|
|
ANILAR 1999 yılının son haftasında, Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp ve TCMB Başkanı Gazi Erçel, FİDYAKın konuğu olarak, yeni ekonomi programı ile ilgili görüşlerini açıklamışlardı. Toplantı tarihi aylar öncesinden belirlenmiş idi. Ancak bir gün öncesinde TMSFna 5 bankanın devir kararının alınması gündemi alt üst etti. Toplantıya katılanlar ardı arkası kesilmeden: Sırada kim var ? sorusunu sordular. Her iki bürokrat da ısrarla, operasyonun tamamlandığını ve bundan sonra gündemi enflasyonla mücadele programının kaplayacağını söylediler. ERBS PROGRAMLARI Gene 1999 yılının sonunda, Robert Flemingsin önemli stratejistlerinden Jonathan Garner, Türkiyenin enflasyonla mücadele programını, Latin Amerika ülkelerinin ve İsrailin tecrübeleri ile karşılaştırarak yorumlamıştı. Garner bu çalışmasında ERBS (Exchange Rate Based Stabilisation) döviz kuruna dayalı istikrar programlarının, uygulanması sırasında değişik sektörlerin farklı tepkiler verebileceğini belirtiyordu. Örneğin TRLnin değerlenmesi ihracat ağırlıklı tekstil, konfeksiyon benzeri sektörlere ve turizme zarar verirken, programın başında tüketimin artması ile beyaz eşya ve otomotiv sektörlerinde bir rahatlama yaşanabilecekti. Benzer bir yaklaşımla, Garner ve ekibi program ilerledikçe, TRLnin değer kazanmasının artacağını, bunun da ithalat ile ikame edilemeyen sektörlere (örneğin medya, gazeteler) göreceli olumlu etki yapabileceğini düşünmekteydi. Garnerın diğer ülkelerin tecrübelerine bakarak işaret ettiği en önemli noktalardan biri ise bankacılık sektörünün kabuk değiştirme ihtiyacı hissedeceği idi. Yüksek enflasyonla çalışmaya alışmış finans kurumları, hem DİBS ihraçlarının azalması hem de bilançolardan enflasyonun etkisinin çıkması ile hayatlarını idame ettirmek için çeşitli yeni yollar arama zorunda kalacaklardı. Örnek ülkelerin geçmiş tecrübesi, finans kurumlarının en büyük hataları işte burada yaptıklarını ve yanlış riskler alarak, kötü krediler verdiklerini ve sonuçta da iflas ettiklerini gösteriyordu. OPERASYON NE ZAMAN ? Yukarıdaki iki örneği ele almamızın sebebi, Garnerın öngörüsü ile parelel olarak bundan altı ay önce her iki bürokratımızın da, bir sonraki operasyonun , programın uygulamaya geçmesinden sonra hatalı kararlar veren finans kurumlarına yönelik yapılacağını belirtmeleridir. Bu nedenle program ilerledikçe, bankaların hareket alanının kısıtlandığını gören kamuoyunun, bu ve benzeri beklentiler içine girmesini yadırgamamız lazım. Burada ekonomi yönetimine düşen olabildiğince açık politikalar izleyerek, kamuoyunu sürekli programın aşamaları ve sektörel yansımaları ile ilgili bilgilendirmektir. ÖNEMLİ AÇIKLAMA Bu çerçevede bizim özellikle altını çizmek istediğimiz ise özkaynak yapısı yetersiz, yüksek enflasyonla yaşamaya alışmış finans kurumlarına yönelik yapılacak operasyonların geciktirilmesinin, operasyonun şiddetini de her geçen gün arttıracağı korkumuzdur. Unutmayalım ki devletin yüzde 100 mevduat güvencesini, önümüzdeki birkaç yıl içinde kademeli olarak kaldırması ile, mücadele daha da çetin bir hal alacaktır. Bu sebeple de eğer yapılacaksa, geciktirmemek, yoksa da kamuoyunu açık bir şekilde, dedikoduya mahal vermeden bilgilendirmek en sağlıklı yol olarak gözükmektedir. Bu nedenle Hazinenin kısa açıklamasının son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. | ||||
Emine Uşaklıgil Atilla Yeşilada Celal Pir Bayram Başaran Oğuz Büktel Mahmut Kaya Murat Yeşildere Yarkın Cebeci |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||