| | | | Türkiye’nin 2002’de yüzde 35 enflasyon hedefi, yüzde 3 büyüme, IMF ile yapılan anlaşmalarda da yüzde 6.5 faiz dışı fazla taahhüdü olduğunu hatırlatan Özilhan, “Eğer Türkiye 2002’de bu hedefleri tutturursa, bu programı başarılı uygulamış olacak” dedi.
HEDEFLER YAKALANABİLİR
Geçtiğimiz yılın Eylül, Ekim aylarında özel sektörün bütçe yaparken enflasyonu yüzde 50’ler civarında tahmin ettiğini ancak Ocak, Şubat enflasyonunda görüldüğü gibi bir düşüş trendi olduğunu anlatan Özilhan, “Yüzde 35’ler, herhangi bir siyasi iç istikrarsızlık ve Irak meselesi gibi herhangi bir dış şok olmadığı takdirde Türkiye yüzde 35 hedefini tutturabilir. Bütün beklentimiz de ikinci 6 aydan sonra, iyi bir turizm geçirebilirsek, ihracatta iyi bir trend yakalayabilirsek, yüzde 3 büyümelere yaklaşabilir” diye konuştu.
TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin yurtdışındaki en iyi kredibilitesi ki, Türkiye’yi 2001’de Arjantin’den ayırt eden dalgalı kur ve faiz dışı fazlada tutturduğumuz noktalardı. Bu faiz dışı fazlayı tutturabilirse Türkiye... ki benim kanaatim 7’inci, 8’inci aylara geldiğimizde Türk ekonomisi bu sinyalleri verecektir. O zaman geçen sene olduğu gibi ekonomi yönetimi de ülkenin daha hızlı bir büyüme trendine girecek bir takım adımları atabilecek ama bugünden ekonomi yönetimi herhangi bir taahhüt altına girmek istemiyor. Çünkü Türkiye o bıçak üstünde gitmeye devam ediyor. Yapılacak hatalarla beraber Arjantin krizi gibi bir krize yaklaşabilir. O tip birtakım sıkıntılar olabilir. Onun için Türkiye 6’ıncı, 7’inci ayları gördükten sonra ekonomi yönetimi birtakım adımlar atabilir.”
PİYASALAR SİYASİ KRİZLERE ALIŞTI
Özilhan bir gazetecinin, ekonomide makro istikrarın sağlandığını ancak, koalisyondaki tartışmaların kamuoyu önünde fazla yaşanmaya başladığını ve siyasi konjonktürü değerlendirmesini sorması üzerine şöyle konuştu:
“Şunu bir defa kafamızın içine koyalım. Bu Hükümet üç partili bir koalisyon. Dolayısıyla her konuda, her şeyin üst üste düşeceğini tahmin etmiyorum. Hükümet’in iktidara geldiğinden bu yana (uzlaşılmaz) denilen konularda uzlaştığını ve bunun da bize bir güven getirdiğini görüyorum. Dikkat ederseniz eskiden piyasalar buna hemen reaksiyon veriyor, borsa düşüyor, faizler yükseliyordu. Piyasa buna bir bakıma alıştı. Dolayısıyla da herhangi bir reaksiyon vermiyor. Ben Hükümet’in içinde, sonunda doğru yolu bulduğunu, karar aşamasına yaklaşılınca doğruyu ortaya çıkarttıklarını ve çıkartacaklarına inanıyorum.”
SABANCI: MANTIYLA ZAYIFLAMA OLMAZ
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı da, yaptığı konuşmada, “Ey IMF’nin yetkilileri, siz bize 1 sene, 3 sene, 5 sene, 10 sene durmadan, filan hükümetin, bu hükümetin zamanında reçeteler yazdınız kardeşim. Acaba sizin bu reçeteler mi hayırsız, faydasız, yetersiz yoksa bizde uygulamalar mı kötü?” dedi.
Sabancı, gazetecilerin sorularını yanıtlarken; “Herkes aynı fikirde toplanıyor kardeşim, IMF yetkilileri (enflasyonu indirelim) diyor. Aksini söyleyen var mı? Herkes aynı fikirde fakat bununla ilgili reçeteler yazarken uygulamalar tamam olmuyor. Ya reçeteyi yazan adam yanlış yazıyor veya sen iyi uygulamıyorsun. (Hastayım) diyorsun, sana adam reçete yazıyor, (zayıflaman lazım) diyor, gidiyorsun mantı yiyorsun, nasıl zayıflayacaksın, zayıflayamazsın” dedi.
Bir gazetecinin, “Derviş, (enflasyon düşecek) diyor, Siz inanıyor musun?” sorusu üzerine, Kemal Derviş’in tek başına, “mukim” işler yaptığını belirterek, ancak, kurumlar arasında yeteri kadar eşgüdüm olmadığını ve bu yapılanların tek bir “şemsiye altında toplanması gerektiğini” dile getirdi.
Sabancı, “İşler açıldı mı” sorusunu, “Bir umut var. Güzel rüzgar arkamızdan bizi iteliyor. Kalıcı mı? Kalıcı olacak inşallah. Türkiye bunu istiyor, kalıcı olmazsa yazık olur” diyerek yanıtladı. | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
