| | | Demirel, gazetecilerin DTPde siyaset yapmak üzere Türkiyeye gelen Mehmet Ali Bayar ile ilgili yönelttikleri bir soru üzerine şunları söyledi:
Ben güncel politikanın içinde değilim. Yalnız benim içinde bulunduğum uzun yıllar, politik hayatım ve Mehmet Ali Bayarın babasının benim siyaset arkadaşım olması, Bayarın da benim yanımda Çankayada 4 sene danışman olarak bulunması gibi özel durumlar ister istemez birtakım merakları uyandırıyor ve bu hareketin içinde ben aranıyorum. Aslında, bu hareketin içinde benim olup olmamam, bizatihi hareketin kendisi kadar önemli sayılıyor. Çünkü bu hareketi benim tertiplediğim veya tanzim ettiğim gibi bir yargı bana yakıştırılabilse o zaman mesele Mehmet Ali Bayar meselesi olmaktan çıkar, doğrudan doğruya Demirel hadisesi olur. Böyle bir olay yoktur.
GÜNCEL SİYASETİN İÇİNDE DEĞİLİM
Ben hadisenin üstündeyim. Güncel bir olaydır bu, güncel siyasetin içinde değilim. Mehmet Ali Bayar bir siyasi partiye girmek üzere gelmiştir. Türkiyeye hizmet etmek üzere yola çıkan herkesin alnından öperim ve herkese başarı dilerim.
TAYYİP ERDOĞAN KONUSU
Bir gazetecinin, Tayyip Erdoğan ile ilgili gelişmelere değinerek, Bir siyasetçinin 10 yıl önceki yaptığı konuşmasından ötürü siyasi kariyeri noktalanmak üzere. Siz de bir zamanlar yasaklı bir siyasetçiydiniz. Sizce Erdoğanın durumu doğru mu? sorusuna Demirel, şu yanıtı verdi:
Karışık bir olaydır. Bizim yasaklı olmamızla bunun hiçbir alakası yoktur. Bizimki tamamen siyasi bir olaydı. Bize herhangi bir suçlama vaki olmadı. Ne şu yerde konuşmamızdan, ne bu hareketimizden dolayı. Aksine, bu ülkenin meydanlarında tozu dumana katmıştık ve ciltler dolusu konuşmuştuk. Hiç kimse bize, ülkenin bölünmez bütünlüğü, devletin şahsiyeti ve laiklik aleyhinde konuştunuz diye en ufak bir şeyde bulunmadı. Aksine biz hem ülkenin bölünmez bütünlüğünü, hem laikliği hem de devletin yüceltilmesi gereğini hep savuna geldik.
BİZİ KİMSE İTHAM ETMEDİ
Kıyaslama yapılabilmesi için itham edilmesi lazım, bizi kimse itham etmedi. Sadece, ülke iyi idare edilemedi gibi genel müdahale gerekçeleri ki onlar da her zaman olan şeyler. Nitekim beni, benimle beraber hizmet görmüş siyasetçileri ve bize destek olmuş kişileri, bir damla kan, bir damla gözyaşından dolayı kimse itham etmedi. Eğer ortada kanunların tarif ettiği suç varsa, onun gideceği yer mahkemeleridir. Bugün bahsettiğiniz hadisede ithamlar var, deliller var. Bu kadar sene evvel söylenmiş olması suç teşkil etmişse onları yargı ayırt eder.
ÜNİTER DEVLET VE LAİKLİK UNSURU
Türk siyaseti oturuncaya kadar bunların kaçınılmaz olduğunu belirten Demirel, Türk siyaseti neden bu sıkıntılara girdi? Refah Partisi hadisesi var. Bu parti Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmıştır. Çünkü laiklik zorlanmıştır. Türkiye Cumhuriyetinin iki önemli vasfı var. Bunlardan biri laiklik, diğer üniter devlet. Ve kurulduğu günden beri bu iki önemli vasıf zorlanıyor, bunun zorlandığı yerde de suç teşekkül ediyor diye konuştu.
| |