| |
|
|
Bu hafta son anda gösterime dahil edilen film “The General-General” bir John Boorman filmi. 1998 tarihli film, karizmatik bir hırsızın psikososyal portresini anlatıyor. Paul Williams’ın “General” adlı kitabına konu olan Martin Cahill’in öyküsü, önce John Boorman (izleyiciler Boorman’ı en çok “Hope and Glory” adlı filmle hatırlayacaktır) tarafından sinemaya aktarıldı, ardından Thaddeus O’Sullivan, Kevin Spacey ile öyküyü filme çekti. Şimdi iki film de sinemalarımızda.
İKİSİ DE AYNI GENERAL
John Boorman’ın yönettiği “Kod Adı General”, Dublinli meşhur gansgter Martin Cahill’in öz yaşam öyküsüne dayanıyor. 1980’li yıllarda İrlanda’yı kasıp kavuran bir dizi cüretkar soygunun arkasındaki beyin olan Cahill’in hikayesi bana nereden tanıdık geliyor diyecekseniz, aynı gün vizyona giren bir başka film, Kevin Spacey’li “Sevimli Haydut” hafızanızı tazelemeye yetecektir.
Yönetmen Boorman, bu filmiyle 1998’de Cannes Film Festivali’nde ‘En İyi Yönetmen ’ ödülüne layık görülmüştü. Cahill rolünde izleyeceğimiz Brendan Gleeson da filmde harika bir performans sergilemekte. Filmde ayrıca, yönetmenle “Deliverance”da da birlikte çalışan ünlü aktör Jon Voight, Cahill’i dize getirmeye niyetli polis memuru rolünde çok başarılı. Başlıca rollerde ayrıca Adrian Dunbar, Sean McGinley, Maria Doyle Kennedy ve Angeline Ball görülüyor.
Filmin konusuna, dolayısıyla Cahill’in yaşam hikayesine gelince.. Dublin’in kenar mahallelerinde doğan Martin Cahill hayatın kendisine sundukları ile yetinmek zorundadır; hırsızlık, üç kağıtçılık vs... Bir gün yakalandığında ıslahevine gönderilir. Burada başka ikiyüzlülüklerle tanışır; örneğin kilisenin gibi. Islahevinden çıktıktan sonra evlenir, ailesine mutlu bir gelecek hazırlamak için çabalar. Ama en iyi yaptığı iş hırsızlıktır ve o da bu yolda, her an polisin nefesini ensesinde hissederek ilerler. Ta ki, iniş çıkışlarla dolu yaşamı bir saldırı sonucu noktalanana dek... Ağızların sımsıkı kapalı tutulduğu, sertliğin ve ince hesapların üzerine kurulu yirmi yıllık kariyeri boyunca Martin Cahill, toplam 60 milyon dolarlık soygunlara imza atmıştı. Ülkenin en “aranan adam”ı olmasına karşın yakalanmamayı her nasılsa başarmış, nefret ettiği polisi ve IRA’yı deliye döndürmüştü. Kilise ve hükümet gibi otorite figürleri de cabası.. Karısı, kızkardeşi ve çocuklarla kurulu, düzenli bir aile yaşantısı süren Cahill, resimleri çekildiği zaman hep yüzünü kapatmayı işte bu nedenle adet haline getirmişti. Bir İrlanda efsanesine dönüştüğü halde Cahill hala gizemli bir kişilikti.
BOORMAN’A GÖRE CAHILL
Boorman, Cahill’i otoriteyi küçümseyen bir kişi olarak görüyor. “Adaletsizliğe duyduğu öfke, dizginlenemez bir kurnazlık ve sevimlilik, karanlı ve sert bir yan ile Cahill, Keltler’in, pagan tarihlerine adadığı bir kutlama havasında.. Halkın (ve benim) Cahill’e duyduğum sempati, onun, tarihin derinliklerinden gelen bir arketipe dönüşmesine neden oldu. Toplumun gücünü reddedecek kadar özgür ve cesur bir adam arketipine..”
KÜNYE
Yönetmen: John Boorman
Senaryo: John Boorman
Görüntü Yönetmeni: Seamus Deasy
Oynayanlar: Brendan Gleeson, Adrian Dunbar, John Voight, Maria Doyla Kennedy...
|
|
Filmler, sinemalar, seanslar
