Home page
Haber Menüsü


Yazara e-posta göndermek için resmin üzerine tıklayın.
 
Derviş’ten “ön manifesto” mu?
 
Devlet Bakanı Kemal Derviş, Londra’daki konferansta “Yeni Sol” diye de adlandırılan “Sosyal Liberal Sentez” ideolojisini ayrıntıları ile anlatırken, adeta bir siyasi çizgi deklarasyonu yapıyordu.
 
Londra
NTV-MSNBC
 
30 Mayıs—  “Ben ekonomistim, hiç siyaset yapmadım. Çok bilgim yok. Siyasette başarılı olabilir miyim? Emin değilim. Ama her vatandaş gibi, kendi dünya görüşüme uygun bir partiyi bir oluşumu destekleyebilirim...” Bu sözlerin sahibi Devlet Bakanı Kemal Derviş, Türkiye’ye ayak bastığı andan itibaren, ülkenin en çok konuşulan kişisi olmayı başardı.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Derviş nakavt olmuş ekonomiyi ayağa kaldıracak mıydı? Bir aşamada siyasete soyunacak ve belli bir çizgi üzerinde siyaset yaparak, “hamama tam anlamıyla girecek miydi?” Yani, Derviş “siyaseten de terlemeye hazır mıydı?”
        Geçen 16 ay içinde bütün bu sorular ve Derviş, doların ve faizin seviyesi, koalisyon hükümetinin uyumu ve geleceği, son zamanlarda da Başbakan Ecevit’in sağlık durumu kadar sıkça tartışılır oldu. Kimi zaman, hükümet ortağı MHP ve ANAP içinden “4’ncü ortak” gibi davranmakla suçlanacak kadar “siyasi tavırlar” içine girdi.
        En son da, “seçim zarar vermez” tartışması ile, sabah akşam temcit pilavına dönen tartışmanın baş aktörü haline geldi. Öyle ya, “yitirecek bir parlamento koltuğu” olmadığı için kolaydı seçim istemek. “Hayatında muhtar seçimi bile görmemiş” biri olmakla ve “geldiğin ABD’deki işlere benzemez buralarda bu işler...” diye suçlandı.
       
EHİL BİR POLİTİKACI EDASI
        Derviş’in siyasete girip girmeyeceğini önümüzdeki haftalar değilse bile, aylar gösterecek. Ancak girer, ya da kendi deyişi ile “dünya görüşüne uygun bir hareketi açıkça destekler” ise, bu neresi olacak?
        İşte, bundan yaklaşık 30 yıl önce London School of Economics’te öğrenci olarak ter döken Kemal Derviş, dün aynı okulun Old Theatre (Eski Tiyatro) adlı konferans salonunda kendisini pür dikkat izleyen yüzlerce kişinin önünde, bunun ilk açık işaretlerini veriyordu. İzleyenlere bir tür “ön manifesto” ile seslenen Derviş, her ne kadar “bu işlerden pek anlamam” diye demeçler verse de, en azından “entellektüel altyapısı” ve sorulara verdiği yanıtlar açısından pekala da ehil bir politikacı olarak bu işe soyunabileceğini gösterdi.
Derviş’in iç siyasete yönelik açıklamaları
“Sosyal - Liberal sentez” diye tanımladığı ve en az 20 kez kullandığı kavramı, enine boyuna irdelerken, kimilerinin “Yeni Sol”, kimilerinin “Üçüncü yol” gibi klişelere oturttuğu bu çizginin, geçen yüzyılın son döneminde ve bu yüzyılın başından itibaren yüklendiği misyonu ve “challenge”larını anlattı. Dünyanın “görece refah içinde” devletlerinde bu çizginin daha başarılı olabildiğini, daha yoksul toplumlarda ise hayata geçirilmesinin zorluklar taşıdığını söyledi. Halen dünyada “çok zenginler ile çok yoksullar arasındaki uçurumun giderek arttığına” ilişkin sosyal adaletsizlik verilerini aktardı.
       
