|
| |
ULAŞIM
Venedike tarifeli bir seferle uçuyorsanız Marco Polo Havaalanına inerseniz. Marco Polo Havaalanı şehir merkezinden yaklaşık 25 dakikalık uzaklıktu bulunur. Hava alanından AC TVnin işlettiği yarım saatte bir kalkan 5 nolu otobüs Venedike en kolay ve ucuz ulaşımı sağlar. Ayrıca tren veya taksi servisi de bulunur. Bitişik olarak inşaa edilmiş olan Ponte Della Ferrova demiryolu köprüsü ve Ponte Della Liberta karayolu köprüsü anakaradan Venedike bağlantı sağlar.
Eğer otomobilinizle geldiyseniz arabanızı Pıazalle Roma Meydanındaki otoparka bırakmak zorundasınız. Otobüsle geldiyseniz de aynı meydanda inip otelinize Büyük Kanal üzerinden ulaşabilirsiniz. Demiryolu ile Venedike geldiniz ise Pıazzale Romanın karşı kıyısında yer alan istasyonda inip yolunuza yine Büyük Kanal üzerinden devam edebilirsiniz. Büyük Kanal da ulaşımınızı, önce bir bilet alarak, Vaporetto larla (1 nolu) sağlayabileceğiniz gibi, aceleniz varsa Motoscafileri tercih edebilirsiniz. Motoscafiler küçük kanallarda da ulaşımı sağlar. Gondollar daha çok çevre gezileri için tercih edilir. Gondola binmeden önce güzergah, fiyat, süre konusunda gondolcu ile anlaşma yaparsanız iyi olur. Şehirde ise yürüyerek dolaşmak çok kolay ve Venediki tanımanın en iyi yoludur.
GÖRMEDEN DÖNMEYİN
Grand Kanal
Grand kanal Venedike geldiğinizde öncelikli olarak görmeniz gereken, Venedikin ana cadddesidir.Venedikin karaya bağlandığı noktadan kalkan Vaporettolardan birine bindiğinizde sizi, bu harika caddeden sürprizlerle dolu bir rüyaya taşır.
Büyük Kanal Venedikin omurgasını oluşturmaktadır.Ters S harfi şeklindeki Kanal şehrin batısındaki şehre ulaşım noktalarından başlar ve doğusuna doğru kıvrım yaparak ilerler ve St. Marco Meydanı önlerinde sonlanır. Uzunluğu 3800m, genişliği 30 ile 70 m arası derinliği ise 5 m civarındır. Kanalın her iki kıyısında 12. yüzyıldan 18.yüzyıla kadar tarihlenen konutlar antrepolar ve kamu binaları yer alır. Bu binaların çok büyük bölümü Venedikin bir dünya ticareti başkenti olduğu dönemde burada oluşan yeni zengin aileler tarafından yaptırılmıştır.
Grand kanalda suların üzerinde süzülürken aklınızdan sıkça geçecek bir sorudur bu , acaba rüyada mıyım ? Vapurunuz ilerdeçikçe ne tarafa bakacağınızı şaşırırsınız; bu durumda en iyisi bir gidiş bir de yukarı dönüş turu yapmaktır ki hiçbirşeyi kaçırmayasınız. Öncelikle, Venedikin kendine has ev mimarisi sizi gülümsetir. Hepsi birbirinden güzel renklere boyanmış suların içinde yüzyıllardır solmayan çiçekler gibidirler ve sanki bunun farkındaymış gibi hepsinin cam içlerinde yine rengarenk çiçekler sizi karşılar. Bir an duraksarsınız bu evlerin kapılarının suya açıldığını farkedince. Grand kanaldan turunuza devam ederken buraya açılan küçük kanalcıkları görürsünüz, bazıları sadece gondolların girebileceği genişliktedir. Yolunuz her iki yakasında kimisi baston şekerler gibi boyanmış kimi de ham kütük kazıklar görürsünüz ki bunlar teknelerin park yerleridir.
Sular, gondollar, köprüler derken birden bire karşınıza çıkan San Marco meydanı, katedral, kiliseler, Campanelli, Dükler sarayı ve diğer ihtişamlı binalar Venedikin bitmeyen güzellikleri olarak kendilerini gösterir.
Rialto Köprüsü
Büyük Kanal üzerindeki en eski köprüdür. Orijinali ahşap olan köprü 1440 yılındaki onarımda adeta yeniden ve yine ahşap olarak yapılmış ve bu onarım sırasında köprüye dükkanlar da ilave edilmiştir. Venedik kentinin en renkli mekanlarından biridir Rialto köprüsü. Yalnız iki yakayı birbirine bağlamakla kalmaz, aynı zamanda cıvıl cıvıl bir alış veriş mekanıdır. Rialto köprüsünün üzerinde, girişinde ve çıkışında birbirinden güzel cam eşyalar, maskeler, kuklalar, ayakkabı-çanta ve meyve sebzeden tutunda şekerleme ve çöreklere kadar satın alabilecek her şeyi bulabilirsiniz. Bütün bu alışveriş keyfinin ötesinde Rialto köprüsünün üzerinden grand kanal manzarası bir harikadır. Altınızdan geçen gondollar, vaporettolar, içinizi ısıtan güneş veya gecenin içinde ışıl ışıl akan sular, hele bir de binalardan yankılanan gür sesiyle aria söyleyen gondolcular; işte Venedikte mutlu olmak bu kadar kolay.
St.Marco Meydanı
Şehrin en güzel anıt binalarından Dükler Sarayı ve Sansoviane Kütüphanesinin her iki yandan sınırladığı bu geniş alan St.Marco Kilisesi ile sonlanır. Alan ilk kurulduğunda pazaryeri olarak tasarlanmış ve kullanılmışsa da 1536 yılından sonra alanın temiz tutulması amacıyla burada pazar kurulması yasaklanmış. Alanın deniz tarafında, her iki tarafında birer tane sütun yer alır. Birinin üzerinde St.Marcodan önce şehrin korucusu olan Bizans Kraliçesi Teodoranin heykeli diğerinin üzeride ise Kentin koruyucusu St.Marcoyu sembolik olarak temsil eden ve Venedikin de sembolü olan bronz bir aslan heykeli yer alır. Bu sütunlar Venedike 1125 yılında getirilmiş ve bugünkü yerlerine 1172 yılında Rialto Köprüsünün de ilk mimari olan Niccola Starantonia tarafından dikilmişler. Eskiden bu sütunların arasında özellikle ölüm suçları infaz edilmekteymiş. Burada cezaları infaz edilen iki kişinin hikayeleri hala anlatılmakta:
Bunardan biri bir fırıncının oğlu olan Pietro Faziol (Il Forneretto) dur. Bir asili öldürdüğü için ölüm cezasına çarptırılmış, cezanın infazdan sonra Pietro Faziolün suçsuz olduğu anlaşılınca anısına iki adet gaz lambası yakılmıştır. Diğeri ise Carmagnola Kontudur ve oda hainlikle suçlanmış suçsuzluğu daha sonra anlaşılmıştır.
Dükler Sarayı
Pembe Verona Mermeri ve beyaz Istra taşından Gotik üslüpta yapılmıştır. Venedik dukalarının ikametgahı ve yönetim merkezi olan yapının bir bölümü hapishane olarak da kullanılmış. İçi fresk tekniği ile yapılmış resimlerle süslenmiştir.
Sansovıno Kütüphanesi
Kütüphane binası St.Marco Meydanının batı tarafı boyuncadır. Bu gösterişli bina Mimar Palladionun eseri olup oldukça zengin nadir eserlerin bulunduğu bir kütüphanedir. Kütüphane Kardinal Bessarione tarafından oluşturulmuştur.
Saat Kulesi
St.Marco Meydanının doğusunda, 1496-1499 yılları arasında Mauro Coducci tarafından yapılan kulenin iki yanındaki daha alçak olan binalar ise 1500-1506 yılları arasında Pietro Lombarda tarafından yapılmıştır. Kulenin üzerinde yer alan terasta bronz döküm olarak yapılan bir çan ve bu ana ellerindeki balyozlarla saat başı vuran iki erkek heykeli yer alır.
St.Marco Kilisesi
Venedik Katedrali olarak da tanınan St.Marco Kilisesi (veya Bazilikası), bu deniz cumhuriyetinin gücünün de bir göstergesidir. 828 yılında Mısırın İskenderiye kentinden Venedikli iki tüccarın getirdiği St.Marcoya ait rölikler ( kutsal sayılan birine ait vücüt parçaları veya eşyalar) kente bir onur kazandırır. Rölikler önce St.Thedora Kilisesinde muhafaza edilir. Dük Giustiniano Partecipazio Venedike ve St. Marcoya yakışır bir kilise yapılmasına karar verirse de onun bu isteği kardeşi Giovanni Partecipazio tarafından projelendirilir ve 832 yılında binanın inşaatı, 883 yılında ise dekorasyonu tamamlanır. 976 yılında çıkan bir ayaklanmada Dükler Sarayı yanar ve alevler bitişikteki Kiliseye de oldukça zarar verir. Kilisenin restorasyonu ise 1000 yılına doğru Pitro Orseolo tarafından yapılır. Daha sonra Dük Domenico Contarini mevcut kilisenin güzel olmadığına karar verir ve yıktırır. 1063 yılında yetenekli öğrencilere bir proje yaptırır ve yapılan bu projeyi hayata geçirtir. Kilise 1073 yılında tamamlanır. Yapı plan olarak Bizans Mimarisinde bir dönem sıkça uygulanan Yunan Haçı (+) planındadır. Dört eşit kolun her biri bir koridor ve kolların kesişiminde oluşmuş bir orta açıklık planın esasını oluşturur. Her kol ve orta açıklık birer kubbe ile örtülüdür.Kubbeler pandantifler yardımıyla ayaklara ve sütunlara otururlar. Yapının içinde kubbe içleri, pandantifler , kemer ve tonozlar , dışta ise ön cephede yer alan kemer alınlıkları mozaik tekniği ile resimlenmiştir. Resimlerde İncilde yer alan özellikle Hz.İsanın hayatı ve mucizeleri ile St.Marconun hayatıyla ilgili konular işlenmiştir; ayrıca dekoratif amaçlı olarak bitki motifleri de özellikle kemerlerde görülür. St Marco Kilisesi Bizans Mimarisine öykünülerek planlanmış olmasına rağmen her dönemde getirilen bir çok parça ile Gotik, İslam ve Rönesans Üsluplarının özelliklerini de taşır.
1204 yılında Constantinapolise, Osmanlıya karşı güç oluşturmak için gelen Haçlı Ordusu, kenti yağmalamış, Bizans Devletinin bir dönem yıkılmasına da sebep olmuşlardır.Bu orduyu oluşturanlardan bir gurubu da Venediklilerdir. Yağmaladıkları sayısız eser arasında bronz 4 at heykeli ve Doğu Roma Ve Batı Roma İmparatorlukları nın birliğini sembolize eden Tetrark adlı 4 figürden oluşan heykeller en bilinenlerdir. Bugün St.Marco Kilisesinin cephesinde yer alan bu heykellerden Tetrark heykelinin kırık bölümü yakın zamanda kazılarda İstanbulda çıkmış ve Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir. Oysa Venedikte bu heykelin ve daha birçoğunun nereden geldiği belli değil veya Suriye kökenli olduğu söylenir. Hem 4 at heykelinin hem de Tetrark heykelinin orijinalleri St.Marko Kilisesi Müzesindedir. Müze bölümüne St Marco Kilisesinden ayrı olarak ücret ödenerek girilir.
Hasret Köprüsü
Dükler Sarayı ile Prigioni Nuove (Yeni hapishane) arasında kapalı olarak inşa edilmiş 17.yüzyıl Barok Üslupta bir köprüdür. İsmini muhtemelen buradan cezaevine giden mahkumların Venedike son kez iç çekerek bakmasından almış olabileceği söylenir.
Rıva Degli Schıavoni
Ponte della Paglia dan, St.Marco Kanalı boyunca, Gierdini di castelloya kadar uzanır.
1324 yılında oluşturulan bu alan 1780 yılında genişletilerek bugünkü halini almır. Yol boyunca çeşitli turistik eşyalar, oteller ve kafeler yer almaktadır.
Arkeoloji Müzesi
Müze 1523 yılında Cardinal Domenico Grimani tarafından oluşturulmaya başlamıştır. Eserler genellikle Antik Yunan ve Roma Dönemi bronz ve mermer heykellerdir.
YİYECEK & İÇECEK
Bu deniz kentinde doğal olarak balık yenilmesi tavsiye edilir. Ama fiyatlar da, özellikle turistlerin yoğun oldugu meydanlarda (St.Marco civarında) yer alan lokantalara nisbeten ara sokaklarda daha ucuz yerler bulunabilir. Balığınızın siparişini vermeden önce sizin icin hazırlanacak balığı görmeniz ve hesabı ödemeden öncede muhakkak kontrol etmenizi öneririz.
EĞLENCE
Her yıl Şubat ayında, Karem yani büyük perhiz öncesi (Paskalyadan 40 gün önce) Pazar, Pazartesi, Salı (perhiz öncesi üç etli gün) eğlenceler düzenlenir. Eğlenceler Çarşamba günü doruğa ulaşarak sonlanır. Katolik dünyasında önem verilen bu kutlamalar, karnaval geleneğinin devamıdır. Bu dönemde günlük yaşam kuralları kalkar, eğlence hat safhaya çıkar. Bu karnavallarda sosyal statülere bağlı kalmamak ve sınıf farklarını kaldırmak için maske takma geleneği Venedikte hala sürmekte. Ayrıca 2 yılda bir yapılan Venedik Bienali, film ve müzik festivalleri kentte sürekli kültürel ve sanatsal etkinliklerin yaşanmasını sağlar. |
İTALYA |
| | | | |
|
| Ülke Bilgileri |
| Para Birimi: Euro |
| Konuşulan Diller: Resmi dil İtalyanca. İngilizce ve Fransızca da anlaşılır. |
| Türkiye'den uçuş Süresi: 3 saat
|
| Saat Farkı: 1 saat geri |
| İklim-Sıcaklık: Akdeniz ikliminin görüldüğü 1talya'da yazlar sıcak ve kurak, kışlar güneyde ılık, kuzeyde ise soğuk geçmekte. Yazları gündüz yoğun bir sıcaklık yaşanmasına karşın geceleri hava serin olmakta. Bunun yanında Kasım ve Mart ayları arası yağışlı geçmekte. Yazın ortalama sıcaklık: 20 Cº |
| Önemli Telefonlar:
Ülke Kodu: 39
Türk Konsolosluğu: Via San Bamaba, 30 Milano
Tel: (2) 551 3370
Milano Linate Havaalanı: 2 281 06306
Roma Fiumicino Havaalanı: 6 659 56350
Polis: 06/ 4686 -06/1 12 -06/67691
Ambulans: 06/5510
Türkiye'ye Telefon Nasıl Açılır?
00+90+alan kodu+telefon numarası
Cep telefonları çalışmaktadır
|
| Banka ve Dükkanların Açık Olduğu Saatler:
Bankalar: Hafta içi her gün 08:30 -13:30
ATM makineleri bütün şehirlerde mevcuttur.
Müzeler: 09:30-14:00.
Birçok müze Pazartesi günleri kapalıdır.
Dükkanlar: Pazartesi-Cumartesi günleri arasında 09:00- 13:00 /
15:30-19:00. Temmuz ve Ağustos ayları süresince cumartesi öğleden sonra ve pazartesi sabahları kapalıdır.
|
| KDV: İtalya'da eğer bir mağazada tek seferde 300,000 liretin üstünde bir harcama yaparsa vergi iadesi alma hakkına sahip olunur. Bu haktan yaralanmak için pasaport ve ya kimlik kartları ile beraber alışveriş yapılan mağazadan damgalı bir fatura alınmalıdır. Bu faturayı havaalanında tax-office'de işletmelisiniz. Vergi iadeleri ya kredi kartlarına işlenir ya da adresinize bir çek gönderilir. |
| Bahşiş: Restoranlarda Bahşiş hesaba dahil olsa da %5 kadar bir bahşiş vermeniz iyi olur. Otellerde de Bahşiş size aittir. |
| |
|
| | |
| |
|
|