|
|
4 Nisan Hollywood kökenli filmlerin çoğu bir yandan ırkçılığın soğuk yüzünü, maruz kalan insanların çektiği acıları yansıtıyor, bir yandan da gündelik hayattaki eşitsizliği sinemada kapatmaya çalışıyor. Bu yıl Oscarda 3 siyah oyuncunun ödül almasının Amerika günah çıkarıyor yorumlarına yol açtığı düşünülürse... |
Sinemada ırkçılık uzun zaman zencilerin maruz kaldığı ezilmeyi, aşağılanmayı işledi. İkinci Dünya Savaşından sonra Nazilerin acımasızca Yahudilere uyguladığı yöntemleri perdeye yansıttı. (Ama savaş sırasında ABD vatandaşı olan Japonlara neler çektirdiklerini pek kimse anlatmadı. Şu anda İsrailin Filistinlilere yaptığını ise hangi Amerikalının filme aktaracağını merakla bekliyoruz.) İstanbul Film Festivalinde ise İnsan Hakları bölümünde çok geniş bir yelpaze, bu tek yanlı bakıştan bizi kurtaracak. Üçüncü dünya ülkelerinden gelenler, uygar ülkelerde nelerle karşılaştıklarını; kadınların, işçilerin, göçmenlerin gözünden yansıtacak. Biz festival değerlendirmesini o bölüme bırakıp, sinemada ve hafızalarımızda iz bırakan bazı yapımlara göz atalım istedik.... MALCOLM X / 1992 Yönetmen: Spike Lee Oyuncular: Denzel Washington .... Malcolm X Angela Bassett .... Betty Shabazz |
|||||||||
Ünlü zenci lider Malcolm Xin gerçek yaşam öyküsünü anlatan film Amerikan ırkçılığını beyaz perdeye yansıtan en başarılı yapımlardan biri. Babası ırkçı örgüt Ku Klux Klan tarafından öldürülen Malcolm, sokaklarda dolaşmaya ve yaşamını hırsızlık yaprak kazanmaya başlar. Serserilikle geçen yaşamı hapse girdikten sonra tümüyle değişir. Elijah Muhammedin yazılarını okuyarak İslam dinini öğrenen Malcolm yeni bir yaşam felsefesi geliştirir ve özgürlüğüne kavuştuktan sonra Mekkeye giderek burada Sünni bir Müslüman olur. Beyazlık karşıtı düşüncelerinden bu yolla vazgeçen ve ismini El-Hajj Malik Al-Shabazz olarak değiştiren Malcolm hayatının geri kalanını insanlara fikirleriyle doğru yolu göstermeye adar. THE HURRICANE -ONALTINCI RAUND / 1999 Yönetmen: Norman Jewison Oyuncular: | |||||||||
Denzel Washington .... Rubin Hurricane Carter Vicellous Reon Shannon .... Lesra Martin Film, Hurricane - Kasırga lakaplı Afrika asıllı Amerikalı boksör Rubin Carterın gerçek yaşam öyküsünü konu alıyor. Zor bir çocukluk geçirmesine rağmen orta-siklette şampiyon olan başarılı sporcunun yaşamı cinayet suçlamasıyla altüst olur. Ömür boyu hapse mahkum olduktan sonra masumiyetini kanıtlamak için mücadelesini sürdürür. Ancak ona yardım edebilecek tek kişi Kanadada yaşayan Afrika asıllı genç bir hayranıdır. Carterın otobiyografisini okuduktan sonra onun masum olduğuna inanan Lesra ve arkadaşları zor bir hukuk savaşı vererek şampiyonu özgürlüğüne kavuşturmayı başarır. Bu savaş aynı zamanda da ırkçılığa karşı açılmış bir savaştır ve kazanılması büyük anlam taşımaktadır. GREEN MILE - YEŞİL YOL / 1999 Yönetmen: Frank Darabont Oyuncular: Tom Hanks .... Paul Edgecomb David Morse .... Brutus Howell Bonnie Hunt .... Jan Edgecomb |
|||||||||
Stephen Kingin romanından sinemaya uyarlanan film 1920li yıllarda bir hapishanede geçiyor. Gardiyanlık yapan Paul Edgecombun yaşamı John Coffey adlı zenci ve insan irisi bir idam mahkumunun gelişiyle tamamen değişiyor. Coffey, iki küçük kız çocuğuna tecavüz ederek öldürmekten elektrikli sandalyeye mahkum olmuştur. Bu dev adamın ilk sözü gece ışıkların açık olup olmadığını sormak olur. Günler geçtikçe Paul ve arkadaşları John Coffeyin güçlerini ve onun masumiyetiyle ilgili gerçekleri öğrenmeye başlayacakladır. Ancak Coffeyin idamına engel olamazlar. TO KILL A MOCKINGBIRD - BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK / 1962 Yönetmen: Robert Mulligan Oyuncular: | |||||||||
Gregory Peck .... Atticus Finch John Megna .... Dill Harris Frank Overton .... Sheriff Heck Tate Harper Leenin 1960 yılında Pulitzer ödüllü alan aynı adlı romanından uyarlanan film 1930ların Amerikasında geçiyor. Atticus Finch, ırkçılığın yaygın olduğu Alabamada yaşayan bir avukattır. Beyaz bir kadına tecavüz etmek suçundan yargılanacak olan siyah bir adamın savunmasını üzerine aldığında kasabadaki tüm insanları da karşısına alır. Davayı almaması için yapılan tehdit ve baskıya rağmen bu kararından vazgeçmez ve mahkemeye çıkarak savunmasına başlar: Bir an derinizi çıkarıp kenara koyun ve beni dinleyin... Sinema tarihinin en başarılı yapımlarından biri... GLORY - ZAFER /1989 Yönetmen: Edward Zwick Oyuncular: | |||||||||
Matthew Broderick .... Colonel Robert Gould Shaw Denzel Washington .... Private Trip Cary Elwes .... Major Cabot Forbes Morgan Freeman .... Sergeant Major John Rawlins Amerikan İç Savaşında savaşan Albay Robert G. Shawun mektuplarından uyarlanan film, bu savaşta kurulan ilk zenci taburun öyküsünü anlatıyor. O dönemdeki ırk ayrımını ve önyargıları işleyen film hoş anlatı diliyle fark yaratıyor. Ayrıca ırkçılığı işleyen bir çok filmde rol alan Denzel Washingtonın Oscar aldığı ilk film olma özelliğini de taşıyor. Washington ikinci Oscarını bu yıl Training Day filmiyle aldı. AMERICAN HISTORY X - GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE / 1998 Yönetmen: Tony Kaye Oyuncular: Edward Norton .... Derek Vinyard Edward Furlong .... Daniel Danny Vinyard |
|||||||||
Californianın Venice Beach bölgesinde yaşayan ve itfaiyeci olan babalarının ölümünden bölgede yaşayan göçmenleri sorumlu tutan iki kardeşin öyküsünü anlatan film bu konuda yapılmış en güçlü filmlerden biri. Derek ve Danny Vinyard neo-nazilerin arasına katılarak göçmenlere karşı şiddet eylemleri yapmaktadırlar. Derek, ikna edici konuşma yeteneğiyle kurdukları örgütün lideri hatta tanrısı haline gelir. Asabi bir kişiliktir ve bir gece arabasını çalmaya çalışan bir zenciyi akıllara kazınan vahşi bir yöntemle öldürür. Hapse girdikten sonra yaşadıkları onun inançlarını kökünden sarsar. Dışarı çıktığında örgütün içinde bulunan ve tıpkı kendisine benzeyen kardeşini kurtarmaya çalışır ancak bu o kadar kolay olmaz. Dannyyi ikna etse de ölümüne engel olamaz. Göğsündeki kocaman gamalı haç dövmesi ise acı dolu yaşamından ona kalan lanetli bir izdir. INDOCHINE / 1992 Yönetmen: Régis Wargnier Oyuncular: | |||||||||
Catherine Deneuve .... Eliane Devries Vincent Perez .... Jean-Baptiste Le Guen Jean Yanne .... Guy Asselin 1930lu yıllarda Hindçinin en geniş kauçuk fidanlıklarından birinin sahibi olan Fransız kolonist Eliane mağrur ve düşüncesiz bir kadındır. Babası ve evlat edindiği yerli kızı Camille ile birlikte yaşayan Elaine bir açık artırma sırasında genç denizci Jean-Baptiste ile tanışır. Ona aşık olur ancak daha sonra onu tekrar görmeyi reddeder. Bu arada üvey kızı Camille de bu genç adama karşı derin bir sevgi beslemektedir. Bu durum karşısında Eliane genç adamın uzak bir adaya gönderilmesini sağlamak için ciddi adımlar atar ancak Camille başka bir adamla evlense bile aşık olduğu adamı bulmak için uzun bir seyahate çıkar. Uzakdoğulu bir kızla Fransız bir adam arasındaki aşk elbette o zaman için kabul görmeyecektir. GUESS WHOS COMING FOR DINNER / 1967 Yönetmen: Stanley Kramer Oyuncular: | |||||||||
Spencer Tracy .... Matt Drayton Sidney Poitier .... John Prentice Katharine Hepburn .... Christina Drayton Akşam yemeğinde kim var tahmin et! Film, gayet sağlıklı, beyaz ve protestan bir aileye mensup sarışın ve güzel bir kızın erkek arkadaşını akşam yemeğine davet etmesi ve yemekte ailesine İsviçrede yaşayan doktor sevgilisiyle evlenmek istediğini açıklamasıyla başlıyor. Ama gerilim, kapıyı açan annenin karşısında zenci bir damat adayı görmesiyle zirveye çıkıyor. 60ların sonunda geçen film, ırkçı düşünceye çok hassas bir noktadan bakmasıyla ünlü. EMPIRE OF THE SUN - GÜNEŞ İMPARATORLUĞU / 1987 Yönetmen: Steven Spielberg Oyuncular: Christian Bale .... Jim John Malkovich .... Basie Miranda Richardson .... Byn. Victor |
|||||||||
J.G Ballardın oto-biyografik romanından uyarlanan film, Shangaiin Japon istilasına uğradığı 8 Aralık 1941 yılında başlıyor. Zengin bir ailesi olan ve mutluluk içinde yaşayan James Graham şehirde yaşanan büyük kaos sırasında ailesini kaybeder ve savaşın vahşi ortamında yapayalnız kalır. Önceleri uçaklara büyük bir ilgi duyan ve hep uçmayı hayal eden Jim, sonunda Soo Chow toplama kampına düşer. Burada geçirdiği aylar boyunca yepyeni insanlarla tanışır, yaşamın ailesinin kendisine sunduğu kadar toz pembe olmadığını, sıradan insanların aşağılanmaması gerektiğini anlar. DRIVING MISS DAISY/1989 Yönetmen: Bruce Beresford Oyuncular: | |||||||||
Morgan Freeman .... Hoke Colburn Jessica Tandy .... Daisy Werthan Dan Aykroyd .... Boolie Werthan 1950li yıllarda geçen film, Atlantada yaşayan yaşlı, dul ve yahudi bir kadın ile bu huysuz kadına şöförlük yapan zenci bir adamın öyküsünü anlatıyor. Bayan Daisy, önceleri, hayatında sıcacık bir değişim rüzgarı estiren bu adama karşı dönemin tipik önyargılarıyla yaklaşmış ve onunla çalışmaktan rahatsız olmuştur. Daisynin oğlu tarafından işe alınan Hoke, zaman içinde bu huysuz kadının hayatında çok önemli bir yer edinir. MISSISSIPPI BURNING - MISSISSIPPI YANIYOR / 1988 Yönetmen: Alan Parker Oyuncular: | |||||||||
Gene Hackman .... Anderson Willem Dafoe .... Ward Frances McDormand .... Byn. Pell Bir FBI ajanı, insan hakları çalışanının ölümünü araştırmaktadır. 1960lı yıllarda geçen film, Güneydeki küçük bir kasabada gerçekleşen olayın arka planında yatan ırkçı eylemleri, siyah ve beyaz halkın birbirinden nasıl kopuk yaşadığına ve yasaların nasıl ihlal edilişine işaret ediyor. Demokrasi ülkesi Amerikanın gerçek yüzünü gösteren bir kaç ender filmden biri. MY BEAUTİFUL LAUNDRETTE / BENİM GÜZEL ÇAMAŞIRHANEM /1985 Yönetmen: Stephen Frears Oyuncular: | |||||||||
Saeed Jaffrey .... Nasser Roshan Seth .... Papa Daniel Day-Lewis .... Johnny Film Thatcher döneminde, Londrada Asyalıların yoğun yaşadığı yerde geçiyor. Aslında paranın gücünü ve yapabileceklerini esprili bir dille anlatan film komünde yer alan Londralı göçmenlerin; beyazların, zencilerin ve Asyalıların arasındaki zaman zaman tehlikeli zaman zaman da sevgi dolu dolu ilişkileri anlatıyor. OBROTHER WHERE ART THOU? - NERDESİN BE BİRADER? / 2000 Yönetmen: Joel Coen Oyuncular: George Clooney .... Ulysses Everett McGill John Turturro .... Pete Tim Blake Nelson .... Delmar ODonnell John Goodman .... Big Dan Teague |
|||||||||
Uslanmaz ve küfürbaz bir suçlu olan Everett Ulysses McGill zamanını ağır cezaya çarptırıldığı Mississippideki hapishanede taş kırarak geçirmektedir. Ömrünü bu şekilde tüketmeye niyeti olmayan Everett, kandırdığı Pete ve Delmar adlı iki saf mahkumla beraber bir firar planlar. Prangalarından bile kurtulmadan özgürlüğe kaçan üç kafadar, kör bir kahinin anlattığı gömülü hazineyi bulmak için de harekete geçerler. Homerosun epik şiirini Missisipiye ve 1930lara uyarlayan Coen kardeşlerin bu eğlenceli filmi aynı zamanda da o dönemin en korkunç ırkçı eylemlerini yapan Ku Klux Klanın iç yüzünü beyaz perdeye yansıtıyor. Üç kafadar güzel sesli zenci arkadaşlarını kasabanın temiz yüzlü ırkçılarının vahşi ellerinden kurtarmaya çalışırlar. | |||||||||
38. Rotterdam Film Festivali başladı | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||