| | | | Buckingham ve ekibi, Gallup’un veri tabanındaki 1 milyon çalışanla mülakat yaparak, “Güçlü ve yaşam dolu iş ortamı neye benzer?” sorusunun cevabını araştırarak; bir işyerindeki gücün barometresi dedikleri “12 soru”ya ulaşmışlar.
 İdil Akidil’in diğer yazıları
Sonra da 12 Soru’nun yanıtları ile iş performansı arasındaki ilişkiye bakmışlar. En entegre (uyumlu - sorulara yanıtları olumlu) şirketler sıralamasında lk %25 lik dilimde bulunanların işgücü devrinin daha az, müşteri bağlılığının, üretkenliğinin ve karlılığının daha çok olma eğilimi gösterdiğini söylüyorlar.
12 Önemli Soru:
Güçlü bir kurum yaratmak için tüm çalışanların aşağıdaki sorulara mümkün olan en iyi cevabı verebilmesini sağlamak gerekiyor Gallup’un araştırmasına göre.
 1.İşte benden ne beklendiğini biliyor muyum?
2.İşimi iyi yapmak için gerekli malzeme ve ekipmanım var mı?
3.En iyi yaptığım şeyi hergün işte de yapma şansım var mı?
4.Son bir hafta içinde iyi iş çıkarttığım için herhangi bir ödül veya övgü aldım mı?
5.Yöneticim / şefim bir insan olarak bana değer verip, benimle ilgileniyor mu?
6.İşyerinde, gelişimimi cesaretlendiren biri var mı?
7.İşyerinde fikirlerime değer veriliyor mu?
8.Şirketimin misyonu ya da hedefleri, benim işimin önemli olduğu hissini bana veriyor mu?
9.İş arkadaşlarım da kaliteli iş çıkartmak için uğraşıyor mu?
10.İşyerinde “çok iyi bir arkadaşım” var mı?
11.Son altı ay içinde işyerinden herhangi biri, gelişimim konusunda benimle konuştu mu?
12.Bu yıl içinde işyerinde öğrenme ve ilerleme şansım oldu mu?
Çalışmalarını Fast Company dergisinde yayımlayan Buckingham ve ekibi, ’12 Soru’nun yanıtlarını incelediklerinde şirket içindeki birimler arasındaki farkın diğer şirketlerle olandan daha fazla olduğunu da görmüşler. Çeşitli ülkelerden 200’den fazla kurumda bu sonuca ulaşınca da “bir tane kurum kültürü” diye birşey olmadığı, şirketlerde birçok kültürün barındığı düşüncesini geliştirmişler. Diğer taraftan da Genel Müdürlerin, şirket birimleri arasında uçurumlar olmasına rağmen, birimlerinin uyum içinde çalıştığını düşündüklerini ortaya çıkarmışlar.
Yönetim Bilimi’nde “ağzı olanın konuştuğu” bugünlerde, sürekli “en son” motivasyon/yönetim modellerini takip etme çabası içinde olup çeşitli danışmanlarla yürüyen uluslararası firmalarda bile böyle bir sonuç çıkmış...
Aslında formul çok basit: Minyeli Abdullah ve Sürgün gibi filmlerin yönetmeni ve Mert Çelik’in sahibi Mehmet Tanrısever, diğer adıyla “Hacı Fellini”, “Yönetmenlik sadece film setinde olmuyor. Ben fabrikada da bir yönetmenim. Dikilecek bir fidandan yapılan ihracata kadar herşey benim yönetimimde. İşçileri ve işi mutlu olacak şekilde idare etmek en büyük yönetmenliktir” diyor.
Mert Çelik işçileri, Mehmet Tanrısever otel diskolarından aşağı kalmayan Mert Çelik Diskosu’nda sisler, renkli ışıklar eşliğinde dans ediyor, öğle arasında meyve bahçesinde yemek yiyor, tiyatro sahnesinde rol yapıyor, havuza giriyor, tenis oynuyor. “Kapıda misafiri güleryüzle karşılayan bir danışma görevlisi para ödülü alırken, tiyatroda iyi rol yapan ağır makas işçisi de, ödül alacağını biliyor.”
Fabrika işçilerinin güleryüz ile çeliğe daha iyi şekil vereceklerini söyleyen Tanrısever, “Fabrikam işçilerin morali ve güleryüzü sayesinde her ay en az yüzde 20 daha fazla verim elde ediyor” diyor.
| |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
