Home page
Haber Menüsü


Yazara e-posta göndermek için resmin üstüne tıklayın.
 
Avrupa’nın
‘Feta’ savaşı
 
Dünya savaş ve darbelerle uğraşadursun, Avrupa’da son haftalarda sessiz sedasız bir beyaz peynir savaşı yaşanıyor. Öyle gülüp geçmeyin, işin arkasında milyarlarca dolarlık çıkar hesapları var.
 
Strasbourg
NTV-MSNBC
 
14 Nisan —  Efendim…bizim soframızdan hiçbir zaman eksik olmayan anlı şanlı beyaz peynir, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Avrupa’da Yunanca adıyla “Feta” olarak tanınır. Herkes Feta’yı Yunan bilir.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Lezzetinden ve piyasaların küreselleşmesinden olsa gerek, Feta son yıllarda Batı Avrupa’da moda olmaya başladı. Feta reyonu olmayan süper veya hipermarket kalmadı. Ortalama bir Türkün hayatta yiyemeyeceği tatsız tuzsuz beyaz peynirler Batı Avrupa marketlerinde kapış kapış gidiyor. Bunun nedeni de, Batı Avrupa’da pazarlanan Feta’nın, bu peynirin kültürel olarak ait olduğu Güneydoğu Avrupa yerine Kuzey Avrupa ülkelerinde üretilmesi.
       
DANİSH FETA
       İnek sayısının muhtemelen insan sayısından fazla olduğu Danimarka, Feta adıyla her yıl binlerce ton beyaz peynir pazarlar. Avrupa’daki Türk ve Yunan süpermarketlerinde bir veya 5 kg’lik teneke kutular içinde “Danish Feta” adıyla beyaz peynir satılır.
       Almanya, Fransa, İngiltere ve Hollanda da Feta adı altında beyaz peynir üretip bir güzel pazarlar. Örneğin Avrupa’daki Türk marketlerinde en çok satılan beyaz peynir markası “Gazi”dir. Herkes, ambalajının üzerinde cami ve Türk bayrağı gördüğü bu markayı Türk zanneder, oysa bir Alman tüccarın büyük hünerlilik göstererek Almanya’da yarattığı bir üründen ibarettir. Yıllık cirosu on milyonlarca Euro ile ifade edilir.
       Türkiye AB üyesi olmadığından ve yakın bir gelecekte de olamayacağından, Feta konusu ilk bakışta bizi doğrudan ilgilendirmiyor. Zaten uyanık Avrupalılar, kendi yarattıkları sözde sağlık kurallarıyla Türk beyaz peynirinin Avrupa raflarına ulaşmasının yolunu da kesmiş durumdalar.
       
YUNAN’A FETA KAZIĞI
       Ancak yıllardır üyesi oldukları AB’nin diğer üyelerinden Feta kazığı yiyen Yunanlılara ne demeli? Mutfak kültürü konusunda İtalya haricindeki diğer Avrupa ülkelerine uygarlık dersi verebilecek Yunanlılar yedikleri kazığın farkına daha yeni varıyorlar.
       Geç de olsa uyandılar ve Feta’nın, ipini koparanın kullanacağı bir isim değil, belirli bir bölgeye (Yunanistan) ait tescilli marka olması için bastırıyorlar. Daha düne kadar Yunanlıyı sabah akşam sigara içen eşek tüccarı olarak hayal eden Kuzey Avrupalı ise bu durumdan rahatsız.
       Zira Avrupa Komisyonu, Feta’nın Yunanistan’a has bir ürün olduğunu artık açıkça söylüyor ve bu peynirin Gruyère, Emmenthal, Roquefort, Edam veya Guda peynirleri gibi sadece ait oldukları yörelerde üretilen ürünler arasına alınmasını planlıyor. Yani, Danimarka veya Almanya bundan sonra da beyaz peynir üretebilecekler, ancak Feta adıyla pazarlayamayacaklar. Feta adıyla pazarlama sadece Yunanistan’da üretilen beyaz peynir için geçerli olacak.
       
YUNANLI HAKSIZ MI?
       Bu gerçekleşirse Yunanlılar AB’de belki de ilk ticari mücadelelerini kazanmış olacaklar. Haksızlar mıydı bu mücadelede? Elbette ki hayır!
       Fransızlar Yunanlının Roquefort adıyla Atina’da peynir üretmesine izin veriyor mu? Ya da Kavalalı bir köylü Guda adıyla peynir üretebiliyor mu? Erkekse üretsin. Öyleyse neden Danimarka, Almanya veya Fransa’ya Feta adıyla beyaz üretme izni verilsin?
       Bu mücadelede İtalya, İspanya ve Potekiz banko Yunanistan’ın arkasındalar, ancak Danimarka, Almanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere’deki Feta üreticileri şimdi Yunanistan’a kılıç çekmeye hazırlanıyorlar. Kaybedilecek paraların hesabı daha şimdiden yapılmaya başlandı bile.
       Konunun yakın bir gelecekte AB Bakanlar Konseyi’nde tartışılması dahi gündemde. Mutabakata varılamazsa Yunanlılar Avrupa Adalet Divanı’na gitmeye hazırlar. Atina, 3 yıl önce aynı konuda Divan’a başvurmuş ancak Batı Avrupa’nın Feta lobisine toslamıştı. O tarihte Avrupa Komisyonu Atina’ya destek çıkmıyordu. Oysa Atina bugün Brüksel’in desteğine sahip. Feta rüzgarı Atina’dan yana esiyor.
       
YA BİZİM LOKUM?
       Bu savaşı yakından takip edin.Günün birinde Türkiye’nin lokum, döner, kaşar, iskender, akide, pişmaniye, sucuk, tulum peyniri üreticileri de aynı duruma düşebilir. Bugün bizim peyaz peynirimize tenezzül etmeyen Danimarka ve Almanya, yarın tüm dünyaya Jutland veya Bavyera’da üretilme lokum ya da pişmaniye satmaya başlarlarsa hiç şaşmayın.
       Atina’nın bugünkü Feta savaşı, yarın Türkiye’nin lokum savaşı olabilir.
 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları