| | | | Birsen, dünya çapında özel fon akışlarında bir değişiklik olduğunu kaydederek, direkt dış yatırımların aşağı yukarı aynı düzeyde kaldığını, bunun yanı sıra borç ödemeleri gibi birtakım özel fon akışlarında azalmalar görüldüğünü ve bunun da gelişmiş olan ülkeleri olumsuz etkilediğini ifade etti.
Önümüzdeki yıl gelişmekte olan ülkelerin özel sermaye girişlerinde önemli bir artış beklenmediğini kaydeden Birsen, OECD ülkelerinin de daha sıkı para politikaları uygulamasının özel sermaye akışlarını kısıtlayacağını savundu.
Birsen, “Böylece gelişmekte olan ekonomiler arasında dış yatırımlar, yabancı sermaye çekmek için bir yarış başlayacaktır. Ekonomik ve siyasi istikrarını koruyabilen, ekonomik politika uygulayabilenler de bu yarışı kazanacaktır” diye konuştu.
YABANCI YATIRIMCI GÜVENİYOR
Osman Birsen, Türkiye açısından yeni ekonomik politikalara bakıldığı zaman, Türkiye’nin IMF ile yapmış olduğu stand-by anlaşmasına uyduğunu ve ülkenin makro ekonomik koşullarını iyileştirme çabası gösterdiğini ifade ederek, “Böylece düşük enflasyon, daha iyi borç rasyoları ve sürdürülebilir büyüme oranları elde edilecektir” dedi.
Yeni ekonomik ortam içerisinde artan dış direkt ve portföy yatırımlarının orta vadede önemli bir finansman kaynağını oluşturacağını savunan Birsen, sermaye portföy yatırımlarının Türk piyasasındaki önemine değindi. İMKB’de uluslararası portföy yatırımcılarının payının yüzde 40 ile 60 arasında değiştiğini belirten Birsen, şunları kaydetti:
‘Yabancı yatırımcıların çoğu kurumsal Amerikan yatırımcılardır. 2001 yılında, kriz döneminde, yabancı yatırımcıların İstanbul Borsası’na net akışı 509 milyon dolar civarındaydı. Bu yıl ise yabancı yatırımcılar 165 milyon dolar İstanbul Borsası’na yatırmış ve İstanbul Borsası’nda işlem gören hisselerden satın almışlardır. Yabancı yatırımcılar İMKB’ye güveniyorlar. Bu güvenlerini devam ettiriyorlar. Çünkü ekonomik kriz ortamlarında bile İMKB likiditesini koruyabilmiştir. 2001 yılında ticaret hacimlerine baktığımız zaman İMKB’nin 23. sırada olduğunu görüyoruz. Gelişmekte olan piyasalar arasında da İMKB 4. sırayı işgal etmektedir.”
Bireysel yatırımcının sayısının 1.4 milyon düzeyinde, değişmeden kaldığını bildiren Birsen, “Total sermayenin 3’te 2’si yani 12.4 milyar doları son 5 yıl içerisinde yaratılmıştır. İMKB son derece güçlü bir yasal çerçeveye sahip olup sermaye piyasası kurullarına uyan, en ileriyi teknolojiyi kullanan bir borsadır” diye konuştu.
Birsen, Türk iş dünyasında kurumsal yönetişimin yeniden bilinçlenmesi ve güçlenmesinin yabancı yatırımlar için de önemli olduğunu vurguladı. | |
Cansızlar: Hisse senetleri sanal ortamda izlenecek
Bankaların kara tahtaları siliniyor