“YENİ SOL”
        Ama konuşmasının en can alıcı noktasını, “bugüne kadar varolan çeşitli sol akımlarla, yeni solun kıyaslanmasında, yeni sol egemenliğin küresel alanda nasıl paylaşılacağını araştıran bir çizgi olduğunu, diğerlerinin ise dış dünyadan ve küreselleşmeden korktuğu”nu vurgulaması oldu.
        Avrupa Birliği’nin gelecekte alması muhtemel şekle ilişkin, “alternatif iki farklı konsept”i de çok iyi tanımladı. Bunlardan birinin “ulus-devlet modelini koruyan” ikincisinin ise, “daha fundemental nitelikli ve ulus devlet yapısını, entegre yapı içinde tekrarlamayı amaçlamayan ve hükümranlığı daha kolay paylaşabilen” bir konsept olduğunu, Türkiye’nin de “ikinci konsepte sahip bir Avrupa içinde kolayca yeralabileceğini, birincisinde ise, bırakın Türkiye’yi İngiltere’nin bile zor varolabileceğini” vurguladı.
        Türkiye’nin mutlaka Avrupa ile birlikteliğinin gerekliliğini de anımsatarak “Türkiye de Avrupa’dan, Avrupa da Türkiye’den vazgeçemez,” diye konuştu.
        Derviş’in “Sosyal Liberal Sentez” çizgisi konusundaki ısrarlı ve “iştahlı” vurguları, dinleyicilerden gelen sorulara da yansıdı ve gelen ilk soru , “Sizce Türkiye’de bu çizgiyi temsil etme noktasında geçmişte hangi partiyi örnek verirsiniz? Ve bu hareket başarılı olmuş mudur?” şeklindeydi.
       
DERVİŞ’DEN İPUÇLARI
        “Sadece Ekonomist”, teknokrat, siyasetten “pek anlamayan” bir kişiden beklenmeyen ustalıkta verdiği yanıt ile belli ipuçları veriyordu Derviş:
        “Geçmişte, demokratik solun yanısıra, muhafazakar Turgut Özal’ın reformist atılımları da, başka bazı hareketler de bu çizgiye yakın siyasetler uyguladılar” dedikten sonra “başarı ya da başarısızlık” konusuna girmekten kaçındı. İzleyicilerden gelen benzer yöndeki “siyasi” içerikli soruları da (Kıbrıs konusundaki bir soru hariç) usta “eskür”ler ile savuşturmayı bildi. Kıbrıs konusunda Rum olduğu anlaşılan bir izleyiciden gelen soruyu, “Ben ekonomiden sorumlu bakanım, o sorunun detaylarını ve karşılıklı pozisyonları pek bilmiyorum” şeklinde yanıtlaması ise, biraz “acemice”ydi.
Derviş’in ekonomiye yönelik açıklamaları
Ama herşeye rağmen, konferans bitip insanlar dinlediklerini “hazmetmeye” başladıklarında, bir eski Dünya Bankacı, deneyimli bir ekonomist, saygın bir teknokratın, üstelik Türkiye’deki çağdaşları ile pekala boy ölçüşebilecek usta bir ilk hamlelerini “okur” gibi olmuşlardı.
       
MERKEZ SOL İLE MERKEZ SAĞ ARASINDA UYGUN YER
        Kararı ne olur bilinmez. Seçim otobüsleri üzerinde sıçrama idmanları yapmaya başladı mı, onu da bilemeyiz. Alnına sürülecek kurban kanına alerjisi var mı? Buğday, fındık, tütün taban fiyatları üzerindeki hareketlerle ilgili derslerine çalışıyor mu? İl, ilçe başkanlarını Ankara’ya gelişlerinde nasıl ağırlayacağı konusunda kurs görüyor mu? Seçim meydanındaki davul zurna gürültüsü, kulaklarına nasıl etki yapar?
        Sosyal Liberal Sentez’i “hatim etme” ve mükemmel anlatıp yorumlamanın yanında, (Turkish) politikanın bu temel hasletlerine de vakıf mı, bilinmez... Ama tek bir bilinen varsa, o da Kemal Derviş’in “çizgisini” açıkça ortaya koyduğu ve kendisine “merkez sol ile merkez sağ arasında uygun bir yer” (neresi ise) aradığı.
        London School of Economics’deki dinleyicilere hitaben bizzat kullandığı ifade ile:
        “Türk siyasetinde yeni aktörler çıkıyor. Bu yeni oluşumlar önümüzdeki günlerde belirginleşecek”
       
 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları