| | | | Raporda, Türkiye’nin Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizlerinden sonra büyük bir ekonomik gerileme yaşadığı anımsatılarak, Polonya hariç diğer aday ülkelerde güçlü iç taleple özellikle özel tüketim ve yatırımlarla desteklenen iç dinamiklerin istikrarlı olup büyümenin esnek seyrettiği belirtildi.
Aday ülkelerde, büyük ölçüde dış faktörlerden kaynaklanan yüksek enflasyonun düşmeye başladığına dikkat çekilen TİSK raporunda, aday ülkelerin ortalama enflasyon oranının Romanya ve Türkiye’nin yüksek enflasyon oranlarından etkilendiği kaydedildi.
Aday ülkelerde enflasyonun Türkiye, Romanya ve Slovakya hariç yüzde 10’nun altında olduğuna işaret edilen raporda, Türkiye’nin aday ülkeler içinde yüksek enflasyonda “aykırı” konumunu koruduğu ifade edildi.
AB’ye üye ülkelerde enflasyonun ortalama yüzde 2.1 olduğu anımsatılan raporda, Türkiye’nin AB’ye ve küresel ekonomiye entegrasyonunun enflasyonla mücadeleye bağlı olduğu kaydedildi.
İSTİHDAM ARTIŞINDA BAŞARISIZLIK
TİSK raporunda, hem Türkiye’nin hem de diğer aday ülkelerin istihdam artışında başarısız olduğu ve bu ülkelerde net istihdam azalışı yaşandığı vurgulanarak, buna karşılık AB’ye üye ülkelerde istihdam artışının gerçekleştiği bildirildi.
Macaristan, Baltık Cumhuriyetleri ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin 2002 ve 2003 yıllarında istihdam artışında nisbi bir başarı göstereceği, Türkiye’nin ise aynı yıllarda istihdamda binde 3 ve binde 5 gibi çok yetersiz artışlar yapabileceği görüşü savunulan raporda, istihdamın artırılması için “Ulusal İstihdam Stratejisi”nin benimsenmesi gerektiği vurgulandı.
Türkiye’nin 2000 yılında büyüme açısından diğer aday ülkelerin tümünden başarılı olduğu, ancak 2001 yılında ekonomik kriz nedeniyle ekonomisi küçülen tek ülke de olduğu ifade edilen raporda, Türkiye’nin 2002 yılında ekonomik büyüme açısından aday ülkelerin ortalamasının altında kalacağı, 2003 yılında ise aday ülkelerin büyüme artışına ulaşacağı kaydedildi.
Raporda, Türkiye’de 2000 yılında yapılan toplam yatırımların diğer aday ülkelerdeki yatırımlardan çok fazla olduğu, ancak bu yatırımların ekonomik krizden ötürü 2001 yılında beşte bir oranında azaldığı kaydedilerek, 2002 ve 2003 yıllarında ise Türkiye’de yatırım artışlarının aday ülkeler ortalamasına yakın olacağı bildirildi. | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
