağdan fena bindiriyor. Şenol, şenolamayacağımızı göremiyor sanki. Hakanı taa 73te çıkartıyor. Yerine, orta sahada top çevirecek birilerinin, örneğin Mustafa İzzetin yerine İlhanı alıyor. Oyun garanti de sanki, marsa gidiyor gibi! Ondan önce de bir başka top tutucuyu, Yıldırayı alıp Nihat Kahveciyi sokmuştu. Dakikalar ilerliyor. Takıma güven bir türlü bizim ekrana gelmiyor. Allahtan, başta Ümit Ö. olmak üzere, defans iyi. Bir de ofsaytçı yan hakem... Ha gayret çocuklar, 5 dakika kaldı. Perşembeyi iple çekeceğiz bu gidişle. Perşembenin gelişi Çarşambadan belli mi ne? Onların gole ihtiyacı var, bizim daha rahat pozisyon bulmamız lazım. Adamlar sürekli çullanmakta. Hoca, bir şeyler yap! Rüştü ile Ümit bir çuval incirin üzerine atlar gibi Kosta Rika forvetinin üzerine atlıyorlar beyhude. Winston Parks, bu kez dağlara taşlara vurmuyor. Onların Udineseli Parksı, bizim Torinolu, Interli, Parmalı Hakanımızın yapamadığını yapıyor işte. Tam 90a çakıyor, 90a 4 kala... Yine bana hüzün, yine bana kasvet var! Çöküp kalmalar yine koltuğa. Bizim hanım, futboldan anlamaz ama o bile teselli bülbülü kesiliyor. Bilmiyor musun, bu takımdan bir şey olmayacağını, niye bu kadar ümitleniyorsun, sonra da kahroluyorsun diyor. Hanım, öyle deme. Bütün takımları az çok izledik işte. Bizim takımdakilere tek tek bakıyorum da, vallahi bu kadro başka takımda yok. Ama bir türlü olmuyor işte! Artık, bu iş takım oyunu, bu iş tecrübe ister falan da demek istemiyorum. Ayağımıza kadar gelen fırsatları tepmelerde boğulmak içimi sıkıyor. Çini yendik diyelim. Güney Amerikanın garanti Brezilyası, çıkar sahaya ve Orta Amerikanın plase Kosta Rikasını yine de yener mi? Rivaldonun son rezaleti geliyor gözlerimin önüne; bir rezaleti daha göze almazlar diye düşünüyor, ümitleniyorum. Sonra, Kosta Rikanın hocası Guimaresin bir Brezilyalı olduğu geliyor aklıma, içim burkuluyor. O sırada, bizim hocamız geliyor ekrana... İnanmazsınız, altyazı arıyorum ekranda. Hocamız konuşuyor ama anlayamıyorum. | ||||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||