|
Raporda, AB ile çıkan dolaşım sorunlarında bürokrasi ve özel sektörün birlikte çalışmasının ve KOBİlerle gerekli işbirliğinin sağlanmasının önemine değiniliyor. 2000 yılı itibariyle ABnin Türkiyenin ihracatındaki payının yüzde 52.5, ithalattaki payının ise yüzde 48.8 olduğu hatırlatılan raporda, Toplulukla 1995 yılında imzalanan Ortaklık Konseyi Kararı ile Türkiyenin ABye girmesinin hedeflendiğini kaydedildi. Bu anlaşmayla, malların serbest dolaşımı önündeki engellerin kaldırılmasının, tarifeler, miktar kısıtlamaları ve bunlara eş etkili tedbirlerin, ortak ticaret politikasının üstlenilmesinin yanında, ticarette teknik engellerin kaldırılması ve Türkiyenin AB mevzuatını üstlenmesinin öngörüldüğü hatırlatılan raporda, bu konuda yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verildi. Sağlıklı bir akreditasyon ve uygunluk değerlendirilmesi sistemi kurulmasının ürünlerin Topluluk mevzuatına uygunluğun değerlendirilmesi ve bu değerlendirmenin Topluluk üyelerince tanınmasında önem taşıdığına değinilen raporda, böylece imalatçıların maliyetinin azalacağı, döviz kaybının önüne geçileceği ve 3. dünya ülkelere verilecek uygunluk değerlendirmesi hizmetleriyle döviz geliri elde edileceği anlatıldı. Raporda, teknik engellerin kaldırılması konusundaki en temel sorunlardan birinin mevzuatın Türkçeye çevrilmesi süresinin uzunluğu olduğuna dikkat çekilerek, Bunun dışında, Türk standartları statüsündeki belirsizlik, mevcut durumda yatırımların planlanamaması, kamu kurumlarının sorumluluk alanlarının belirsizliği, laboratuvar altyapısı ve kalifiye eleman eksikliği, üçüncü ülkelerden yapılan ithalatın denetlenememesi sektörler açısından sorun oluşturmaktadır görüşü dile getirildi. ÖZEL SEKTÖR BÜROKRASİYLE TEMASA GEÇMELİ TÜSİAD raporunda, uyumun mali boyutunun acilen belirlenmesi ve AB mevzuatına uyum çalışmalarında özel sektör temsilcilerinin bürokrasiyle derhal temasa geçmesi gerektiği de vurgulanıyor. Raporda, Bürokrasi, AB yetkilileri ve özel sektör temsilcileri arasında bir koordinasyon kurmalıdır. Bürokrasi ve Topluluk organlarıyla geliştirilecek diyaloglarda, geçici sürelerin tespitinde sektörlerin kriz sebebiyle maruz kaldığı zararların gözönünde bulundurulması yönünde görüş bildirilmelidir denildi. Raporda ayrıca, ABnin antidamping koymadan ithal ettiği ve Türk sanayisi için haksız rekabet yaratacak mamullerde Türkiyenin antidamping vergisi koyabilmesi yönünde bürokrasiyle görüşülmesi gerektiği bildirildi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||