| | | | |
|
Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanı Mete Uğuz, Türkiyede 1990larda yaşanan sanayileşmenin Ege Bölgesine yansımamasının yaşanan sıkıntının en büyük kaynağı olarak gösterdi.
Yaşanan krizlerin de Ege Bölgesini çok etkilediğini savunan Uğuz, Ege Bölgesi de en kırılgan bölge. Ege Bölgesinde geleneksel bir tarımsal ihracatı var. Sanayi arzu edilen bir boyutta değil. İstanbul, Edirne, Çorlu, Denizli, Antep gibi bir sanayileşme hamlesi yapılmamış. Toplumsal nedenlerden dolayı sanayi kenti olmayı kitlenmemiş bir kent. Diğer bölgeleri ve şehirleri çok ciddi bir sanayi hamlesi yapmasına karşın Ege Bölgesinde bunu göremedik. İhracatta bizim bölgemiz biraz daha coğrafi açıdan da sapa kaldı. Direkt uçuşlar kaldırıldı. Bunlar ihracatı düşürmeye başladı dedi.
İHRACATÇI OPERASYONLARLA KORKUTULDU
Mete Uğuz, ihracatçının son iki yıldır gerçekleştirilen operasyonlarla korkutulduğunu da savundu:
Bizim bölgemizdeki ihracatçı ürkütüldü. Herkesle konuştu. Ürkütüldü. Son iki yıldır bir operasyonlar zinciri başlatıldı. Neredeyse bir tane hayali ihracatçı firma olmamasına karşın tüm operasyonlar Ege Bölgesine odaklaştı. Bir dizi operasyonların merkezi olduk. Egeli ihracatçı sanki burası yolsuzlukların merkezi gibi gösterilmesinden korktu. Ege ihracatçı ürküttü. İnsanların gerçekten bunu görmesi lazım. Tüm bölgeler içinde neden Egenin ihracatı düşüyor. Bunu incemeleri lazım. Kırılgan Egeli uğraşmaktan bıktı.
Uğuzun verilerine göre, Ege Bölgesinde konfekisyonda 5 milyon dolardan yukarı ihracat yapan şirketin sayısı yaklaşık 20. Bunun bir süre önceye kadar 50 olduğuna dikkat çeken Uğuz, büyük firmaların azalmasının ihracatı da olumsuz yöne sürüklediğini savundu.
ALMANYA GERÇEĞİ İRDELENMELİ
Ege İhracatçı Birliklerinin ihracat düşüşünü sorgulamasıyla ortaya ilginç sonuçlar da ortaya çıkmaya başladı. Almanyaya Ege Bölgesinden yapılan ihracatın son 6 yıllık süreçte büyük düşüş göstermesi dikkat çekti.
Almanyaya yapılan ihracat (milyon dolar)
1996 620 1997 620 1998 582 1999 550 2000 503 2001 457
Uğuz, ihracattaki seyrin makro açıdan önemli olduğunu hatırlatarak, Bir de geleceğimizi gösteren göstergeler var. Burada tüm sektörlerde müthiş bir düşüş var. 621 milyon dolar olan ihracat, 457 milyon dolara düşmüş. Bu da anormal bir düşüş. Ne yapmak lazım? Bu tablonun çok kısa zamanda bu envanterin tüm Türkiyede çıkması lazım. Batmış, kurtulması imkansız şirketleri konuşmuyorum, zamanında mal satan ama ayakta kalan firmaların ivedilikle sıkıntıları giderilmeli dedi.
|
|
|
| |
Uğuz, şirketlerin öz sermayelerinin kaybedildiğine dikkat çekerek, Sermayeler artırılmalı, Maliye ile problemler kaldırılmalı. İstihdamın en büyük yükü sanayicinin sırtında. Bunları çok ciddi sorun olarak görüp düzeltmezseniz, teşvik konuşmuyorum, teşvik istemiyoruz, ihracatçı finansman olanaklarına kavuşup kafası rahat, polis korkusu olmadan, maliyeci korkusu olmadan rahat kafayla gerçek işlevi olan mal satabileceği pazarlara, alıcılara koşturması lazım. Ucuzcu yabancının çekilmesi bizim sömürülmemize neden oluyor dedi.
KONFEKSİYONDA BİRİM FİYATLARI DÜŞTÜ
EİB çalışmasında Almanyaya yapılan konfeksiyon ihracatını da mercek altına aldı. Çıkan rakamlar ise ihracatçılar tarafından ürtücü olarak nitelendiriliyor.
Konfeksiyon va Almanyayı nokta atışı yaptık. Almanya ülkenin en büyük pazarı. Bu ikisini bir tablo olarak çıkardık. 21 dolara birim fiyatını sattığımız konfeksiyon ürünü, 2001de 8,95 dolara düşmüş. Bu bence gerçekten alarm veren ve bunun mutlaka araştırılması gereken, nedenlerinin bulunması gereken bir tablo. Bu beni çok korkutuyor. Bunun nedenlere mutlaka araştırılmalı.
20,95 dolardan beş yılda 8.95 düşerseniz, bu trendte her yıl düşerek geliyor. Bir düşme çıkma gibi olsa tamam. Bunun nereye kadar gideceğini düşünmek bile istemiyorum.
İHRACATCI HER GEÇEN GÜN ÖLÜYOR
Bu krizde ihracatçı ayakta deniyor ama bu tablo ihracatçının her geçen gün öldüğünü gösteriyor.
Buna herkes çok dikkat etmeli. Çok ürkütücü bir tablo. Ben ihracatımı artırmışım, çok önemli değil. Bu rakamlar şirketlerin her yıl eridiğini, küçüldüğünü gösteriyor. 20 dolardan 8 dolara düşmesi demek, büyük olasılıkla şirket borçta, borcunu ödeyemiyor, hadiseyi döndürmek istiyor. Taahhütlerini kapatmak istiyor. Fiyatın üçünü beşine bakmıyor. Bunun gidişi bitiştir. Herkesin bunu görmesi lazım.
|
|
|
|
| |
Almanyaya gerçekleştirilen ihracatta satılan ürün miktarının artışına karşın gelirdeki düşüş dikkat çekiyor.
Hububatta 1996 yılında 10 miyon kilogram satışa karşın 11 milyon 031 bin dolarlık ihracat geliri elde edilirken, ürün miktarı 2001de 14 milyon 165 bin kiloya çıkmasına karşın gelir 11 milyon 363 bin dolar olarak gerçekleşti.
Yaş meyvede de aynı durum yaşanıyor. 1996da 70 milyon kilogramlık satışa 51 milyon dolarlık kazanç elde edildi. 2001de ise 98 milyon dolarlık satışa karşın elde edilen gelir 1996ya göre 3 milyon dolarlık artış sağladı.
İHRACATIN ANAVATANI
Uğuz, Almanyanın Türk ihracatçısının en önemli pazarı olduğunu, bunun yitirilmesinin ise büyük sıkıntılar yaratacağını söyledi.
Uğuz, Almanya, Türkiye ihracatçısının ikinci anavatanı demektir. Almanya gerçekten ihracatın yüzde 25-30unu tek başına çeken bir ülke. Çok inanılmaz bir pazar. Almanyadan diğer pazarlara yayılmak için de önemli bir mihenk pazar. Yurt dışında yapılanmamız lazım. Bunun ilk yapılacağı yer Almanya. 20-30 yıldır artık içiçe olduk rehavetine kapılmamak lazım.
Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmamak lazım. Bugün tabi ki, yeni pazarlar önemli. Yeni Gineye mal satacağım diye bu pazarlar ihmal edilmemeli. Bu pazar Türk ihracatçılar tarafından ciddi anlamda ihmal edilmiş bir pazar dedi. | |
|